Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/14117
Karar No: 2017/2286
Karar Tarihi: 22.03.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/14117 Esas 2017/2286 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, kadastroya itiraz ederek kendisine ait olan taşınmazların eksik ve yanlış ölçümlerle Hazine'ye yazıldığını belirtmiştir. 143 ada 4 ve 6 parsellerin kendisi adına tescilli olan 143 ada 5 parsel sayılı taşınmazla bir bütünlük arz ettiğini ve Orman Yönetimi tarafından tescil edilen parsellerin meşelik ve çamlık olmadığını iddia etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek davalı Hazinenin aleyhine 143 ada 6 sayılı parselin orman olarak tescil edilmesine hükmetmiştir. Ancak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile mahkeme kararını onamış ve orman toprağı üzerindeki bitki örtüsü yokedilse dahi taşınmazın orman sayılması gerektiğini belirtmiştir. Söz konusu kararda, orman kanununda yapılan değişiklikler ve ormandan toprak kazanma olanağının kaldırıldığı ifade edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, 6831 sayılı Orman Kanunu ve 1433 sayılı Ormanların Korunması ve Islahı Hakkında Kanun.
20. Hukuk Dairesi         2015/14117 E.  ,  2017/2286 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili, dava dilekçesinde ... ili ... ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmalarında kendisine babasından intikalen ve taksimen gelen Işıklar mevkiindeki 143 ada 4 ve 6 parsel sayılı taşınmazların meşelik ve çamlık olarak Hazineye yazıldığını, dava konusu taşınmazların ... köyüne ait kesinleşmiş bulunan orman tahdit haritasında, sarı alanda kültür arazisinde kalmasına rağmen ve kendisinin 20 yılı aşkın bir zamandan bu yana malik sıfatıyla çekişmesiz olarak malik sıfatıyla kendi tasarrufunda bulunduğunu, nizalı taşınmazlara sınır 143 ada 5 parsel numarası ile adına müstakil olarak yazılan 19083,35 m2"lik tarla vasıflı taşınmazın, mülki hudutları ile bir bütün halinde kendisine ceddinden intikalen ve taksimen gelen ve yıllardır 30 yılı aşkın bir zamandan bugüne kadar malik sıfatıyla kullanımında bulunan taşınmazın dava edilen 143 ada 4 ve 6 parsellerin kadastro çalışmalarında bulunmadığından eksik ve hatalı ölçümleme sonucunda Hazine parsellerinin oluşturulduğunu, dava edilen her iki parselin kullanım ve mülk olarak adına tescil gören 5 parsel sayılı taşınmazla bir bütünlük arz ettiğini, Hazine adına tespit gören taşınmazların üzerinde çamlık ve meşelik vasfının olmadığını, kullanım olarak tarla vasfında bulunduğunu, taşınmazın bir bölümünde kiraz fidanlarının mevcut olduğunu, bu sahalar üzerinde nitelik belirlenmesinin sehven hata yapılarak belirlendiğini, 143 ada 4 parselin meşelik vasfı ile 2857,91 m2 ve 143 ada 6 parselin çamlık ve meşelik vasfı ile Hazine adına yapılan tespitin iptali ile, müstakil olarak tespit edilen 143 ada 5 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine veya parsellerin müstakil olarak adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabülü ile ... ili ... ilçesi ... köyü 143 ada 6 sayılı parselin orman olarak Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
    Bu kararı davacı ve davalı Hazinenin temyiz etmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2012/306 Esas ve 2012/763 Karar sayılı ilamı ile "Mahkemece, temyize konu 143 ada 4 sayılı parselin (B) işaretli bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı yararına zilyetlik koşullarının oluştuğu gerekçesiyle bu parsellerin davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmişse de, mahkemenin kabulü dosyadaki bilgi ve belgelerle örtüşmemektedir. Hükme esas alınan orman bilirkişi raporuna ekli memleket haritasında, taşınmazın yeşil renkli alanda kaldığı görülmektedir. Her ne kadar orman bilirkişi yeşil rengi meyve ağaçları olarak açıklamış ise de, taşınmaz üzerinde gerek bugün ve gerekse geçmişte herhangi bir meyve ağacı bulunmadığı gibi, taşınmazın bitişiğinde bulunduğu orman parseli ile memleket haritasında aynı renk ve konumda olduğu, ormandan ayırt edici bir unsurun bulunmadığı görülmektedir. Bu somut olgular karşısında memleket haritasının, dosyadaki
    bilgi ve belgeler ile taşınmazın zemindeki fiili durumuna aykırı yorumuna değer verilemez. Taşınmazın yanındaki orman parselinin devamı ve aynı şekilde memleket haritasında yeşil renkli ormanlık alanda kaldığının kabulü gerekir. Tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi orman olan bir yer üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu göz önünde bulundurulmamıştır. Bu nedenle, dava dosyasının fen bilirkişiye verilerek, taşınmazların memleket haritasında yeşil alanda kalan bölümleri yönünden ifraz krokileri düzenlettirilerek ek rapor alındıktan sonra, bu bölümler yönünden Orman Yönetiminin davası kabul edilerek orman olarak tescil edilmeli, kalan bölümler yönünden ise aynı karar verilerek davalı gerçek kişiler adına tescil edilmelidir" denilerek bozulmasına karar verilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş, ancak mahkeme süresinde olmadığından bahisle 01/10/2015 tarihinde temyiz talebenin reddine karar verilmiştir. Verilen bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkeme kararının ilgilisine 24/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve yasal 15 günlük süre geçtikten sonra temyiz talebinde bulunulmuş olduğu anlaşıldığından, mahkemece de süre aşımı yönünden temyiz isteminin reddi yolunda verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğinden yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/03/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi