3. Hukuk Dairesi 2018/5716 E. , 2018/9480 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ......ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali davasına dair..... verilen 08/09/2015 günlü ve 2014/213 E - 2015/607 K sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 22/05/2017 günlü ve 2016/12462 E - 2017/7705 K sayılı ilama karşı davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ....... arkası, çobanların ön kısmında bulunan mülkiyeti davalı ..."a ait bahçede 22.07.2010 tarihinde tesisat kontrolü yapıldığını, yapılan kontrolde abone olmadan 3581096 seri no"lu sayaç ile bahçede su kullanıldığı ve sayaç üzerindeki endeksin 1136 tona geldiğini, sayacın söküldüğünü ve kör tıpa atılarak mühürlendiğini, 14,313,60 TL abonesiz su bedeli tahakkuku yapıldığını, kaçak su kullanım bedelinin tahsili için ......... 2010/8351 sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu ileri sürerek davalının...... 2010/8351 E. sayılı dosyasında yapılan takibe vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; bahçede kaçak su kullandığının açıkça delillendirilmediği, icra dosyasındaki itiraz dilekçesinde de belirttiği üzere kendisinin böyle bir kaçak su fiilinin olmadığını, basit bir araştırma ile bunun anlaşılabileceğini ve keşif yapılmasını talep ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; kaçak su vanasının davalının 1253 parsel sayılı taşınmazında değil 1254 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığının belirlendiği dikkate alınarak, davalının......... 2010/8351 sayılı dosyasına yaptığı itirazında haklı olduğu, davalı vekilinin tazminat talebinin yasal olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 30.01.2014 tarih 2013/16694 E. - 2014/1328 K. sayılı ilamı ile; "" Yapılan keşif sonucu tanzim kılınan ilk bilirkişi raporunda kaçak su vanasının bulunduğu taşınmazın davalı ..."a ait 1253 parsel sayılı gayrimenkul sınırları içerisinde kaldığı belirtilmişken aynı bilirkişi tarafından tanzim kılınan ek raporda söz konusu vananın 1254 sayılı parsel içerisinde kaldığının ifade edildiği... aynı bilirkişi tarafından hazırlanan ek rapor ve kök raporun tamamen birbirinden farklı oluşu ve niza konusu taşınmazın niteliği nazara alınarak ilgi taşınmaz üzerinde zabıt mümzi tanıklar da hazır edilerek yapılacak keşif sonucu durumun açıklığa kavuşturularak kök rapor ve ek rapor
......
arasındaki çelişki giderilmek suretiyle yeniden bilirkişi raporu alınarak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerektiği""nden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile, davalının.....2010/8351 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 22.05.2017 tarih 2016/12462 E. - 2017/7705 K. sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş, onama ilamına karşı davalı tarafça karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Somut olayda; davacı ... tarafından 22.07.2010 tarihinde yapılan kontrollerde,......arkası, çobanların ön kısmında bulunan bahçede abone olunmadan su kullanıldığı, kullanılan suyun sayaçtan geçtiği, mahkemece müteaddit defa yapılan keşifler neticesinde davaya konu abonesiz sayacın 1254 parsel no.lu taşınmazın içerisinde kaldığı, iş bu taşınmazın da dava dışı şahıslar adına kayıtlı olduğu hususunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık; davaya konu 1254 parsel no.lu taşınmazın dolayısıyla abonesiz sayacın davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosyada bilgisine başvurulan 22.07.2010 tarihli tutanak mümzilerinin beyanları incelendiğinde; davaya konu taşınmazın fiili kullanım durumunu bilmedikleri, çevreden edindikleri bilgiye göre davalı tarafından kullanıldığı bilgisine ulaştıklarını beyan ettikleri, görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece; davalının davaya konu abonesiz sayacın fiili kullanıcısı olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Yapılan bu açıklamalar karşısında, mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile bozulması gerekirken, zuhulen onanmasına karar verildiği bu kez yapılan inceleme ile anlaşılmakla, davalı tarafın karar düzeltme talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ; Dairemizin 22.05.2017 tarih 2016/12462 E. - 2017/7705 K. sayılı kararının kaldırılmasına, yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 03.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
.......