11. Hukuk Dairesi 2017/107 E. , 2018/7936 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/02/2016 tarih ve 2014/798-2016/75 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 11/12/2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av. ... İlerler dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin sigortalıları ...Mamulleri İmalat ve Tic. A.Ş. ve ... ve Sac San. A.Ş. tarafından satın alınan rula sac emtiasının davalı ..."un takip tarihinde donatanı olduğu Alexandretta (yeni adı Tritoins) gemisiyle taşıyan ... Lines Ltd. tarafından Hırvatistan’dan Türkiye’ye taşındığını, konişmentoların "clean on board" şerhini içerdiğini, geminin boşaltma limanına 25/10/2010 tarihinde vardığını, ambar içerisine istiflenmiş ruloların ıslanmak suretiyle hasarlandığının tespit edildiğini, müvekkilinin yük hasarı nedeniyle sigortalısı ...A.Ş.’ye 26.628 USD,... Sac A.Ş’ye 37.146 USD tazminat ödediğini, taşıyan ... Lines Ltd’nin yükte meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davalının tebliğ edilen ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, hasarlı teslim nedeniyle 6762 sayılı ...’nın 1235/7 maddesi uyarınca gemi alacaklısı hakkı doğduğundan tazminat ve masrafların ...’nın 1236 maddesi uyarınca kanuni rehin hakkı vermesi nedeniyle Alexandretta (yeni adı Tritoins) gemisinden tahsil edilebileceğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ...Mamulleri İmalat ve Tic A.Ş. tarafından açılan davanın derdest olduğunu, müvekkilinin Alexandretta gemisinin donatanı olmadığı gibi taşımadan da sorumlu olmadığını, geminin donatanının Bull Force Maritime Corp olduğunu, müvekkilinin sadece gemi ve ISM yöneticisi olarak görev yaptığını, taşımanın Panasia Shipping Lines Ltd tarafından yapıldığını ileri sürerek, davanın dava şartı yokluğundan derdestlik sebebiyle, olmadığı taktirde esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından derdestlik itirazında bulunulmuş ise de 2011/85 E.sayılı dosyada tarafların farklı olması nedeniyle talebin reddi gerektiği, mahkemece bekletici mesele yapılan ve kesinleşen 2011/85 esas sayılı dosyada “söz konusu hasarın deniz taşımasında oluşan zarara ilişkin ispat olmadığı, dış ambalajın ıslanması halinde ambalajın atılacak bir malzeme olması sebebiyle hasardan bahsedilemeyeceği, yükün tam satıldığı, satışın düşük bedelle yapıldığına dair belge sunulmadığından reddine karar verildiği, her iki sigortalıya ait emtianın da aynı nitelikte olup aynı şartlarda taşındığı ve söz konusu dava ile taşımada oluşan hasardan davalı taşıyanın sorumlu olmadığı” hususunun kesinleştiği, davalı taşıyanın hasardan sorumlu olmaması nedeniyle davacının 6762 sayılı ..."nın 1235/7. ve 1236. maddeleri gereğince donatana karşı gemi üzerinde kanuni rehin hakkı talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı olarak ödenen tazminatın rücuan tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali ve kanuni rehin hakkı tesisi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin sigortalıları ...Mamulleri İmalat ve Tic A.Ş. ve ... ve Sac San. A.Ş’ye ait sac emtiasının davalı donatana ait gemi ile taşınmakta iken “tuzlu suyla” hasarlanmasından dolayı sigortalılarına ödeme yapmak zorunda kaldığını iddia etmiştir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de bekletici mesele yapılan 2011/85 E. sayılı dosyanın dava dilekçesi incelendiğinde davacısının ...Mamulleri İmalat ve Tic. A.Ş. olduğu, 25.10.2010-29.10.2010 tarihleri arasında Vitsan Gözetim A.Ş. tarafından yapılan inceleme sonucu 30.10.2010 tarihinde düzenlenen sörvey raporunda “yağmur” nedeniyle gemi ambar kapaklarının zamanında kapatılmaması sonucu toplam 114 sac yükün 90 adedinin ıslak olarak hasarlı şekilde teslim edildiği, hasarlanan sac rulolar nedeniyle 92.150 mtonX315 USD= 29.027 USD ve 49.100 Mton X330 USD = 16.203 USD olmak üzere toplam 45.230 USD zarara uğranıldığı iddiasıyla tazminat talep edildiği görülmektedir.
