Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/37478
Karar No: 2016/9244
Karar Tarihi: 13.04.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/37478 Esas 2016/9244 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/37478 E.  ,  2016/9244 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı Talebinin Özeti:
    Davacı vekili, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarını talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar davaya cevap vermemiş, yargılamaya da katılmamışlardır.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle;
    1- Kıdem ve ihbar tazminatı ile izin ücreti taleplerinin kısmen kabulüne,
    2- Fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti talepleri hakkında ise bu alacak talepleri atiye bırakıldığı gerekçesiyle söz konusu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Davalılar vekili, davalılar ... ve ..."in yaklaşık 27 yıldır yurt dışında yaşadıklarını, dava dilekçesi, duruşma tarihi de dahil tüm bilgi ve belgelerin Türkiye"de diğer davalıların ikametgah adreslerine tebliğe çıkartıldığını, bu tebligatların tamamının usulsüz olduğunu savunmuştur.
    Davalılar ... ve ... ile avukat ... arasında imzalanan vekalet sözleşmesinin incelenmesinde, vekaletnamenin Türkiye Cumhuriyeti New York Başkonsolosluğu tarafından düzenlendiği anlaşılmıştır.
    Yine davalılar ... ve ... için yapılan tebligatların, diğer davalıların ikametgah adreslerine yapıldığı tespit edilmiştir.
    Buna göre, davalılar ... ve ... yönünden, davanın başından beri yapılan tebligatlar usulsüzdür. Bu davalılar, haklarında dava açıldığından haberdar olamamışlar, yargılamaya katılamamışlardır. Mahkemece, taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilmiştir. Söz konusu davalıların hukuki dinlenilme hakları ihlal edilmiştir.
    Bu nedenle, dava dilekçesi ve duruşma günü temyiz aşamasında vekaletname sunan avukat ... veya avukat ..."ye tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlanmalı, yargılamaya bu şekilde devam edilerek sonuçlandırılmalıdır.
    Sonuç olarak, taraf teşkili sağlanmadan, bir kısım davalıların savunma hakkı kısıtlanacak şekilde yargılama yapılıp karar verilmesi hatalıdır.
    2- Davacı vekili, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti taleplerini atiye terk ettiğini ifade etmiş, mahkemece bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
    Dava, 6100 sayılı yeni HMK döneminde açılmıştır.
    Somut olaya geçmeden önce, davanın geri alınması, davadan feragat ve davayı takipsiz bırakmak kavramlarının kısaca açıklanmasında fayda vardır.
    Davanın geri alınması ve davadan feragat kavramları farklı kavramlar olup, birbiri ile karıştırılmaması gerekmektedir.
    1086 sayılı HUMK"nun yürürlükte olduğu dönemde, uygulamada davanın geri alınması kavramı yerine, davayı takipten sarfınazar etmek, davayı takipten vazgeçmek, "davanın atiye bırakılması" tabirleri de kullanılmıştır. Davanın geri alınması, ileride tekrar dava açabilme hakkını saklı tutarak davanın geri alınmasıdır. Burada, davacı talep ettiği haktan (talep sonucundan) feragat etmemektedir. Davadan feragat ise talep edilen haktan, talep sonucundan vazgeçmektir. Davanın geri alınması 6100 sayılı HMK"nun 123 üncü maddesinde, davadan feragat ise 307 nci maddesinde düzenlenmiştir. Davadan feragat davalının rızasına (muvafakatına) bağlı olmadığı halde, davacının davasını geri alabilmesi için davalının rızası şarttır. Davanın geri alınması durumunda dava hiç açılmamış sayılır ve mahkemece "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilir. Davadan feragat halinde ise davanın reddine karar verilir. Davanın geri alınması durumunda, geri alma anına kadar edinilen izlenime göre, haksız olduğuna kanaat getirilen tarafa vekalet ücreti ve yargılama giderleri yüklenir. Davadan feragat halinde, feragat edilen hak ileride tekrar dava konusu yapılamaz, yapılır ise mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilir. Davanın geri alınması durumunda ise, geri alınan dava ileride tekrar açılabilir. Davacının davasını geri almasına davalı rıza göstermemişse, davaya devam edilmeli ve talep hakkında esastan bir karar verilmelidir. Davacının davasını geri alabilmesi için davalının açık rızasına ihtiyaç vardır. Zimnı muvafakat yeterli değildir. Bu nedenle, davacının davasını geri almasına rıza gösterip göstermediği davalıya sorulmalı, davalı açıkça geri almaya rıza gösterir (muvafakat verirse) ise ona göre işlem yapılmalıdır.
    Davanın takipsiz bırakılması (davanın müracaata bırakılması), davadan feragat ve davanın geri alınmasından farklı olup, davanın müracaata bırakılması için davalının kabulüne veya rızasına gerek yoktur, müracaata bırakılan dava yenileninceye kadar (üç aylık süre boyunca) dava varlığını korumaktadır.
    Yukarıda da belirtildiği üzere, uygulamada ve özellikle avukatlar arasında, davanın geri alınması yerine davanın atiye bırakılması tabiri kullanılmakta olup, bu tabirin hukuki açıdan hiçbir hükmü yoktur.
    Görüldüğü üzere, davadan feragat ile davanın geri alınmasının hukuki sonuçları birbirinden çok farklıdır. Bu nedenle, yargılama aşamasında davacının hangi tabirleri kullandığına bakılmaksızın, davacının amacının (maksadının) davaya konu haktan (talep sonucundan) vazgeçmek mi olduğu yoksa davasını ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutarak davasını geri almak mı olduğu mahkemece davacıya açıklattırılmalı sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücretlerini atiye terk ettiğini beyan etmişse de amacının, meramının davayı geri almak mı olduğu yoksa davadan feragat mı olduğu açıklattırılmamıştır. Mahkemece, bu husus davacıya sorulmalı, davacının amacının davayı geri almak olduğu saptandıktan sonra, davanın geri alınmasına davalının (davalıların) rıza gösterip göstermediği (muvafakat verip vermediği) davalılardan ya da vekillerinden sorularak sonucuna göre söz konusu talepler hakkında bir karar verilmelidir.
    Yukarıdaki usul işlemleri tamamlanmadan, fazla çalışma ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi isabetsizdir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi