
Esas No: 2017/2074
Karar No: 2017/4694
Karar Tarihi: 05.06.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/2074 Esas 2017/4694 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 16.01.2017 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 424, 609, 799, 1279, 732, 5768, 5769, 5770, 5771, 5772, 5773, 3647, 3894, 1240, 4649, 1074, 2766, 4230, 1154, 4083, 4084, 4086, 4088, 1636, 1638, 1643, 1905 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, dava konusu taşınmazlarla ilgili yazılı taksim sözleşmesi yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yazılı taksim sözleşmesi ile elbirliği haline son verildiğinden artık ortaklığın giderilmesi davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Dava konusu taşınmazlarda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince;
1-Dava konusu 25 parsel sayılı taşınmaz yönünden, maliklerden... davaya taraf olmadığı anlaşıldığından, adı geçenin adres ve kimlik bilgileri nüfus ve tapu müdürlüklerinden araştırılarak sağ ise kendisinin, ölü ise ibraz ettirilecek mirasçılık belgesine göre tespit edilecek mirasçılarının usulüne uygun olarak davada yer almalarının sağlanması ve taraf teşkili koşulu yerine getirildikten sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
2-Dava konusu diğer parseller yönünden; muris ...’ün mirasçıları tarafından 07.01.1979 tarihinde rızai taksim sözleşmesi düzenlendiğine ilişkin fotokopi belge ibraz edilmiş ise de taşınmazların 16.03.2012 tarihinde mirasçılar arasında intikal işleminin yapıldığı anlaşıldığından dayanılan taksim sözleşmesine itibar etme olanağı kalmamıştır. Bu nedenle işin esasına girilerek tarafların savunma ve delilleri toplanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar gözetilmeden yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 05.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.