İşbu davada ise davacı vekili, dosyada mevcut Vitsan Firmasına ait gözetim raporunda galvenizli ruloların 92.150 mton’un tatlı su ile soğuk ruloların 49.100 mton’un tatlı su ile 114 adet sac rulodan 39 adedinin ise tuzlu su ile ıslandığının bildirildiğini, yine dosyaya ibraz edilen Yeditepe Sigorta Ekspertiz Hizmetleri A.Ş. tarafından hazırlanan ekspertiz raporlarının hem ...Mamulleri İmalat ve Tic A.Ş, hem de ... ve Sac San AŞ’ye ait sac emtiaların bir kısmının deniz suyuna maruz kalarak hasarlandığına dair tespitler içerdiğini iddia ederek talepte bulunmuştur.
Bu durumda mahkemece, bekletici mesele yapılan 2011/85 E. sayılı dosya ile işbu davanın taraflarının, konusunun farklı olduğu, sigortalı ... ve Sac San. A.Ş’nin bekletici mesele yapılan dosyanın tarafı olmayıp anılan dosyada bu şirkete ait ürünlerle ilgili herhangi bir tespit ve değerlendirme yapılmadığı, davacı tarafça işbu davada sörvey raporu, ekspertiz raporu ve dosya kapsamındaki diğer delillere dayanılarak sigorta örtüsü altında bulunan emtialarda tuzlu su hasarı olduğu iddia edildiğine göre tarafların iddia ve savunmalarının buna göre değerlendirilip gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/12/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
1- Dava, deniz yoluyla taşınan mal sigortası nedeniyle sigortalı ...Ltd. ile... Ltd’ye ödenen hasar bedelinin onlara halefen ve kanuni rehin hakkına dayalı olarak tahsili amacıyla başlatılan rehnin paraya çevrilmesi yoluya takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
2- İtirazın iptaline konu Beykoz İcra Müd. 2011/3889 sayılı “Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İcra Takibi” dosyasında, alacaklının bu dosya davacısı sigorta şirketi, borçlusunun ise dava dışı taşıyan Panasia Shipping Co., kanuni rehin hakkı borçlusu olarak da ... Gemisi donatanı ....’a izafeten bu dosya davalısı...Denizcilik A.Ş.’yi göstermiştir....Denizcilik A.Ş. takibe itiraz etmiş ve takibin durmasını sağlamıştır.
3- Davacı, sigortalı emtianın 16.10.2010 tarihinde Hırvatistan’dan ...’ye taşınması sırasında deniz suyu nedeniyle hasar görmesi nedeniyle 6762 s. ...’nın 1235/7.maddesi uyarınca halefi olduğu sigortalının kanuni rehin hakkı olduğunu, davalının da donatan adına rehinli alacağın ödenmemesinden sorumlu olduğunu iddia etmektedir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, derdestlik, tahkim, yetki, hak düşürücü süre itirazlarında bulunmuş, müvekkilinin sadece gemi ve ISM yöneticisi olduğunu savunmuştur.
4- İlk Derece Mahkemesi tarafından dosya, ... 52.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin (Kapatılan) Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen 2011/85-2013/302 sayılı kararına istinaden davanın reddine karar vermiş, yapılan temyiz incelemesi sonunda mahkeme kararının; bahsi geçen dava yargılamasının bu dosya davacısı sigortalılarından ...Ltd.’nin, aynı taşıma sırasında olsa bile yağmur suyu (tatlı su) nedeniyle zarar gören emtia nedeniyle açtığı dava olduğu, ayrıca haklarına dayanılan... A.Ş.’nin o dosyanın tarafı olmadığı, bu şirkete ilişkin mallar yönünden değerlendirme yapılmadığı, eksik inceleme ve araştırma yapıldığı gerekçesiyle karar Daire heyetimiz çoğunluğunca bozulmasına dair görüşe katılmıyorum.
