Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5851
Karar No: 2018/9308
Karar Tarihi: 01.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/5851 Esas 2018/9308 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/5851 E.  ,  2018/9308 K.

    "İçtihat Metni"



    Davacı..........aralarındaki istirdat - menfi tespit davasına dair.........verilen 29/12/2015 günlü ve 2014/395 E - 2015/693 K sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 20/02/2017 günlü ve 2017/9721 E - 2017/1605 K sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı , davalı şirketin, kendileri aleyhine........ faturaya dayalı takip yaptığını, takibin kesinleştiğini, icra tehdidi altında borcu kısmen (16.07.2010 tarihinde 9200 TL, 23.08.2010 tarihinde 54.422 TL, 12.06.2012 tarihinde de 100.00 TL olmak üzere) ödediğini, halen bakiye 1.113,39 TL borçları olduğunu, davalı tarafla ticari bir ilişkilerinin olmadığını ileri sürerek, İİK"nun 72. maddesi gereğince ödedikleri paranın istirdatına ve bakiye borçtan dolayı (1.113,39 TL"den) borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı , hak düşürücü süre ve zamanaşımı def"inde bulunmuş; esası bakımından da davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacı tarafça istirdat talebi ile ilgili olarak açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine; davacı tarafça açılan menfi tespit davasının zamanaşımı nedeniyle reddine; davacı tarafça menfi tespit talebine ilişkin davanın kötüniyetle açılmış olduğu dosya kapsamından sabit olmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dairemizin 2014/519 esas, 2014/7733 karar sayılı bozma ilamı ile "Mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, hak düşürücü süre geçtikten sonra istirdat davası açıldığı ve 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra menfi tespit davası açıldığından bahisle, davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru görülmediği"belirtilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde,davacının davasının kabulü ile, 63.722,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan istirdatı ile davacının ....... 2009/5012 Esas sayılı dosyası nedeniyle davalıya 1.133,30 TL borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş,hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ve
    .........

    Dairemizin 20.02.2017 tarih ve 2017/9721 E.- 2017/1655 K. sayılı ilamı ile ‘’...somut olayda; davalı Şirket adına 30.11.2015 tarihi itibariyle....... yemini eda ettiği,anca.......... dosyaya gelen yazı ile davalı şirkete 05.02.2014 tarihinde on yıl süre ile şirket müdürü olarak .......atanmış olduğunun bildirildiği,davalı şirket adına yemin eden...........yemin konusu işlemin yapıldığı tarihteki temsilci olması karşısında, davalı şirket adına yeminin bağlayıcılığının bulunmadığı, bu nedenle, davalı Şirketi adına ......yapılan yeminin yok hükmünde olduğu,bu durumda, mahkemece; davalı şirketi adına yemin edecek kişinin belirlenerek usulüne uygun olarak yemin yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği...’’ gerekçesiyle hükmün ikinci kez bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı vekili, 13.06.2017 tarihli dilekçesi ile karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Yeniden yapılan incelemede;
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair karar düzeltme sebepleri yerinde değildir.
    2-Somut olayda, mahkemece ilk bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sürecinde davalının faturaya konu malları davacıya teslim ettiğini ve aralarında akdi ilişki olduğuna ilişkin iddiasını ispat edemediğinden bahisle davalı tarafa yemin teklif hakkının hatırlatıldığı, bunun üzerine ise; davalı vekilince, 17.09.2015 tarihli yemin metninin sunulduğu,mahkemece talimat yazılarak davacı şirketin eski temsilcisi olduğunu beyan eden ....... 30.11.2015 tarihinde talimat mahkemesince yeminin eda ettirildiği, bunun üzerine mahkemece de davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir.
    Dairemizin 20.02.2017 tarih ve 2017/9721 E.- 2017/1655 K. sayılı ilamı ile sehven ‘’...davalı şirket adına ......... yemini eda ettiği,ancak ......dosyaya gelen yazı ile davalı şirkete 05.02.2014 tarihinde on yıl süre ile şirket müdürü olarak ...... atanmış olduğunun bildirildiği,davalı şirket adına yemin eden ........, yemin konusu işlemin yapıldığı tarihteki temsilci olması karşısında, davalı şirket adına yeminin bağlayıcılığının bulunmadığı, bu nedenle, davalı Şirketi adına ...... yapılan yeminin yok hükmünde olduğu,bu durumda, mahkemece; davalı şirketi adına yemin edecek kişinin belirlenerek usulüne uygun olarak yemin yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği...’’ belirtilmiş ise de; davalı tarafça davacı tarafa yemin teklif edildiği ve davacı şirketin eski temsilcisi olduğunu beyan eden ......tarafından yeminin eda edildiği açıktır.
    HMK"nın 232/2. maddesi uyarınca tüzel kişiye teklif edilen yemin, tüzel kişinin yetkili organı tarafından eda edilir. Bu temsilci, yemin konusu işlemin yapıldığı tarihteki değil, yemin teklif edildiği zamandaki temsilcidir. Ayrıca, birlikte temsil söz konusu olduğu takdirde yeminin bağlayıcı olabilmesi için birlikte temsile yetkili kişilerin tamamının da yemin etmesi zorunludur. ........düzenlemesi yer almaktadır.
    ............
    Bu itibarla, mahkemece;yukarıda da ifade edildiği üzere,davalı tarafından yemin teklif edilen davacı şirketin yemin teklif edildiği tarihteki yetkili temsilcisinin tespiti suretiyle bu temsilciye usulüne uygun olarak yemininin yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış,bozmayı gerektirmiştir.
    Ne var ki; mahkeme kararının açıklanan bu gerekçeler ile bozulması gerekirken zuhulen başka gerekçe ile bozulduğu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteği kabul edilerek, Dairemizin önceki bozma kararı kaldırılmış, mahkeme kararı açıklanan bu yeni gerekçeyle bozulmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 20.02.2017 günlü ve 2017/9721 E.- 2017/1655 K. sayılı tarihli ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan değişik gerekçe ile davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 01.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.




    .......



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi