20. Hukuk Dairesi 2017/5268 E. , 2017/2408 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 08/11/2016 gün ve 2016/3790 E. - 2016/10292 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, davacı ... avukatını 07.11.2016 tarihinde azlettiğini belirterek Yargıtay kararının kendisine tebliğini istemiş ilamın kendisine tebliği üzerine de süresi içinde kararın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece verilen 18.01.2017 tarihli ek karar ile karar düzeltme isteminde bulunan davacının vekilini azlettiğine ilişkin azilname dosyada bulunmadığından karar düzeltme başvurusu süresinde kabul edilmeyerek reddine karar verilmiştir. Davacı ... ek kararın kaldırılarak karar düzeltme taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme hükmünün bozulmasını istemiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 10.01.2007 tarihli dava dilekçesinde; sınırlarını bildirdiği ... köyünde bulunan yaklaşık 23.000 m² taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın tesciline ilişkindir.
Yörede, arazi kadastrosu çalışmaları 1967 yılında yapılmış, taşınmaz taşlık, çalılık niteliğiyle tapulama harici bırakılmıştır. Daha sonra 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanuna göre yapılarak 06.07.1972’de kesinleşen ... kadastrosu ile 13.11.1992’de kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
Dava konusu iken yargılama sırasında yapılan kadastro nedeniyle 125 ada 6,7 parseller 126 ada 4,5,6,7 vd. parseller 3367 sayılı Kanun gereği köy yerleşim alanı olarak ayrılmışlar, 14.12.2005’de ifraz işlemi ile köy tüzel kişiliği adına tapuya kaydedilmişlerdir.
Davalı ... vekili tescil talebinin reddi ile taşınmazın ... adına tescilini istemiştir.
Mahkemece; davanın kabulüne ve 27.04.2009 tarihli fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 5074,81 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline, aynı krokide 125 ada 6 nolu parselden 324,20 m², 125 ada 7 nolu parselden 284,50 m², 126 ada 4 nolu parselden 14,06 m², 126 ada 5 nolu parselden 691,95 m², 126 ada 6 nolu parselden 733,65 m², 126 ada 7 nolu parselden 289,67 m², 127 ada 4 nolu parselden 315,87 m², 127 ada 5 nolu parselden 733,39 m², 127 ada 6 nolu parselden 733,60 m², 127 ada 4 nolu parselden 142,57 m², 128 ada 4 nolu parselden 724,06 m², 128 ada 5 nolu parselden 330,90 m², 128 ada 6 nolu parselden 634,27 m², 128 ada 7 nolu parselden 567,65 m², 129 ada 9 nolu parselden 190,99 m², 129 ada 10 nolu parselden 337,42 m², 129 ada 11 nolu parselden 98,68 m², 136 ada 1 nolu parselden 657,25 m², 136 ada 2 nolu parselden 306,21 m², 136 ada 3 nolu parselden 291,54 m², 136 ada 4 nolu parselden 275,21 m², 136 ada 5 nolu parselden 109,80 m², 136 ada 20 nolu parselden 20,79 m², 137 ada 1 nolu parselden 1088,80 m²"lik bölümler üzerinde davacının mülkiyet ve zilyetliğinin tesbitine karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle Dairenin 28.11.2013 gün ve 2013/7088 - 10831 sayılı ilamında belirtilen gerekçelerle bozulmuştur.
Bozma kararına uyulduktan sonra, 03.02.2015 tarihinde mahkemece; davanın reddine, fen bilirkişi ..."ın 02/11/2014 tarihli raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 5074,76m² yerin tarla
vasfı ile ... adına tesciline, (B) ile gösterilen yerde tapulama çalışması yapılıp köy yerleşim alanı olarak kamu emlakine dönüştürüldüğünden bu kısım yönünden davalı ... tescil talebinin reddine karar verilmiş, hükmün davacı ... vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin 08/11/2016 gün ve 2016/3790 E. - 2016/10292 K. sayılı ilâmıyla;
[“Hükmüne uyulan bozma ilamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre, çekişmeli taşınmazın (A) işaretli bölümünün 1992 tarihli hava fotoğraflarında ekilip dikilmeyen boşluk olarak göründüğü, üzerinde 3-4 yaşlarında zeytin ağaçları bulunduğu, dava tarihi olan 2007 yılına kadar imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımına dayalı mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği belirlenerek ve ... tescil istemi gözönünde bulundurularak bu bölümün ... adına tesciline; (B) işaretli bölümün ise 3367 sayılı kanun uyarınca köy yerleşim alanı tespit komisyonunca, köy yerleşim alanı olarak belirlendiği ve 2005 yılında bu işlemin kesinleşmesiyle köy tüzel kişiliği adına tapuya tescil edildiği, bu tarihe kadar da davacı yararına zilyedlikle kazanma koşullarının oluşmadığı saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,”] karar verilmiştir.
Dairenin 08/11/2016 günlü onama ilamı davacı ... vekiline 05.12.2016 tarihinde tebliği edilmiştir.
Davacı ... mahkemeye sunduğu 26.12.2016 tarihli dilekçesinde avukatını 07.11.2016 tarihinde azlettiğini belirterek Yargıtay kararının kendisine tebliğini istemiştir. Bu dilekçesine azilname örneğini eklememiştir.
Mahkemece; Dairenin 08/11/2016 gün ve 2016/3790 E. - 2016/10292 K. sayılı onama ilâmı davacı ..."a 03.01.2017 günü tebliği üzerine süresi içinde 17.01.2017 tarihinde kararın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur.
Mahkemece verilen 18.01.2017 tarihli ek kararında; karar düzeltme isteminde bulunan davacının vekilini azlettiğine ilişkin azilname dosyada bulunmadığından karar düzeltme başvurusu süresinde kabul edilmeyerek karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin 18.01.2017 tarihli ek kararı davacı ..."a 27.01.2017 tarihinde tebliği olunmuş, davacı mahkemenin işbu ek kararını, 01.02.2017 tarihinde 15 günlük yasal süresinde temyiz etmiş ve dilekçesine azilname örneğini de eklemiştir.
Davacı ... temyiz dilekçesinde; avukatını azlettiğine ilişkin ... 4. Noterliğinin düzenlediği 10603 numaralı azilnameyi dosyaya sunduklarınını, Yargıtay ilamının kendisine 03.01.2017 tarihinde tebliği üzerine yasal süresi içinde 17.01.2017 tarihinde karar düzeltme talebinde bulunduklarını, işbu ek kararın temyizen kaldırılmasını, işin esasına girilerek karar düzeltme taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme hükmünün bozulmasını istemiştir.
Davacı ..."ın, vekilini azlettiğine ilişkin azilnamenin dosyaya konulduğu ve süresinde karar düzeltme isteminde bulunduğuna göre mahkemenin karar düzeltme isteminin reddine ilişkin ek kararı hukuki dayanaktan yoksun bulunduğundan davacının bu yöne ilişkin talebinin kabulü ile yerel mahkemenin 18.01.2017 tarihli ek kararının kaldırılarak karar düzeltme istemlerinin incelenmesine geçildi:
Davacının karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür.
Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, usûl ve kanuna da uygun bulunduğundan, davacı ..."ın karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 275.00.-TL. para cezası ile Harçlar Kanunu uyarınca 65.40.-TL. ret harcının düzeltme isteyenden alınmasına 27/03/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.