21. Hukuk Dairesi 2015/9561 E. , 2016/2829 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01/07/1982-01/06/1990 tarihleri arasındaki Bağ-Kur sigortalılığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı, adına olan vergi kaydının aslında kendisine ait olduğu gerekçesiyle vergi kaydının başladığı 01.07.1982 tarihinden itibaren 1479 sayılı Yasaya tabi Bağ-Kur sigortalılığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, hükümde yazılı gerekçeyle şekilde davanın reddine verilmiştir.
01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Yasakoyucu tarafından Bağ-Kur sigortalısı olabilmek için kimi zaman vergi mükellefi olmak, kimi zaman esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken, kimi zaman da hepsinin birden olması aranmış ise de, bu kayıtlar sigortalı olarak kabul edilebilmenin karinesidir. Bağ-Kur sigortalısı olmanın hiç bir zaman değişmeyen temel şartı kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmanın varlığıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı ...’nın soyadının “” iken “” olarak Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile tashih edildiği, Bağ-Kur"a giriş bildirgesi ile vergi kaydının başladığı 01.06.1990 tarihinden itibaren sigortalı olarak tescil edildiği, davacının 1994 yılından itibaren limited şirketi ortağı olduğu, 01.06.1990 yılından itibaren vergi mükellefi olduğu, 01.07.1982 tarihinde başlayan vergi kaydının ve ’den olma .......... adına olduğu, davacının bu kaydın kendisine ait olduğunu iddia ettiği, davacı tanıklarının biz soyadını Kılıç olarak biliriz şeklinde beyanda bulundukları, anlaşılmaktadır.
.../....
Somut olayda, davacının kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının devam edip etmediği açık değildir. Davacının ......... adına olan vergi kaydının aidiyetinin ve kendi adına çalışmasının fiili olup olmadığı araştırılıp netleştirilmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
Yapılacak iş, davacının işyeri ruhsatını istemek, varsa meslek odası kayıtlarını getirtmek, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği Mehmet Kılıç adına olan vergi kaydının adresi bulunan işyerinde su, elektrik, telefon aboneliklerini getirtmek, nüfus, çevre, zabıta araştırması yaparak, bu çevrede resen tespit edilecek komşu işyeri tanıklarının beyanlarını alarak, nüfus müdürlüğünden ........... adında başka kişinin olup olmadığının sorup, bu işyerini gerçekten davacının işletip işletmediğini vergi kaydının davacının olup olmadığını tespit etmek, davacının olmadığı ortaya çıktığı takdirde şimdiki gibi karar vermek, vergi kaydının davacıya ait olduğu ve bu işyerini davacının işlettiğinin anlaşılması halinde 20.07.1982 tarihinden tescil tarihi olan 01.06.1990 tarihine kadar zorunlu Bağ-kur sigortalısı sayılabileceğini göz önünde bulundurarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
MG