5- ... 52.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin (Kapatılan) Dairemizce onanmak ve karar düzeltme istemi reddedilmek suretiyle denetimden geçerek kesinleşen 2011/85-2013/302 sayılı kararının incelenmesinden; deniz taşımasında malın gönderileni olan davacı ...Ltd. vekilinin 28.10.2010 tarihli dava dilekçesiyle; 16.10.2010 tarihinde Hırvatistan’dan yola çıkan ve 26.10.2010 tarihinde ...’ye ulaşan gemide taşınan ruloların 90 adedinin ıslanma nedeniyle hasar gördüğü iddiasıyla zararın tazmini ve gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tesisi talepli olarak dava açtığı, davalı olarak, yükün taşıyanı Pana Shipping’e izafeten Türkiye’deki acentesi ve ... sigortacısı ile ... Gemisi Donatanı sıfatıyla bu dosya...Denizcilik A.Ş.’yi gösterdiği anlaşılmaktadır. Yargılama sonunda,...A.Ş. ve ... sigortacısı yönünden davanın pasif husumetten reddine, davalı taşımacı yönünden ise davanın esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
6- Her şeyden önce, 6762 s. ...’da 119/2 (6102 s. ... 105/2) maddesi uyarınca, müvekkili adına (izafeten) ancak acenteler aleyhine dava açılması mümkün olup, gemi işletme müteahhitleri veya yöneticileri yönünden böyle bir istisna tanınmamıştır. Somut olayda da, kesinleşen 2011/85-2013/302 sayılı ilamda, davalının anılan taşıma ilişkisinde donatan veya donatanın acentesi olmadığı, sadece donatan adına gemi işletme yöneticisi olduğu kesinleşmiş olup, davalı şirket aleyhine doğrudan veya donatana izafeten böyle bir dava açılabilmesi mümkün değildir.
7- Eldeki dosyaya ilişkin olarak Mahkemece, ... 52.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin (Kapatılan) Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen 2011/85-2013/302 sayılı kararına istinaden davanın reddine karar vermesi sonuç itibariyle doğrudur. Zira anılan dosyanın yargılaması sırasında, bu dosya davalısı...Denizcilik A.Ş.’nin, davaya konu taşıma sırasında donatan adına geminin yönetimini üstlenen kişi olduğu, bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle karar verilmiştir. Her şeyden önce, davacı sigortanın sigortalılarından birisinin de ...Ltd. olması ve onun haklarına halefen eldeki davanın açılmış olması nedeniyle, önceki davadaki, bu dosyanın da davalısı olan...Denizcilik A.Ş.’ye husumet düşmeyeceğine ilişkin karar, aynı maddi vakaya dayalı bu dosyadaki istem yönünden de kesin hüküm oluşturur. Önceki dosyaya konu ihtilafın aynı taşıma sırasında yağmur suyundan, bu dosyaya konu taşımanın deniz suyundan ıslanan rulolara ilişkin olmasının bir önemi yoktur. Zira dava esastan değil, usulden reddedilmiştir. Kaldı ki, anılan önceki dosyada sadece tatlı su değil, aynı zamanda deniz suyundan meydana gelen hasar yönünden de aynı inceleme ve değerlendirme sonucuna ulaşıldığı görülmektedir. Davaların konusu, tarafları ve ulaşılan sonuç (pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi) aynı olduğu için, ...A.Ş.’nin haklarına halefen açılan kısım yönünden kesin hüküm nedeniyle davanın reddi doğrudur.
8-... A.Ş.’nin haklarına halefen açılan dava yönünden ise; her ne kadar ... 52.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kesinleşen ilamının tarafları arasında... A.Ş. yok ise de, aynı maddi vak’a aynı davalı yönünden tartışılarak davanın reddine dair karar, bu dosya için de güçlü delil teşkil eder. Zira, aynı taşımayla ilgili olarak Dairemizin denetiminden geçerek kesinleşen ... 52.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin (Kapatılan) 2011/85-2013/302 sayılı kararında, söz konusu taşımayla ilgili olarak davalı...Denizcilik A.Ş.’nin pasif husumet ehliyeti bulunmadığının kabul edilmiş olması nedeniyle, o dosyada ulaşılan sonuç, bu dosya için de güçlü delil teşkil edecektir. Kaldı ki, önceki dosyada husumet yönünden yapılan değerlendirme sonuç itibariyle doğrudur. Anılan nedenlerle, Mahkemenin bu davalı yönünden de davanın reddine karar verilmesi doğru olmuştur.
9- Mahkeme kararında, gerekmediği halde, o dosyada taraf olan ve malların taşıyıcısı olan Pana Shipping yönünden işin esasına girilerek, işin esas yönünden “hasarın ispatlanamadığı ve hasardan taşıtanın/gönderenin sorumlu olduğuna” ilişkin gerekçesine de yer vermiş olmasının her hangi bir hukuki önem ve değeri bulunmadığından, araştırılacak ve incelenecek her hangi bir husus da bulunmadığından davanın reddi yönündeki ilk derece mahkemesi kararının onanması gerektiğini düşündüğümden Daire çoğunluk görüşüne katılmıyorum.