Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21707
Karar No: 2018/9447
Karar Tarihi: 03.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21707 Esas 2018/9447 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/21707 E.  ,  2018/9447 K.

    "İçtihat Metni"

    ......
    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı ile 01.02.2012 tarihinde elektrik enerjisi tedarik ve satış sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereği ihtiyacı olan elektriğin davalı tarafından tedarik edilerek .......... tarafından onaylanarak yürürlüğe konan tarifedeki %28 oranında sabit oranlı indirim yapılarak satışının yapılacağını kararlaştırdıklarını, ancak davalı tarafça belirlenen indirim oranı yerine farklı bir indirim oranı uygulandığını, tek taraflı yapılan değişikliğin kabul edilemeyeceğini belirterek farklı indirim oranı uygulanmasından dolayı toplam alacağı olan 9.251,66 TL"nin her bir faturanın ödendiği tarihten itibaren hesaplanmak üzere avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, piyasalardaki fiyat artışlarının sözleşmede esaslı değişiklik yapılmasını gerektirdiğini, bu nedenle indirim oranının sözleşmenin 2.maddesi gereğince revize edildiğini, revize edilen tutarlar üzerinden bir seneye yakın ödemelere devam edildiğini, davacının bu konuda bilgilendirilmesine rağmen ödenmesi davacının bu hususu zımni olarak kabul ettiğini gösterdiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 7.138,83 TL"nin davalıdan alınıp, davacıya iadesine, 15/01/2013 temerrüt tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen elektrik sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir.
    1- Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde,
    5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK" un 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01. 2016 tarihinden itibaren 2.190 TL"ye çıkarılmıştır.
    ./..
    -2-

    Hüküm, karar tarihi itibariyle davacı yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Bu nedenle davacının temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2- Davalının temyiz itirazlarına gelince,
    Bilindiği üzere, mahkemece verilen kısa karar (hüküm), bir davayı esastan çözümleyen ve uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardandır. Bu kararla, mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Bu aşamada yapılması zorunlu iş; gerekçeli kararı, kısa karar doğrultusunda ve yasal gerekçeleriyle birlikte hakimin yazmasından ibarettir. Eş söyleyişle, kararın asli unsurlarından olan gerekçenin de hüküm fıkrasına uygun biçimde kararda yer alması gerekir. Esasen, ilamın tefhim edilen kısa karara uygun yazılması ve gerekçe taşıması, kamu düzeni ile doğrudan ilgili temel kurallardan olup, bu kurala yasa koyucu HMK"nın 297. maddesiyle varlık kazandırmıştır.
    Gerekçe, hükümle çelişik olamaz. Aksinin kabulü, mahkemelere güveni sarsacağı gibi Anayasa ve yasalarda yer alan açık kurallara aykırılık oluşturur. Hüküm, gerekçeyle bütünlük arz eder.
    Somut olayda, mahkemece kısa kararda “15.11.2013” olan temerrüt tarihinin gerekçeli kararda “15.01.2013” olarak belirtilerek gerekçe ile hüküm arasında sonuca etkili çelişki yaratılmıştır.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz talebinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"un 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    .......





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi