21. Hukuk Dairesi 2015/18110 E. , 2016/2688 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar murisinin, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, maddi tazminat talebinin reddine, 106.000.00TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalılar vekillerince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23/02/2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalılardan ... Hiz. A.Ş. vekili Avukat ..., ... Petrolcülük A.Ş. vekili Avukat ... ile karşı taraf vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıda karar tesbit edildi.
K A R A R
1) 17.10.2013 tarihli iş kazasında ölen sigortalının olayda hiç kusurunun bulunmadığının anlaşılıp davalılar arasındaki kusur dağılımının ise kendi aralarında görülmesi muhtemel rücu davasında yeniden değerlendirilmesinin mümkün bulunmasına göre davalıların kusura dair temyiz itirazlarının bozma nedeni yapılmamasına,
2) Dava, 17.10.2013 tarihli iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat davasında; davalı ... isimli şirket yönünden maddi tazminat davasının açılmamış sayılmasına, davalı ... isimli şirket yönünden maddi tazminat talebinin reddine, Manevi tazminat davasında; davacı anne... için 36.000-TL, davacı baba ... için 36.000-TL, kardeş ... için 17.000-TL ve kardeş ... için 17.000-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine, karar verilmiştir.
Dosya kapsamından davacı vekilinin 09.04.2015 havale tarihli dilekçesi maddi tazminat davası bakımından taleplerini atiye bıraktığı anlaşılmaktadır.
6100 Sayılı H.M.K."nın 26.maddesi kapsamında mahkemeler taleple bağlılık kuralına göre tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan daha fazlasına veya başka bir şeye karar veremezler. Yine Kanunda düzenlenmiş bir kurum olmamakla beraber uygulamada "davayı atiye bırakmak"şeklinde bir yol izlendiği görülmektedir. Davayı atiye bırakmak çoğunlukla davanın geri alınması şeklinde ortaya çıkmakla birlikte duruma göre dosyanın işlemden kaldırılması şeklinde de dava atiye terk edilebilmektedir. 6100 sayılı HMK "nın 123. maddesinde düzenlenen davanın geri alınması karşı tarafın açık rızasına bağlı iken, aynı yasanın 150. maddesinde düzenlenen davanın davacı tarafından takipsiz bırakılması iradesi karşı tarafın herhangi bir rızasına bağlı değildir. Bu nedenle böyle bir beyan karşısında en doğru olan tutum beyanda bulunana talebini tereddüt bırakmayacak şekilde açıklatmaktır.
Somut olaya geldiğimizde ise; davacıların birden fazla asli talebini(maddi ve manevi tazminat talebini) aynı davada birleştirdikleri, buna göre eldeki dosyada davaların yığılmasının (objektif dava birlemesinin) söz konusu olduğu, yine davacılar vekilinin maddi tazminat talepleri bakımından başkaca bir koşul belirtmeden “atiye terk” iradesini ortaya koymasının bu taleplerin yani maddi tazminat davalarının takipsiz bırakıldığı şeklinde yorumlanması gerektiği açıktır. Yine yukarıda değinildiği üzere Mahkemeler tarafların talep sonuçları ile bağlı olup ondan daha fazlasına veya başka bir şeye karar veremezler. Hal böyle olunca davacıların maddi tazminat davalarının takipsiz bırakılması nedeniyle her iki davalı bakımından da “maddi tazminat davalarının açılmamış sayılmasına” karar verilmesi gerekirken davalı ... Petrolcülük A.Ş. bakımından maddi tazminat davalarının esasına yönelik yapılan bir irdeleme sonunda yazılı gerekçe ile “maddi tazminat talebinin reddine” dair karar verilmesi doğru olmamıştır.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından karar bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda yapılan açıklama gereğince; 04.06.2015 tarihli kararın hüküm kısmında yazılı olan “Davalı ... isimli şirket yönünden; Maddi tazminat talebinin reddine,” ifadelerinin silinmesi ile yerine “... Petrolcülük A.Ş. bakımından maddi tazminat davasının açılmamış sayılmasına,”ifadelerinin yazılmasına. Kararın düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, davalılar yararına takdir edilen 1.350.00TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine, 23/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.