20. Hukuk Dairesi 2017/5261 E. , 2017/2496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada ... İş ve ... 6. İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, davacının 06/02/1977 tarihinde ... sicil nosu ile çalıştığı halde doğum tarihi ve doğum yerinin yanlış yazılması nedeniyle; doğum tarihi ve doğum yerinin düzeltilerek sigorta başlama tarihinin 06/02/1977 olarak tespiti ile bu hizmetlerinin diğer hizmetleri ile birleştirilmesi talebine ilişkindir.
... İş Mahkemesince, davacının 10367106 sigorta sicil numarası ile ..."da çalıştığı, hizmetinin geçtiği yerin ... ili olduğu ve yetkili mahkemenin ... İş Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik karar verilmiştir.
... 6. İş Mahkemesi ise ... 1. İş Mahkemesinin 05/05/2015 tarih, 2014/87 E. -2015/238 K. sayılı kararı, yine aynı mahkemenin 2016/6 E. - 2016/232 K. sayılı ilamı ve Yargıtay bozma ilamı hep birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin 2014/87 E. - 2015/238 K. sayılı ilamının temyizi üzerine verilen bozma ilamında ... İş Mahkemesinin yetkisiz olduğuna değinilmediği, kararın bu gerekçe ile bozulmayıp esasa ilişkin bozma kararı verildiği, ... İş Mahkemesinin esasa ilişkin bozma kararından sonra yetkisiz olduğundan bahisle dosyanın mahkememize yetkisizlik kararı ile gönderilmesine karar verilmiş ise de ... İş Mahkemesince Yargıtay bozma ilamına uyulmakla esasa dair bozma ilamının taraflar lehine usulü müktesep hak oluşturacağı, ... İş Mahkemesince uyulmasına karar verilen bozma ilamından sonra ... İş Mahkemelerinin yetkisiz olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle karşı yetkisizlik karar vermiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesinde yer alan "İş Mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgahı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşmeler muteber sayılmaz" hükmü ile işçi-işveren arasındaki uyuşmazlıklara ilişkin kesin yetki kuralı düzenlenmiş olup Kanunun 1/B bendinde "İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar" hükmü doğrultusunda 5510 sayılı Kanundan kaynaklanan davalar iş mahkemesinde görülmekle birlikte Kurumun taraf olduğu uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin neresi olacağına dair Kanunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde bu Kanunda sarahat bulunmayan hallerde Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı bildirilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 447/2. maddesine göre "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, HMK"nın bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır" hükmü gereğince genel yetki kuralı dışında düzenleme öngörülmemiş olması karşısında 6100 sayılı HMK"da yer verilen özel yetkiye ilişkin düzenlemelerin İş Mahkemelerinin yetkisinin belirlenmesinde dikkate alınması ve bu doğrultuda uyuşmazlığın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 14. maddesinde yer alan hükümler doğrultusunda çözüme kavuşturulması gerekir.
HMK"nın 14/1. maddesi uyarınca "Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir." Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK"nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2.maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazını" "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi halde dinlenemez" hükmünü içermektedir. Son olarak; "Cevap dilekçesini verme süresi" başlıklı 127/1. maddesi ise "Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhal bildirilir" şeklinde düzenleme getirmektedir.
Davacının, 06/02/1977 tarihinde 10367106 sicil nosu ile çalıştığı halde doğum tarihi ve doğum yerinin yanlış yazılması nedeniyle; doğum tarihi ve doğum yerinin düzeltilerek sigorta başlama tarihinin 06/02/1977 olarak tespitine karar verilmesinin istendiği uyuşmazlıkta, yetkili mahkemenin belirlenmesi noktasında kesin yetki kuralının bulunmadığı, davayla ilgili olarak; davalı Kurum vekilinin süresinde cevap dilekçesiyle yetki itirazında bulunduğu ve davacının çalıştığı işyeri "..." olduğu ve ilk yetkisizlik kararının temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bu durumda uyuşmazlığın, işçinin işini yaptığı işyeri mahkemesi olan ... 6. İş Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK’nın 25 ve 26. maddeleri gereğince, ... 6. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/03/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.