Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/430
Karar No: 2016/2604
Karar Tarihi: 23.02.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/430 Esas 2016/2604 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/430 E.  ,  2016/2604 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümü nedeniyle iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacılara 01.03.1995 tarihinde iş kazası sonucunda vefat eden çocukları ...’dan dolayı ölüm geliri bağlanması istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı .... Şti yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı ...’ın ölüm geliri bağlanmasına ilişkin davası subut bulmadığından reddine, davacı ...’ın davasının kabulü ile, 02.06.1995 tarihinde yapılan başvuruyu takip eden aybaşı olan 01.07.1995 tarihinden itibaren oğlu...’dan dolayı ölüm geliri bağlanmasına karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacılar murisinin 01.03.1995 tarihinde.... nezdinde ...adasında bulunan mermer çıkarma işinde çalışırken geçirdiği iş kazası sonucu bekar olarak öldüğü, 28.08.1995 tarihli ... müfettiş raporu ile olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, davacılardan ... tarafından gelir bağlanması istemi ile 09.06.1995 havale tarihli dilekçe ile ... Kurumu"na başvuru yapıldığı, ancak Kurum tarafından iş kazası sonucu ölen..."ın sağlığında davacının geçimine sürekli katkıda bulunmadığı ve davacı baba ..."ın sigortalı işte çalıştığı gerekçesi ile gelir bağlanmasının mümkün olmadığı belirtilerek talebinin reddedildiği, davacılardan ...’ın ise 23.02.2005 tarihinde ölüm aylığı tahsis talebinde bulunduğu, ancak ölüm aylığı şartları olmadığı gerekçesi ile davacıya ölüm toptan ödemesinin yapıldığı, davacılar tarafından daha önce de aynı mahiyette davaların açıldığı, ancak müracaata bırakılan davaların süresi içerisinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacılardan ..."ın 01.08.2001 tarihinden itibaren 506 Sayılı Yasaya tabi yaşlılık aylığı aldığı, davacı ..."ın ise herhangi bir gelir ve aylık almadığı anlaşılmaktadır.

    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 24. maddesinde, sigortalının ölümü tarihinde eşine ve çocuklarına bağlanması gereken gelirlerin toplamı, sigortalının yıllık kazancının % 70 inden aşağı ise artanı, eşit hisseler halinde sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere buralardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan ana ve babasına gelir olarak verileceği, ancak bunların her birinin hissesi sigortalının yıllık kazancının % 70 inin dörtte birini geçemeyeceği bildirilmiştir.
    4958 sayılı Yasa"nın 35. maddesi ile 06.08.2003 tarihinde yapılan değişikten önceki 506 sayılı Yasa’nın 69. maddesinde, geçimi sigortalı tarafından sağlandığı belgelenen ana ve babasına ölüm aylığı bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. 4958 sayılı Yasa"nın 35. maddesi ile 506 sayılı Yasa’nın 24. maddesindeki “geçimi sigortalı tarafından sağlandığı belgelenen” ibarelerinin değiştirilip yerine” Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmayan veya 2022 sayılı Kanuna göre bağlanan aylık hariç olmak üzere bunlardan her ne ad altında olursa olsun gelir veya aylık almayan” ibarelerinin getirtilmiş olması, bu tür yeni yasaların yürürlüğe girmeleri ile birlikte derhal tesirini husule getireceği tartışmasızdır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesi değil, ani etkisi söz konusudur.
    Somut olaya; davacıların çocuğu Raif Azar’ın iş kazası neticesinde öldüğü ve buna bağlı olarak davacılardan ...’ın ölüm gelirine hak kazandığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık davacı ...’ın hangi tarihte tahsis talebinde bulunduğu ve buna bağlı olarak hangi tarihten itibaren ölüm aylığı bağlanacağı konusundadır.
    506 sayılı Yasa’nın 99. maddesinde zamanaşımı ve hakkın düşmesi ile ilgili düzenleme yer almaktadır. Bu maddeye göre, “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları, yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlar. İş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından kazanılan diğer haklar ile hastalık ve analık sigortalarından doğan haklar ise, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer. Geçici iş göremezlik ödeneğini veya herhangi bir döneme ilişkin gelir veya aylığını beş yıl içinde almayanların, söz konusu ödenek, gelir veya aylıkları ödenmez.”
    5510 Sayılı Yasanın 97/1.fıkrasında "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar. (Mülga cümle:17.04.2008-5754 S.K./57.mad)
    Buna göre söz konusu yasal düzenlemelerde gelir ve aylıklar ile kazanılan diğer haklarla ilgili zamanaşımı ve hak düşürücü süreden söz edilmiş ise de iş kazası, meslek hastalığı ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıkların hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmez ise zamanaşımına uğrayacağı, bu durumda olanların gelir ve aylıklarının yazılı istek tarihini takip eden aybaşından başlayacağı bildirilmekle olayın iş kazası olması halinde şartları var ise hak sahiplerine yazılı talebini takip eden aybaşından itibaren iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması mümkündür.
    Dava konusu olayda, davacılardan ...’ın 09.06.1995 tarihinde başvurusunun olmadığı, 06.09.1995 tarihinde başvuruda bulunanın ölüm gelirine hak kazanamayan davacı ... olduğu, davacı ...’ın 23.02.2005 tarihinde ölüm aylığı talep ettiği, Kurumca şartları oluşmadığı gerekçesi ile ölüm aylığı talebinin reddedilerek ölüm toptan ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Muris Raif Azar’ın toplam 809 gün sigortalı çalışması olması karşısında, davacı ...’ın 23.02.2005 tarihli ölüm aylığı talebi ile ilgili red kararı verilmesine ilişkin Kurum işlemi doğrudur. Ancak ölüm aylığı talebinin aynı zamanda ölüm geliri talebini de içermesi nedeniyle, bu talebin ölüm geliri olarak değerlendirilerek bu yönden değerlendirilme yapılmaması hatalı olmuştur.
    .../...

    Buna göre, davacı ...’ın 23.02.2005 tarihli tahsis talebi karşısında, ölüm olayından itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden 01.03.2005 tarihinden itibaren ölüm gelirine hak kazandığı göz önünde tutulmaksızın 01.07.1995 tarihinden itibaren ölüm geliri bağlanması şeklindeki Mahkeme kararı hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş; davacı ...’ın 23.02.2005 tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 01.03.2005 tarihinden itibaren iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanmasına karar verilmesinden ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi