Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1096
Karar No: 2018/7107
Karar Tarihi: 16.05.2018

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/1096 Esas 2018/7107 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Çocuk Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davası sonucunda, suça sürüklenen çocuğun suçunun nitelendirilmesinde veya cezasının belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı ancak bazı hataların yapıldığı karar verilmiştir. Bu hatalar şunlardır:
1) TCK'nın 145. maddesi gereği malın değerinin az olması nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecekse, suçun işleniş şekli ve özellikleri de dikkate alınmalıdır.
2) Suça sürüklenen çocukların cezalarında, TCK'nın 168/1. maddesi gereği indirim yapılması gerektiği gözetilmemiştir.
3) Suç tarihinde 12-15 yaş arasında olan suça sürüklenen çocuklar hakkında Çocuk Koruma Kanunu'nun 35/1 ve Yönetmelik'in 20/2 maddesi gereği zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınmadan hüküm verilmiştir.
4) İstihdam edilmesi ve bir engel bulunması halinde görevlendirilmesi gereken sosyal çalışma görevlilerinin ödenecek ücretin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesi, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'ye aykırıdır.
5) Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocukların cezaları TCK'nın 50/3. maddesi gereği seçenek yaptırıma çevrilmelidir, anc
17. Ceza Dairesi         2018/1096 E.  ,  2018/7107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Olay yeri inceleme tutanağında, suça konu aracın camının zorlanarak indirildiği ve cam fitilinin dışarıda olduğuna ilişkin tespit karşısında; mala zarar verme suçundan suça sürüklenen çocuk ... bakımından 5237 sayılı TCK’nın 151/1 ve 31/2 maddeleri ve aynı Yasa"nın 66/1-e, 66/2. maddelerinde öngörülen 4 yıllık asli zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla yapılan incelemede suça sürüklenen çocuk ... hakkında zamanaşımı süresinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1)5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 günlü, 6/242-291 Esas ve Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır.
    TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
    Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hakim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olayda ise; mağdurun aracından 2 adet tornavida çalan suça sürüklenen çocuklar hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2)Suça sürüklenen çocukların yakalandıklarında tornavidaları çaldıkları aracı ve yerini söyledikleri olayda, haklarında verilen cezada, 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesi ile indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3)Suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk ... hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35/1 ve Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 20/2 maddesi gereğince zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınmadan, başka bir dosyadan alınan sosyal inceleme raporuna dayanılarak ve yine suç tarihinde 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk ... hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hükümler kurulması,
    4)İstihdam edilmesi ve bir engel bulunması halinde görevlendirilmesi gereken sosyal çalışma görevlilerinin 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuğun özelliklerini, toplumda yapıcı bir rol üstlenmesini ve mahkemece yararlanılabilecek toplumsal kaynakların tanınmasını sağlamak üzere düzenleyeceği sosyal inceleme raporu nedeniyle ödenecek ücretin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Çocuk Haklarına Dair Sözleşme"ye aykırı davranılması,
    5)Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan ve adli sicil kaydı bulunmayan suça sürüklenen çocuk ... hakkında hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın TCK"nın 50/3. maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilme zorunluluğu olmasına rağmen buna aykırı karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 16/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi