Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2506
Karar No: 2018/8002
Karar Tarihi: 17.12.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/2506 Esas 2018/8002 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/2506 E.  ,  2018/8002 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 10/01/2017 tarih ve 2015/1006 E. 2017/6 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/04/2017 tarih ve 2017/278-2017/279 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı ... Çay San. Ürünleri Ür. ve Paz. Ltd. Şti"nde, ortaklar kurulunun aldığı 16/07/1999 tarihli 21 numaralı karar sonucu hissedar olduğunu, bu kararın davalı tarafından 20.07.1999"da tescil edildiğini, hisse devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2003/10 esas 2004/353 karar sayılı 28.09.2004 tarihli kararı ile iptal edildiğini, bu kararın 18.04.2006 tarihinde kesinleşerek müvekkilinin ortaklığının sona erdiğini, mahkeme kararına rağmen müvekkilinin ortak olarak görünmeye devam etmesi nedeniyle şirketin vergi borçları ile alakalı müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, müvekkilinin şirket ortağı olmadığını, vergi borçları için idare mahkemesinde açılan davanın ehliyet yönünden reddine karar verildiğini, davalının kayıtlarını esas alan vergi dairelerinin 18.04.2006-30.12.2012 tarihler arasında tahakkuk eden vergilere ilişkin tebligat yapmaya devam ettiklerini ileri sürerek müvekkilinin 18/04/2006 tarihinden itibaren ... Çay San. Ürünleri Ür. ve Paz. Ltd. Şti"nin ortağı olmamasına binaen davalı kayıtlarının düzeltilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; ortaklığın iptaline ilişkin mahkeme kararının müvekkiline bildirilmediğini, bu hususla alakalı bilgi verilmediğini, dava dışı ... Çay San. Ürünleri Ür. ve Paz. Ltd. Şti"nin sicilden resen terkin edildiğini, davacının ihmalinin bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6102 sayılı ... 598. maddesi uyarınca pay geçişlerinin tescili için şirket müdürlerince ticaret siciline başvurulacağı, 30 gün içinde şirket müdürü tarafından başvurulmaması halinde ayrılan ortağın da ticaret siciline başvurabileceğinden dolayı davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    ... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun, 6102 Sayılı ..."nın 595,598. maddeleri ve Ticaret Sicil Müdürlüğü nizamnamesi uyarınca dava dışı şirketin sicilden terkin edilmiş olması nedeni ile davalı tarafça yapılacak işlem bulunmadığından davalının eyleminde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, dava dışı şirketin ihyasından sonra ..."nun 598.maddesinin uygulanmasının mümkün olduğu, bu hususlar yerine getirilmeden dava açılmasının mümkün olmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    6102 sayılı HMK 353-b-2 maddesinde "Yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında" karar verileceği düzenlenmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, istinaf mahkemesince yerel mahkeme gerekçesinin değiştirilmesine rağmen yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/12/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    1- Dava, ticaret sicili kayıtlarında görünen kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir.
    2-Davacı vekili, müvekkilinin şirket hissesini devrettiği halde halen dava dışı ... Ltd. şirketinin ortağı olarak göründüğünü ileri sürerek isminin kayıtlardan çıkartılmasını, davalı Sicil Müdürlüğünün ise, anılan şirketin ticaret sicili kayıtlarından terkin edildiğini, böyle bir düzeltme yapılamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    3-Yerel mahkemece, 6102 sayılı ...’nın 598.maddesi uyarınca ayrılan ortağın öncelikle ticaret sicili müdürlüğüne başvurması gerektiği, davanın hukuki yarardan yoksun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi ise öncelikle şirketin ihya ettirilerek ... 598 uyarınca davacının işlem yaptırması gerektiği gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar vermiştir.
    4-Bölge Adliye Mahkemesinin kararı, İlk Derece Mahkemesi kararı ile aynı doğrultuda olup sadece gerekçenin genişletilmesi söz konusu değildir. Ayrıca yeni ve farklı bir gerekçesi yoktur. O nedenle özü itibariyle doğru olan kararın onanması gerektiğini düşüncesinde olduğumdan, Daire çoğunluğunun, Bölge Adliye Mahkemesinin, kararı kaldırarak HMK 353/1-b-2 uyarınca kendisinin yeniden hüküm kurması gerektiği yönündeki düşüncesine katılmıyorum.
    5- Ayrıca, bir an için Bölge Adliye Mahkemesinin usul hatası yaparak, HMK 353/1-b-2 uyarınca, mahkeme kararını kaldırarak ilave gerekçeyle aynı yöndeki kararı kendisi vermek yerine, 353/1-b-1 uyarınca istinaf isteminin esastan reddine karar vermiş olması da bozmayı gerektirmemelidir. Zira HMK 371/1-ç bendi uyarınca, Yargıtay, ancak “Karara etki eden yargılama hatası veya eksiklikleri bulunması” sonucu doğuracak usul hatalarını bozma sebebi saymalıdır. Kararın sonucu değiştirmeyen hatalar bozma sebebi yapılamaz. Bu nedenle de Daire sayın çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi