3. Hukuk Dairesi 2017/3944 E. , 2018/9373 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılardan ..."a ait pansiyonda kalmak için davalı ile sözleşme imzaladığını ve davacıya teminat amacıyla bono verdiğini ancak pansiyonun soğuk olması nedeniyle pansiyondan ayrıldığını, ancak davalının sözleşmenin teminatı olarak verilen senedi iade etmeyerek diğer davalı ..."e ciro ettiğini ve bu davalının ...... sayılı sayılı takip dosyası ile davacı aleyhine icra takibi yaptığını belirterek işbu senet yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuş,
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 sayılı Kanunun 2. maddesinde; "Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır.
6502 sayılı Kanunun, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenlenmiştir.
....
6100 sayılı HMK"nın 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun"una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; dava, hizmet (konaklama) sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup taraflar arasında herhangi bir kira ilişkisi yoktur. 6502 sayılı Kanunun 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle somut uyuşmazlığa bakma görevi tüketici mahkemelerinin görev alanına girmektedir. Açıklanan bu nedenle, görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
2- Bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 1. bentte açıklanan nedenle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....
Davacı, davalılardan.....ait stüdyo evlerinden daire kiraladığını, kira bedelinin aylık olarak ödeneceği hususunda anlaştıklarını, teminat olarak da senet imzalayıp verdiğini; Eylül ayına ait ilk kira bedeli olan 350 TL"yi ödediğini, ekim ayında ise ödemenin elden teslim edildiğini, gerekli hizmeti ısı konusunda alamadığından Noterden çektiği ihtarname sonucu daireden ayrıldığını; ancak, sözleşme ve senetlerinin iade edilmediğini, senetlerin ciro edilerek diğer davalı ... tarafından icra takibine konulduğunu belirterek; teminat senedi olarak verilen bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada, mahkemece, dava konusu bonoların, kira sözleşmesine dayanılarak verildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; iş bu dava Sulh Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılmıştır.
Sayın çoğunluk, davanın hizmet (konaklama) sözleşmesine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, taraflar arasında herhangi bir kira ilişkisi bulunmadığından bahisle, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu belirtip, hükmü göreve ilişkin bozmuştur.
Oysa, dava konusu yer otel ve benzeri konaklama yeri olarak işletilmemektedir. Dava dilekçesinde de belirtildiği gibi stüdyo evlerden olup, uzun süreli barınmak maksadıyla bağımsız daire olarak kiralanmıştır. Kira bedeli aylık kararlaştırılmış, iki aylık kira bedelinin de ödendiği iddia edilmiştir. Davacının bu iddiasına karşılık davalı bir itirazda bulunmamış, görevsizlik kararını da temyiz etmemiştir. Daha doğrusu taraflar arasında kira ilişkisinin mevcudiyeti hususunda bir uyuşmazlık yoktur. Düzenlenen bonoların da bu ilişkideki kira bedeline yönelik olduğu anlaşılmakla; davanın, Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılıp sonuçlandırılması gerekmektedir. Davanın nitelendirilmesi HİİKda da bu şekilde yapılmış, Dairemiz temyiz incelemesi bakımından görevli kılınmıştır. Açıkladığım nedenlerle, sayın çoğunluğun görev yönünden bozma kararına iştirak edilmemiştir.