Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/22289
Karar No: 2018/9254
Karar Tarihi: 01.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/22289 Esas 2018/9254 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/22289 E.  ,  2018/9254 K.

    "İçtihat Metni"

    ........

    Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının davalı ile yaşadıkları konutta kaldığını, ziynet eşyalarını almak için gittiğinde evden kovulduğunu ileri sürerek, ziynetlerin aynen iadesine; olmaz ise bedelinin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, kendisine ait eşyaların da davacıda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 1.000.00TL tazminatın davacıdan alınmasına karar verilmesini ve asıl davanın reddini istemiştir .
    Mahkemece; davacı karşı davalının davasının kısmen kabulü ile,
    -1 adet yüzük , 4 gram, gramı 65,00 TL, işçilik 15,00 TL, toplam 320,00 TL
    -1 adet küpe, 4 gram, gramı 65,00 TL, işçilik 15,00 TL, toplam 320,00 TL ziynet eşyasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aynen ifası mümkün olmadığı takdirde 640,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı karşı davacı tarafça açılan eşyaların iadesine yönelik davasını ispatlayamadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
    TMK"nun 6.maddesi hükmü uyarınca; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür." Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir. Hayat deneyimlerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla, bunların davalı tarafın zilyedlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
    Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının ..........
    üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır.
    Somut olayda; davalı tanığı olarak dinlenen (davalı karşı davacı ..."ın annesi olan) ...; " ... sabahleyin kapımız çaldı, açtığımızda davacı ile annesiydi, bir düzen oluşturmuşlar, kapıyı zorlamaya başladılar, daha sonra salona girdiler, ben komşuları çağırdım, anne ile kız bana bir siyah poşet atıp kaçtılar, poşetin içerisinde 2 küpe, 2 yüzük, bir künye bir de saat vardı, bilezikler yoktu, sonra bu küpeleri, yüzükleri oğluma verdim gerisini bilmiyorum ... " şeklinde beyanda bulunmuş, olay nedeni ile başlatılan Cumhuriyet Başsavcılığı " nın soruşturmasında 27/05/2010 tarihinde ise, ...; " ... ben oğlumun evde olmadığını, altınları veremeyeceğimi ve ........ gideceğimi söyledim, bunun üzerine altınları bıraktılar ve gittiler ... " beyanında bulunmuştur.
    Bu durumda, anılan tanığın beyanına göre; düğünde takılan altınları almaya çalışan davacı, tanığın karşı koyması sonucu altınları bırakıp gitmiştir. Artık bu altınların nelerden ibaret olduğu, daha sonra bu eşyaların davacıya teslim edilip edilmediği konusundaki ispat yükü davalı karşı davacı yana geçmiştir. Davalı karşı davacının açıkça yemin deliline dayandığı da gözönüne alınarak davalı karşı davacıya ispat hakkı tanınarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ispat yükünün davacı karşı davalıda olduğu yanılgısı ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davacı karşı davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    .........



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi