3. Hukuk Dairesi 2016/22524 E. , 2018/9506 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesinde; davalı kurumun 1220 numaralı elektrik abonesi olduğunu,aboneliğinin tarımsal sulama amaçlı olmasına karşılık davalı tarafın müşteri sınıfını sisteme yanlış girerek yüksek tarifeli ticarethane tarifesinden 13.12.2012 tarihli faturayı düzenleyerek hakkında 20.102,50 TL borç tahakkuk ettirilmiş olduğunu ileri sürülerek; fazladan fatura edilen bedelin iptaline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı,davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 1.379,83 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, fatura borcuna dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
1-Taraflar arasında 2012 yılında "ticarethane " tarife grubu üzerinden elektrik satışına ilişkin sözleşme imzalandığı ve davaya konu uyuşmazlık anına değin davacının bu abonelik grubundan elektrik satın aldığı; davacı tarafça, davalının abonelik türünü sisteme yanlış girdiği,tesisatının farklı kullanım(tarımsal sulama) kapsamında olduğunu, 08.02.2013 tarihinde mahalde yapılan inceleme ile aboneliğin tarımsal sulama olarak kullanıldığının tespit edildiği iddiasıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının tesisatının farklı kullanım kapsamında (ticarethane dışında) olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, bu hususta inceleme yapılmamıştır.
....
O halde, mahkemece; davacının tesisatının farklı kullanım kapsamında olduğu iddiasına yönelik dayanak belgeler celp edilmeli, davacın dosya kapsamındaki diğer aboneliklerinin de aynı yere ilişkin olup olmadığı tespit edilmeli ve davacının faaliyet alanı tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmeli, bu hususta mahalinde keşif yapılarak Yargıtay denetimine elverişli bir bilirkişi veya bilirkişi kurulundan rapor alınarak uyuşmazlık konusu aboneliğin hangi tarife grubuna ait olduğu tespit edilmeli, sonucuna göre bir karar vermelidir. Eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-6102 sayılı TTK"nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafının da tacir olması ve ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan olmasının gerekli ve yeterli olduğu belirtilmiş; müteakip 5. maddesinde ise, “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak da sözkonusu olmaz.
Somut olayda; mahkemece, davacı ile davalı arasındaki aboneliğin tarımsal sulama aboneliği niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde , uyuşmazlığın çözümünün Ticaret Mahkemelerinin değil Genel Mahkemelerin görevi içerisinde olduğu ve görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği göz önünde bulundurularak, görevsizlik kararı verilmesi ve talep halinde dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir.
3-Bozma nedenlerine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
.....