3. Hukuk Dairesi 2018/2321 E. , 2018/9788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; maliki olduğu ... ili, ... İlçesi, ... Köyü"nde bulunan 344-362 parsel no.lu taşınmazların üzerinden geçen elektrik hattından çıkan kıvılcım sonucu 22.07.2008 tarihinde meydana gelen yangında taşınmazları üzerinde bulunan çok sayıda fıstık ve badem ağacı ile ahırın yanarak kullanılmaz hale geldiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı; iddia edilen yangının elektrik hattından çıktığına dair bilgi bulunmadığını, olayda kendilerinin kusurunun olmadığını, yangının elektrik hattından kaynaklansa bile yangın ihtimali gözetilerek enerji nakil hattının altında ekim yapılmaması gerektiğini, iddia edilen miktarda zarar meydana gelmediğini, meyve ağaçlarının ekonomik ömrünü doldurduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, olay tarihi olan 22.07.2008 itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte 50.000 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı tarafça temyizi üzerine Dairemizin 22.02.2016 tarih 2015/4625 E. - 2016/2286 K. sayılı ilamı ile; ""Dosyada mevcut ziraat mühendisleri tarafından hazırlanan raporlar arasında çelişkiler olduğu, mahkemece, uzmanlardan oluşan yeni bilirkişi kuruluna (ziraat mühendisi) iki rapor arasındaki çelişkileri gideren, itirazları karşılayan, kazanılmış hakların korunduğu bir bilirkişi raporu hazırlatılarak, sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği, bunun yanında kusur yönünden ise; mahkemece, davalı kurum açısından, yapı malikinin sorumluluğuna, davacı açısından ise, olaydaki kusuruna, zararın doğmasını ve artmasını önleyecek tedbirleri alıp almadığına ilişkin değerlendirmeler içeren, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, tarafların kusur oranlarının da gerekçeleriyle açıklandığı uzman bilirkişi raporu (elektrik mühendisi) hazırlatılarak varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiğinden’’ bahisle bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulüne, olay tarihi olan 22.07.2008 itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte 46.104 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Her ne kadar mahkemece bozmaya uyma kararı verilmiş ise de bozma ilamına uygun karar verilmemiştir. Şöyle ki; Bilindiği üzere zarar; malvarlığında meydana gelen bir azalmayı yani eksilmeyi ifade eder. Bu eksilme, mal varlığının zarar verici eylemin işlenmesi sonucu içine düştüğü durum ile bu eylem olmasa idi mal varlığının bulunacak olduğu durum arasındaki farktan ibarettir. Nitekim tazminatın amacı da, mal varlığındaki eksilmenin giderilmesi ve onun eski duruma getirilmesinin sağlanmasıdır. Bir başka ifadeyle, tazminat miktarı hiçbir zaman gerçek zararı aşmamalıdır.
Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere; meyveli ağaçların yaşamına son verilmesinden doğan zararın, bunların kaim değerinin tespiti suretiyle takdiri gerekmektedir. Bir ağacın kaim değerini bulmak için uygulanması gereken yöntem ise, ağaçların bulunduğu yerin ağaçlı değeri ile ağaçsız değeri arasındaki farkın tespiti ile bu farkın o yerde bulunan ağaç sayısına bölünmesi suretiyle gerçeğe en yakın zararın belirlenmesidir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; zarar miktarı, yukarıda ifade edilen usulde hesaplanmayıp rapor, hüküm vermeye elverişli ve Yargıtay denetimine açık değildir.O halde mahkemece; yukarıda belirtilen açıklamalar ve davalı tarafça iş bu rapora yapılan itirazlar da dikkate alınmak suretiyle, önceki bilirkişilerden denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre (kazanılmış haklara da riayet edilerek) karar vermek gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.