Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4184
Karar No: 2021/10026
Karar Tarihi: 11.11.2021

Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgütadına suç işleme - suç örgütüne yarar sağlamak - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/4184 Esas 2021/10026 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/4184 E.  ,  2021/10026 K.

    "İçtihat Metni"


    İNCELENEN KARARIN;
    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgütadına suç işleme, suç örgütüne yarar sağlamak
    maksadıyla yağmaya teşebbüs
    Hüküm : 1-5237 sayılı TCK"nın 314/3, 220/6, 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5/1, TCK"nın 62, 53, 63 maddeleri 2
    yıl 13 ay 15 gün hapis cezası,
    2-TCK"nın 302/2, 149/1-c-f-g, TMK"nın 5/1, TCK"nın 35/1, 62, 53, 58/9, 63 maddeleri 11 yıl 3 ay hapis cezası
    Temyiz edenler : Sanıklar müdafileri

    İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen sanık ... müdafiinin duruşmaya gelmediği ve geçerli bir nedene dayanan mazaret de bildirmediği görüldüğünden duruşmasız, sanık ... yönünden ise duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    I-)Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla yağmaya teşebbüs suçlarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    II-)Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçlarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    A-)Her devlet siyasal fonksiyonunun gereği olarak, ülke, egemenlik ve millet/ulus unsurlarını, anayasal düzenini ve bu düzenin işleyişini koruma altına alır. 5237 sayılı TCK’nın 302. maddesinde düzenlenen "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçunun konusunu da devletin ülkesi, egemenliği ve milli birliği oluşturmaktadır.
    Suçla korunan hukuki değer, devletin ülkesinin bütünlüğü ve egemenliğidir.
    Suç, 3713 sayılı Kanunun 3. maddesi gereğince mutlak terör suçudur.
    Kanun gerekçesinde de ifade edildiği üzere bu suçun oluşabilmesi için belli amaca yönelik fiillerin işlenmesi gerekir. Bu amaç, madde metninde;
    1-Devletin topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymak,
    2-Devletin birliğini bozmak,
    3-Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını Devlet idaresinden ayırmak,
    4-Devletin bağımsızlığını zayıflatmak
    olarak belirlenmiştir.
    Korunan değerlerin önemi ve kanun metninde sayılan amaçlara ulaşıldığında suçun cezalandırılabilirliğindeki güçlük/imkansızlık nedeniyle suç bir teşebbüs suçu olarak düzenlenmiş hatta suçun hazırlık hareketleri de yaptırıma bağlanmıştır. (TCK’nın 314. md. gibi)
    Söz konusu suçun oluşabilmesi için, işlenen fiilin cebri nitelikte olması ve bu amaçları gerçekleştirmeye elverişli bulunması gerekir. Bu haliyle suç aynı zamanda bir somut tehlike suçudur. Ancak maddede yazılı hedeflerin gerçekleşmesine ihtiyaç yoktur. (Yargıtay CGK. 09.02.2010, 2009/9-103, 2010/22) Belirtilen amaçlara yönelik fiillerin işlenmesi yeterlidir. Cezalandırılan hareket devletin hayatını tehlikeye koyan icra hareketleridir. “Diğer birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de devletin birliğine ve bütünlüğüne karşı işlenen fiiller, bu amaçla kurulmuş terör örgütlerinin faaliyeti çerçevesinde işlenmektedir. Bu tür terör örgütlerinin araç fiil olarak ifade edilen ve maddede belirtilen amaçlara yönelmiş olan adi suç niteliğindeki kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, mala zarar verme vb. fiilleri işlemlerindeki gaye; kamu düzenini bozmak, kamu otoritesini zayıflatmak, toplumda kargaşa yaratmak, toplumun şiddet yoluyla siyasallaşması ve kutuplaşmasının yolunu açmak toplumun karşı koyma gücünü felce uğratmaktır. Fail için işlenen araç suçla ortaya çıkan somut zarar neticesi değil (yakın netice), bu fiilin toplum üzerinde meydana getirdiği etki (uzak netice) önem arz etmektedir. Fail, işlediği araç fiillerle devlet otoritesinin, ülkesinde yaşayan halkın güvenliğini koruma görevini gerçekleştiremediği, zayıfladığı ve işlerliğini yitirdiği imajını yaratmaya çalışarak devlete olan güveni sarsmayı amaçlar. Ülkede yaşanan kaos ortamı ve toplumda yaşanan korku ve endişe, yöneticilerde ve halkta istenileni vererek kaos ortamını bitirme iradesini doğurur, yöneticileri belli kararları almaya ya da politikalarını değiştirmeye zorlar ve bu da idari, siyasi, ekonomik ve toplumsal sistem değişikliklerini sonuçlar. Bu suretle de fail, esas gayesi olan devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma amacına ulaşmaya çalışır. (N.K. Topçu Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar Sayfa 89, 90, Dönmezer Tedhişçilik sh.56)
