21. Hukuk Dairesi 2015/8975 E. , 2016/3061 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerlerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı işverenlerin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/04/2002-Ağustos/2012 tarihleri arası davalılar nezdinde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı olduğu şekilde davalı yönünden davanın reddine, 01/04/2002-01/09/2007 ve 01/06/2008-31/12/2009 tarihleri arası davalı nezdinde, 01/03/2010-31/08/2012 tarihleri arasıda diğer davalı nezdinde çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme sonucu varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri gereği bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır.Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalışmalarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bu çalışmaların Kurumca dikkate alınacağı belirtilmiştir. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı, kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her -türlü delille ispat edilebilirse de, çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. .... 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı gerçek kişilerin baba oğul olduğu, yine davalılardan davalı şirketin temsilcisi olduğu, işyerinin Aralık/2007 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığı, davacı adına davalı işverenler tarafından işe giriş bildirgesinin verilmediği, herhangi bir bildirim yapılmadığı, davacı tarafından gösterilen tanıklar davacının satış elemanı olarak çalıştığı yönünde beyanda bulundukları, emniyet müdürlüğü aracılığıyla tespit edilen komşu işyeri tanıkları ise, davacının çalışmalarıyla ilgili bilgilerinin bulunmadığını belirttikleri anlaşılmaktadır.
Somut olayda, dönem bordroları getirtilmeden, bordro tanıkları resen tespit edilip dinlenmeden, davalılara ait işyerinin vergi kaydının hangi tarihte başladığı tespit edilmeden, sadece davacı tarafından gösterilen tanık beyanları ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur
Yapılacak iş;
1-) işyeri Aralık/2007 tarihinde kanun kapsamına alınmış olup, öncelikle Aralık/2007-Ağustos/2012 tarihleri arası dönem bordrolarını getirtmek ve bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, bu dönem yönünden gerekirse Kurum, vergi idaresi, belediye ve emniyet müdürlüğü gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek başka komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak,
2-) Nisan/2002-Aralık/2007 arası bordro bulunmadığına göre, bu dönem yönünden öncelikle davalılara ait işyerinin vergi kaydının başlangıcını araştırmak ve Kurum, vergi idaresi, belediye ve emniyet müdürlüğü gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek başkaca komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı işverenlerin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.