3. Hukuk Dairesi 2018/1814 E. , 2018/9679 K.
"İçtihat Metni"........
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davalı ...... yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ......... yönünden husumetten reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı ve davalı Medaş vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, birden fazla tarımsal sulama aboneliği bulunduğunu, davalı şirketlerin düzenledikleri faturalar ile kendisinden hukuka aykırı olarak kayıp-kaçak, sayaç okuma, iletim, dağıtım ve perakende satış hizmeti bedeli adı altında fazladan ücret tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, geriye dönük 10 yıllık süreye ilişkin olarak, haksız yere alınmış kesintilerin alındığı tarihten itibaren başlamak üzere işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile de talebini 47.668,30 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar, kayıp-kaçak bedelinin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulanmasının yasal bir zorunluluk olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece; .........açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı ............. aleyhine açılan davanın kabulüne dair verilen hüküm davacı ve davalı ..... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 01.06.2017 tarih ve 2016/17100 esas, 2017/8853 karar sayılı ilamı ile, karar tarihinden sonra 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişede etkili 6719 sayılı yasa hükümlerinin değerlendirilmesi ve bu bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmediği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
......
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; 6719 sayılı hükümleri doğrultusunda davalı ......... yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davalı ... yargılama giderlerinden sorumluluğuna, bu davada ...... aleyhine dava açılamayacağından ..... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı ..... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen; kayıp-kaçak, sayaç okuma, iletim, dağıtım ve perakende satış hizmeti bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu bedellere ilişkin olarak, davalı ...... yönünden verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ne var ki davalı ...... yönünden kurulan hüküm bakımından, çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; davacının davaya konu alacağı nedeniyle ünvanı belirtilen davalı şirketin sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bu nedenle öncelikle davada sıfat kavramı üzerinde durmak gerekmiştir. Davada sıfat; tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Sıfat, davanın tarafı ile dava konusu hak arasında "hak ilişkisine dayalı bağ" dır. Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde, sıfat, dava konusu hakka ilişkindir.
Uygulamada sıfat yerine genel olarak "husumet", davacı bakımından "aktif husumet ehliyeti", davalı bakımından "pasif husumet ehliyeti" tabirleri kullanılmaktadır.
Somut olayda; dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden davacının 119720 (3511972) ve 3509289 no.lu tarımsal sulama abonelikleri bulunduğu, 119720 no.lu abonelik sözleşmesinin 02.05.2007 tarihinde davalı ......... ile .........no.lu abonelik sözleşmesinin 12.06.2014 tarihinde davalı ........ akdedildiği, her iki aboneliğe ilişkin faturaların ise güncel olarak davalı ... şirketi ........ tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davalı ... şirketi, sonradan diğer davalı ... şirketinden bölünme yoluyla tüzel kişilik kazanmıştır.
Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumunun 27.09.2012 tarih 28424 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 12.09.2012 tarihli 4019 sayılı kurul kararı ile....... 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükmü çerçevesinde, dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin dağıtım şirketleri tarafından 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine ilişkin hazırlanan, “.....ın kabul edilerek, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin 01/01/2013 tarihinden itibaren ayrı tüzel kişilikler altında yürütülmesine karar verilmiştir.
Yukarıdaki karar çerçevesinde; ....... 01.01.2013 tarihli bölünme sözleşmesi ile ........olarak ayrıldığı anlaşılmıştır.
........
Eldeki davada, 3509289 no.lu abonelik sözleşmesinin davalı ... şirketi ...... ile akdedilmiş olduğu, bu abonelik yönünden davalı .......... sözleşmeye dayalı sorumluluğunun bulunduğu ve bu şirkete husumet yöneltilebileceği, her ne kadar 119720 no.lu abonelik sözleşmesi ise diğer davalı ... şirketi ....... ile yapılmış olsa da, yukarıda açıklandığı üzere, dosya kapsamındaki elektrik faturaları incelendiğinde her iki abonelik yönünden faturaların davalı ... şirket ....... tarafından düzenlendiği ve bu kapsamda dava konusu bedellerin bu şirket tarafından davacıya fatura edildiği, ayrıca davalı ... firmasınca tahsil edilmesi halinde dahi bu bedellerin diğer davalı ... firmasına aktarıldığı, buna göre tedarikçi konumunda olan dağıtım şirketi ile pazarlayıcı konumunda olan davalı ... şirketi .......... davacı aboneye karşı müştereken müteselsilen sorumlu olduğu gözetildiğinde, bu abonelik yönünden de davalı şirkete husumet yöneltilmesi tabiidir.
Buna göre, iş bu davada davalı ........ pasif husumet ehliyetinin bulunduğu göz önüne alınarak, 17.06.2016 tarihinde ......yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanunun 21. Maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 17. Maddesinde yapılan değişikliklerde kayıp-kaçak ve diğer bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edildiği gibi karar tarihi sonrasında yürürlüğe giren bu yasa değişiklikleri halen devam eden davalar da uygulanacağından 6446 sayılı......... Maddesi ile Geçici 19 ve 20. maddelerinin somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının da tartışılarak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davalı ...... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı Medaş"ın temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
........