4. Hukuk Dairesi 2016/1388 E. , 2016/8353 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/07/2010 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı kooperatif, davalının kooperatifin çalışanı iken zimmetine para geçirdiğinin tespit edilerek işine son verildiğini, 2004 yılında yapılan teftiş sırasında 1997-2004 yılları arasında davalıya ödenen mahrumiyet yardımı, geçici görev yolluğu ve teşvik priminin fazla ödendiğinin belirlendiğini, belirlenen tutarın faizi ile birlikte ödetilmesi için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi nedeniyle itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zimmetine geçirdiği belirlenen tutarı davacıya ödediğini, kendisinden yeniden alacak talebinde bulunulmasının doğru olmadığını davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece istemin kabulüne dair verilen karar, Dairemizin .. karar sayılı ilamı ile “...Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi, davacının iddia ettiği alacağın olup olmadığı yönünde bir inceleme yapmadan takibe konulan alacak toplamının faiz tutarını hesaplamıştır. Davalı, kendisinden talep edilen alacak kalemleri yönünden davacıya borçlu olmadığını savunmuş olmasına göre, işin esasına yönelik bir inceleme yapılmamış olması doğru olmamıştır. Şu durumda mahkemece, taraflardan alacağın mevcut olup olmadığı yönünde gösterecekleri delilleri sorulmalı, gerektiği takdirde konusunda uzman kişi veya kişilerden oluşturulacak bir bilirkişi heyetinden bu yönde rapor alınmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir...” gerekçeleri ile bozulmuştur.
Mahkemece dairemizin bozma ilamına uyularak yeni bir bilirkişiden rapor alınıp davanın kabulüne karar verilmiş ise de alınan bilirkişi raporu bozma ilamında bildirilen eksikleri karşılar nitelikte değildir. Davalı, icra takibine konu alacağın bulunmadığını savunmaktadır. Görüşüne başvurulan bilirkişi, davacı kooperatifin müfettiş raporunu aynen kabul ederek, rapor ekinde yer alan hesap tablolarındaki asıl alacağın faiz tutarını hesaplamıştır. Oysa, davacının icra takibine konu ettiği alacak, müfettiş raporuna göre toplu iş sözleşmesine göre net ücret üzerinden hesaplanıp ödenmesi gereken mahrumiyet yardımının brüt ücret üzerinden hesaplanarak ödenmesi, kurum aracı bulunmadığından belgelendirilerek ödenmesi gereken ulaşım giderlerinin belgesiz olarak ödenmesi, teşvik priminin fazla ödenmesi ve dalgıç pompalar ile ilgili faiz kaybından dolayı hesaplanan tutara ilişkindir.
Şu durumda mahkemece, yeni bir bilirkişi heyetinden taraflar arasındaki toplu iş sözleşmelerine ve yasal mevzuata göre her bir alacak istemi yönünden ayrı ayrı denetime imkan verecek nitelikte, davalıya yersiz ödeme yapılıp yapılmadığı konusunda rapor alınmalı, davalının davacıya asıl alacak kalemleri konusunda borçlu olduğu bir tutarın bulunması halinde faiz miktarının hesaplanması gerekirken önceki bozma ilamında da açıklandığı üzere yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA; bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.