14. Hukuk Dairesi 2017/1591 E. , 2017/4623 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada 09.09.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin ve hacizlerin kaldırılması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava tapu kaydındaki şerhin ve hacizlerin terkini istemine ilişkindir.
Davacı, davalıların murisi olan yüklenici Ahmet’ten 243 parsel sayılı taşınmazda (C) blok dördüncü kat ön cephede iki adet bağımsız bölüm satın alıp bedelini ödediğini, taşınmazlar adına tescil edilmeden yüklenici Ahmet’in öldüğünü, yüklenicinin mirasçılarının paylarını yine yüklenicinin mirasçılarından olan davalı ...’a devrettiğini, Bedirhan’ın da taşınmazları devraldığı gün Anadolu Finans Kurumu yararına ipotek tesis ettirdiğini, borç ödenmediğinden Diyarbakır 5. İcra Müdürlüğünün 2009/2288 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, tarafına teslim edilip kiraya vermek suretiyle tasarruf ettiği taşınmazların mülkiyetinin devredilmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın adına tescilini; 04.05.2010 günlü duruşmada da taşınmazın ipotek ve hacizlerden ari olarak adına tescilini istemiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamışlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davacı ve müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.04.2014 tarihli 2014/1109 Esas 2014/5097 Karar sayılı ilamıyla somut olayda, kat irtifakı kurulmuş olan 250 parsel sayılı taşınmazdaki dava konusu 19 ve 20 nolu bağımsız bölümlerin tapuda davalı ... adına kayıtlı iken yargılama sırasında hükmen davacı adına tescil edildiği, taşınmazların tapu kaydından müdahil yararına ipotek tesis edildiğinin ve ayrıca dava dışı üçüncü kişiler tarafından da haciz konulduğunun anlaşıldığı, davacının duruşmada taşınmazların ipotek ve hacizlerden arındırılmış şekilde adına tescilini talep etmiş olup mahkemece de istemin kabulüne karar verildiği, ipotek alacaklısının davada müdahil olarak yer almış olmasına rağmen yararına haciz konulan alacaklılara husumet yöneltilmeden davanın sonuçlandırıldığı, dolayısıyla davada yer almayan kişiler hakkında hüküm kurulduğu, bu nedenle yararına haciz konulan alacaklılara karşı da dava açılarak ve bu dava ile birleştirilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine; birleştirilen davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölümler üzerinde davalılar lehine bulunan haciz, ipotek ve tüm takyidatların kaldırılmasına, tescilin her türlü takyidattan ari olarak yapılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Şerhin terkinine ilişkin bu tür davalarda, tüm şerh lehtarlarının davada davalı olarak yer alması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekir.
Somut olayda mahkemece, Dairemizin 15.04.2014 tarihli bozma ilamına uyulmuş ise de bozma ilamı gereğinin tam olarak yerine getirilmediği, dava konusu taşınmazların tapu kaydında Diyarbakır 6. İcra Müdürlüğünün 2007/3450 Esas sayılı takip dosyasındaki alacaklı ...Tic. ve San. Ltd. Şti. lehine yer alan haciz şerhi dikkate alınmaksızın adı geçen haciz lehtarının davalı olarak davaya katılımı sağlanmadan işin esası hakkında karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, mevcut haciz şerhleri ve diğer takyidatlarla ilgili kayıt ve belgelerle birlikte güncel tapu kayıtları ve icra takip dosyaları getirtilmek suretiyle tüm şerh lehtarlarının davaya dahil edilmesi ve savunmaları alındıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili tam olarak sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
01.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.