Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1210
Karar No: 2018/9385
Karar Tarihi: 02.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/1210 Esas 2018/9385 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/1210 E.  ,  2018/9385 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki alacak talebine ilişkin davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı dava dilekçesi ile; davalıların murisinden 16/12/1996 tarihli sözleşme ile 3.000.000.- TL bedel karşılığında arsa satın aldığını, bedeli ödemesine rağmen devrinin yapılmadığını, satış bedelinin bugün ulaştığı alım gücüne göre iadesi gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 8.000,00 TL nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... cevap dilekçesinde; satış sözleşmesinin tebliğinin gerektiğini, davalı ... cevap dilekçesinde; hakkına düşeni davacıya verdiğini, davalı ... cevap dilekçesinde; hakkından feragat ettiğini, davalı ... sunduğu sonraki dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, murisin borçlanma ehliyeti bulunmadığından esastan da reddinin gerektiğini belirtmiştir. Davalılar, duruşmada ise, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Mahmekemece bozma öncesi yargılama sonucunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, verilen bu karar dairemizin 2015/17116 E 2015/20167 K sayılı ilamı ile zamanaşımı definin reddine karar verilerek işin esasına girilip, taraf delilleri toplanarak karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş ve bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın kabulüne, 8000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2)Dava, harici satım sözleşmesine dayalı alacağın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili talebine ilişkindir.
    ......
    Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı takdirde TMK"nun 706, TBK"nun 237. (BK."nun 213), Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersiz olup geçerli bir sözleşme bulunmadığından tarafların sözleşmeye dayalı hak ve borçları da söz konusu olmayacaktır. Ancak bu durumda taraflar, gereçsiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir.
    Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri vermek zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder.
    Bu bakımdan, sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir. Bu güncelleme yapılırken, güncellemeye esas alınan somut veriler tek tek uygulanarak, ödeme tarihinden ifanın imkânsız hale geldiği tarihe kadar paranın ulaştığı değer her bir dönem için hesaplanmalı, sonra bunların ortalaması alınmalıdır.
    Başka bir deyişle, denkleştirici adalet kuralı gereğince iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün, ifanın imkânsız hale geldiği tarihteki alım gücüne uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
    Satım bedelinin iade tarihindeki ulaştığı bedel belirlenirken ödenen paranın çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün enflasyon......artış oranları, altın, iş.......davacı .......olduğu, sözleşme tarihinden yedi yıl öncesinde 309 ada 1 parsel sayılı ......mevkiinde bulunan 225 m2 lik arsanın......satıldığının ve sözleşme tarihinde satış bedeli olan 3000000,00TL"nin nakden ve elden sözleşmede imzası bulunan muhtar ve iki şahit huzurunda alındığının belirtildiği görülmüştür. Sözleşmede davalıların murisinin ad ve soyadını içerir mühür bulunmakla, HUMK 297. Maddesi doğrultusunda muhtar ve iki şahidin imzasının da bulunduğu görülmekle mührün davalılar murisine ait olduğunun kabulü gerekmektedir.
    Davacı dava dilekçesinde davalıların murisinden 1996 tarihli sözleşme ile bir taşınmaz satın aldığını, tapuda devir işlemi gerçekleşmemekle sözleşme tarihinde ödenen paranın bugün ulaştığı alım gücü bedeli olarak fazlaya dair haklarını saklı tutarak 8.000,00TL nin tahsiline karar verilmesini istemiş ve mahkemece sözleşme tarihinde ödenen paranın yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda denkleştirici adalet ilkesi gereğince dava tarihinde ulaştığı alım gücü hususunda bir araştırma yapılmaksızın karar verilmiştir. Kararı davalılar temyiz etmekle mahkemece ödenen satış bedelinin, ifanın imkânsız hale geldiği tarih itibariyle çeşitli ekonomik etkenlerin..... artış oranları, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar ve benzeri ekonomik göstergelerin ortalamaları alınmak suretiyle ulaşacağı alım gücü belirlenerek bulunan miktar 8000,00 TL nin üzerinde ise davacı kararı temyiz etmediğinden davalıların usuli kazanılmış hakları gözetilerek 8.000,00 TL üzerinden; 8.000,00 TL"nin altında ise bu değer üzerinden hüküm tesisi gerekirken davacının dava dilekçesinde belirttiği miktar üzerinden karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    ./..



    -3-






    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    .....



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi