23. Hukuk Dairesi 2015/1704 E. , 2015/2288 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’nın 18.07.1981 tarih 2494 sayılı Kanun ile değişik 434/3. maddesi, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödeneceğini; bunların eksik olduğunun tespiti halinde, kararı veren hakim veya mahkemenin başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususunun temyiz edene yazılı olarak bildirileceğini ve verilen süre içerisinde tamamlamadığı takdirde kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verileceğini hükme bağlamıştır.
Bu düzenlenmeden de anlaşılacağı üzere hakim tarafından “temyiz harç ve giderlerinin tamamlanması için 7 günlük kesin süre” verilmesi ve ayrıca yazılı olarak “aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu” nun bildirilmesi gerekmektedir. Şayet, bu süre, yasada belirtilen usule uyulmadan ve yazılıp altı hakimce imzalanmadan verilmiş; eş söyleyişle, hakim tarafından usulünce verilmemişse geçerli bir bildirimin yapıldığından söz etmeye olanak yoktur. Mahkeme yazı işleri müdürünün veya kalemin temyiz harcı veya giderini tamamlanması için temyiz edene süre vermesi usule aykırıdır ve mahkeme yazı işleri müdürünün veya kaleminin vermiş olduğu süre üzerine temyiz harcını veya giderini ödememiş olan taraf, temyiz talebinden vazgeçmiş sayılamaz. Öte yandan, bir işlemin tamamlanması ancak o işlemin yapılacağı merci önünde olur. Oysa, yatırma ihtarı, eksikliğin havale yolu ile giderilmesine yol açar. Borçlar Kanunu"nun 457 ve müteakip maddeleri uyarınca havale aracısı, havale gönderenin vekili durumunda olduğundan işlem, havalenin alıcıya verildiği anda oluşur. Gerçekleşen bu durum karşısında "yatırılmasına" ibaresini taşıyan muhtıra geçersizdir. (YHGK"nın 22.01.2003 tarih ve 2003/11-10 E., 2003/19, K. sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Buna göre, eksik harç ve giderlerin tamamlanması istemiyle düzenlenen muhtırada yapılması gerekli işlemin ne olduğunun açıkça ve ilgili tarafın yanılmasına neden olmayacak şekilde gösterilmesi; buna yönelik olarak ikmal edilecek harç veya giderin miktarının; tamamlanma mercii ve süresinin; yedi günlük sürenin kesin olduğu hususunun ve bunların yapılmamasının sonuçlarının net bir şekilde anlatılması gerekir. Aksi halde, eksik içerikli bildirimin, hukuken geçerli olduğunun kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi; usulüne aykırı ve geçersiz belgelerin hak kaybına yol açacak şekilde sonuç doğurması da kabul edilemez. Dolayısıyla anılan kanun hükmüne uygun bulunmayan muhtıra, gerekleri kanuni süre içinde yerine getirilmiş olmasa dahi, bu muhtıraya dayalı olarak davalının temyizden vazgeçmiş sayıldığının kabulüne imkân bulunmamaktadır.
Nitekim, bu hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.06.1968 tarih ve 9-483 E., 476 K.; 01.10.1969 tarih ve 2-417 E., 719 K.; 19.02.1997 tarih ve 1996/2-897 E., 1997/86 K.; 13.04.2005 tarih ve 12-237 E., 248 K.; 30.11.2005 tarih ve 5-634 E., 680 K.; 09.05.2007 tarih ve 12-178 E., 249 K. ve 22.07.2009 tarih ve 18-348 E., 398 K.; 19.10.2011 tarih ve 10-608 E., 649 K. sayılı ilamlarında da açıkça vurgulanmış ve doktrinde de aynı görüş benimsenmiştir (B. Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Bası, Cilt 5, Sayfa 4587 vd).
Dairemizin, 16.10.2014 tarihli geri çevirme kararı üzerine mahkemece, Dairemizin geri çevirme kararının asıl davada davalı vekiline tebliği ile yetinilerek dosya iade edilmiş, yukarıda açıklandığı üzere mahkeme hakimi ve katip imzasını taşıyan muhtıra düzenlenmediği, tebliğ zarfı üzerine yazılan şerhin, tamamlanması gereken miktarı içermediği gibi, " yatırmanız " ihtarına yer verildiği, uyarı içermediği görülmüştür.
Mahkemece, HUMK"nın 434. maddesine uygun olarak düzenlenecek hakim ve katip imzasını taşıyan muhtırada; temyiz başvuru harcı ile nispi temyiz karar ve ilam harcı miktarının gösterilmesi, muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük kesin süre içinde, harçların tamamlanacağı yerin tereddüde yol açmayacak şekilde “mahkeme veznesi” olarak belirtilmesi, kesin sürede harçların tamamlanmaması halinde temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılacağının ihtar edilmesi, muhtıranın asıl davada davalı vekiline tebliğ edilmesi, sonucuna göre gerektiğinde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi ya da aynı hüküm uyarınca bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine ikinci kez geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine İKİNCİ KEZ GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.