    Söz konusu düzenlemeye esas itibariyle cezalandırılmak istenen, amaçların gerçekleştirilmesine yönelik araç fiil ile ortaya çıkan yakın netice değil, araç fiilin işlenmesi ile suçun konusunun zarara uğraması tehlikesidir. Kanun koyucunun düzenlemenin ikinci fıkrasında amaca yönelik araç fiillerinin ayrıca cezalandırılacağını kabul etmesi de bu hususu desteklemektedir. Söz konusu düzenleme dikkate alındığında; araç fiilin işlenmesine yönelik icra hareketinin, hem zarar ya da tehlike suçu niteliğindeki araç fiilin (TCK 302/2) hem de tehlike suçu niteliğindeki amaç suçun (TCK 302/1) “fiil” unsurunu teşkil ettiği görülmektedir.” (N.K. Topçu Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar Sayfa 89, 90) Buna göre elverişli/vahim eylemin diğer tabirle araç suçun, hazırlık hareketi aşamasından icra hareketi safhasına geçmesi, en azından teşebbüs boyutuna ulaşması, “amaçlanan sonucu doğurabilecek icra hareketi olarak belirginleşmesi gerekir.” (Yargıtay CGK.09.02.2010 t.2009/9-103, 2010/22)
    Kanuni tanımda yer alan araç fiilin, suç olması gerektiğinde kuşku yoktur. Müstekar uygulamaya göre araç suç, zarar ya da tehlike suçu (Yargıtay 9. CD 26.06.2012 t. 2012/2855-8069 sy.k, 15.01.2014 t. 2013/12441-2014/614 sy.k, 30.03.2010 t. 2009/8654-2010/3632 sy.k, 09.06.2011 tarihli, 2011/4202 Esas, 2011/3296 Karar sayılı kararı vb.) olabilir. Ancak suç teşkil eden her fiilin de amaç suçu oluşturmak için yeterli/elverişli olmadığı açıktır. Fiilin bu niteliği taşıyıp taşımadığı ise her olayın özelliğine göre; fiilin niteliği, işleniş biçimi, işlenme zamanı, toplumda meydana getirdiği etki, ortaya çıkan zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı, faaliyet alanı, ülke genelindeki organik bütünlüğü gibi ölçütler değerlendirilerek takdir edilecektir. Toplumda kaos ve tedirginlik oluşturacak, devlet otoritesine olan güveni sarsacak, kamu düzenini, toplum barışını bozarak devletin ülkesi, milleti ve egemenliği bakımından somut tehlike meydana getirecek yoğunluk ve ciddiyetteki eylemlerin amaç suç yönünden elverişli olduğu kabul edilmektedir. Güdülen amacın gereği olarak bu eylemlerin belli bir kişi ya da kitleye tevcih edilmesi gerekmez. Amaç tedhiş ortamı oluşturmak olduğuna göre hedefin muayyen veya gayrımuayyen olmasının da bir önemi yoktur.
    Her halde suçun oluşması için, failin amaca yönelik işlediği vahim eylem/elverişli araç suç ile suçun konusu üzerinde meydana gelen somut tehlike arasında illiyet bağının bulunması gerekir.
    İşlenen araç suçun vahim eylem kabul edilmesi ve failin ayrıca amaç suçtan (TCK 302 md.) da cezalandırılabilmesi için, eylemin bireysel bir amaçla/saikle değil, kanun maddesinde belirtilen amaçları gerçekleştirmek üzere kurulmuş bir örgütün faaliyeti kapsamında ika edilmiş olması gerekmektedir. Failin, geçitli/müterakki suçlardaki özellik nedeniyle, TCK’nın 302. maddesinde tanımlanan amaç suçu sabit görülüp cezalandırıldığı durumda ayrıca TCK’nın 314/1-2. maddesi gereğince cezalandırılamayacağı istikrar kazanan bir uygulama haline gelmiştir. (Yargıtay 9. CD. 15.06.2009 t. 2009/6277-7540 sy.k.vb.)
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Müşteki ...’ün beyanlarına göre iki şahıs tarafından kendisine "biz örgüt adına para topluyoruz, sen de TOKİ"ye inşaat yapıyorsun, zenginsin, sana pusula ile 1 adet mermiyi göndereceğiz, vermezsen sonucuna katlanırsın, okula giden çocukların var, pusulamız 2/3 gün içerisinde ya evine ya ofisine sana ulaşır" denildiği, müştekinin eski iş yerine kimliği belirsiz kişi veya kişilerce 1 adet kalaşnikof marka silaha ait fişek ve fişeğe bağlı vaziyette beyaz bant ile kaplanmış ve üzerinde müştekinin adının yazılı olduğu mektup bırakıldığı, mektubun iki yüzünde HPG ibareli mühür olduğu ve içeriğinde bir sorunu görüşmek üzere müşteki veya müştekiyi temsilen bir kişinin davet edildiği, her ne kadar fişekler ve mektup üzerinde iz bulunamış ise de sanıkların müşteki ...’ten 16.10.2012 ile 19.10.2012 tarihleri arasında örgüt adına para istedikleri, farklı tarihlerde müştekinin evine gelmek suretiyle pusula diye tabir edilen zarfı teslim etmeye çalıştıkları müşteki ve tanık beyanlarıyla anlaşıldığından, nitelikli yağma suçunu gerçekleştiren sanıkların silahlı terör örgütünün amaçladığı suçu işlemeye elverişli vahamet arz eder nitelikteki eylemlerinin TCK"nın 302/1. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturacağı, hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    B-)Kabul ve uygulamaya göre de;
    Sanıklar hakkında verilen cezada TCK"nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılırken sonuç cezanın “3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası" yerine "2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezası” olarak noksan tayini;
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükümlerin CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından CMK"nın 307/4. maddesi gereğince sonuç ceza yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    TEFHİM ŞERHİ:

    11.11.2021. tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı Mehmet Ali Ethemoğlu"nun huzurunda, duruşmada savunma yapmış bulunan sanık ... müdafii Av. ..."ın yokluğunda, 24.11.2021 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.



    ... ... ... Doç. Dr. ... ...















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi