Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/22793
Karar No: 2018/9545
Karar Tarihi: 04.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/22793 Esas 2018/9545 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/22793 E.  ,  2018/9545 K.

    "İçtihat Metni"

    ......

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalının kaçak elektrik kullanımından dolayı borcu nedeni ile ......2012/3088 takip sayılı dosya ile icra takibi yaptıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, itirazının yerinde olmadığını beyan ederek icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
    Mahkemece; davalının kaçak elektrik kullandığı, bu nedenle hakkında tutanak tanzim edildiği, bilirkişi raporuna göre davacının 91.003,55 TL asıl alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının Malatya 7. İcra Müdürlüğünün 2012/3088 takip sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 58.095,01 TL asıl alacak , 10.403,10 TL asıl alacak KDV" si 22.505,44 TL gecikme faizi üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebi ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK’nun 27. maddesinde davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgililerinin kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunması, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerdiği açıklanmıştır.
    Açıklanan madde hükmü uyarınca; yargılamanın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilerek duruşmaya çağrılması, diğer bir anlatımla taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Bu da çıkarılacak davetiyenin, Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliği ile mümkündür.
    Bu bağlamda; taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunun 17.maddesi ve Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26.maddesine göre bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine yapılır. Muhatap varken daimi memur veya işçisine tebligat yapılamaz.
    ........

    Tebligat, kural olarak muhatabın kendisine yapılır. Muhatap adına tebliği kabule kanunen yetkili kişilere tebliğ evrakının verilmesi ancak muhatabın tebliğin yapılacağı sırada orada bulunmaması halinde sözkonusu olur. Bu durumda muhatabın o sırada orada bulunmaması sebebiyle kabule kanunen yetkili kişiye tebliğin yapıldığı tutanakta gösterilmelidir.
    Dosya kapsamından; davalıya çıkartılan dava dilekçesine ilişkin tebligat, ..... adresinde daimi işçisi .......... imzasına tebliğ edilmiş, ancak muhatap davalının orada bulunup bulunmadığı tutanakta gösterilmemiştir.
    Bu haliyle tebliğ işlemleri, tebliğ anında muhatabın orada bulunup bulunmadığı tespit edilmeden doğrudan işçiye yapılmış olduğundan, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 17.maddesi ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddesine aykırı olup, usulsüzdür.
    Tebligat Kanununun 35.maddesine göre; ""Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.""
    7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 57.maddelerine göre tebligat yapılabilmesi için, daha önce aynı adrese kanunun gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmış olması gerekmektedir.
    Somut olayda; davalıya dava dilekçesinin usulsüz tebliğinden sonra, ön inceleme duruşma gününü bildirir tebligatın aynı adreste, davalı adres bırakmadan taşındığından bahisle bila tebliğ iade edilmesi üzerine Tebligat Yasası’nın 35. maddesine göre aynı adreste tebliğ edildiği, yargılama sırasındaki diğer tebligatların da aynı adrese 35. maddeye göre çıkartıldığı anlaşılmakla davalıya yapılan tebligatlar usulsüzdür.
    Şöyle ki; yukarıda açıklandığı üzere, TK"nun 35. Maddesine göre tebligat yapılabilmesi için, daha önce aynı adrese kanunun gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmış olması, muhattabın bu adresini değiştirmesi halinde ise yenisini bildirmemiş ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilememiş olması gerekmektedir.
    Buna göre; davalının, yerleşim yeri adresinin araştırılması ve tespit edilen adresine tebligat yapılarak duruşmaya çağrılması gerekirken, usulsüz tebligat ile yargılamaya devam edilerek davalının yokluğundan karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    2-Bozma sebep ve şekline göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğundan hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklandığı üzere tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
    ......



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi