21. Hukuk Dairesi 2015/6738 E. , 2016/2568 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyerinde 01.06.2002-01.02.2012 tarihleri arasında geçen 9 yıl 255 günlük çalışmalarının günlüğü 25,00 TL"den tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı işyerinde asgari ücret ile üzüm sezonu döneminde (Ağustos-Ocak aylarında) 2002-2012 tarihleri arasında 1800 gün çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının tespit istemine konu olan dönemde sigortalı çalışmasının bulunmadığı, ilk defa sigortalı tescilinin 01.09.2012 tarihinde dava dışı işyerinden Kuruma bildirilen çalışmasına istinaden yapıldığı, davalı işyerinin 18.09.1996 tarihinde 506 Sayılı Yasa kapsamına alındığı ve halen faal olduğu, gübre ve zirai ürün ticareti faaliyetinden dolayı vergi kaydının 24.06.1996 tarihinde başladığı ve halen devam ettiği, davacının 3 Mart 1989-3 Eylül 1990 tarihleri arasında askerlik görevini ifa ettiği, işyerine ait dava konusu döneme ilişkin dönem bordrolarının gönderildiği, dinlenen tanıkların bir kısmı davacının çalışmasını doğrularken, bir kısmının davacının piyasa hamalı olarak çalıştığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesi ile halen 5510 sayılı Yasa"nın 86. maddesi olan bu tür davalarda; öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenilen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bordro tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555, 05.02.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 03.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578 ve 01.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda; davalı işyerinin kapsam ve kapasitesini belirleyerek işyerinde sürekli hamal çalıştırılmasının gerekli olup olmadığı araştırılmadan, mahkemece re"sen belirlenecek komşu işyeri tanıkları dinlenerek çevrede hamalların çalıştıkları başka işyerleri olup olmadığı tespit edilmeden, bu itibarla davacının davalı işyerinde sürekli çalışan bir işçi mi yoksa serbest piyasa hamalı mı olduğu hiçbir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya konulmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; gerektiğinde davalı işyerinde keşif yaparak işyerinin kapsam ve kapasitesini belirlemek ve işyerinde sürekli hamal çalıştırılmasının gerekli olup olmadığını tespit etmek, mahkemece re"sen belirlenecek komşu işyeri tanıkları dinlemek suretiyle çevrede hamalların çalıştıkları başka işyerleri olup olmadığını belirlemek, özellikle davalı işyeri ile benzer işleri yapan komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş kişileri de dinleyerek davacının davalı işyerinden başka işyerinde de hamallık yapıp yapmadığını tespit etmek ve gerekiyorsa bu hususta zabıta araştırması yaptırmak, böylece toplanan deliller ışığında, davacının davalı işyerinde bir çalışan mı yoksa serbest piyasa hamalı mı olduğunu tespit ederek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurulmadan, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davalılardan ..." e iadesine
22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.