1. Ceza Dairesi 2015/6060 E. , 2016/4387 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tasarlayarak öldürme ve bu suça azmettirme
HÜKÜM : 1- Sanıklar ..., ... hakkında; TCK.nun 37/1, 82/1-a, 53/1-2-3, 63, 54. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
2- Sanık ... hakkında; TCK.nun 38/1, 82/1-a, 53/1-2-3, 58/6-7, 63. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-) Ceza yargılamasının temel ilkelerinden biri "doğrudan doğruyalık-yüzyüzelik vasıtasızlıktır." Bu nedenle CMK’nun 193/1. maddesinde "sanık olmaksızın yargılama olmaz” genel kuralına, istisnalarına ise aynı Kanun’un 193/2, 194/2, 195, 196, 200/1 ve 204. maddelerinde yer verilmiştir. Alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, kendisinin de kabulüne bağlı olarak sanık istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Görüntülü ve sesli iletişim tekniği kullanılarak sorgu yapma imkanı yine CMK"nun 196/4. maddesine göre mümkün kılınmıştır.
Somut olaydaki hukuki sorun sanık ..."ın görüntülü ve sesli iletişim tekniğini kullanarak savunma yapmak istemediğini beyan ederek duruşmada hazır bulunma isteği karşısında, bu sistemle savunma alınması durumunda, savunma
hakkının kısıtlanarak adil yargılama ilkesinin ihlal edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Duruşmada hazır bulunmak isteyen sanığın, duruşmada hazır bulundurulması sadece ödev değil aynı zamanda bir haktır. (Y.C.G.K. 10.06.2008, 9- 148/169 s.k.)
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1. maddesi cezai bir suç ile itham edilen herkesin, kendini savunma, iddia tanıklarını sorguya çekme veya çektirme, duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercüman yardımından para ödenmeksizin yararlanması haklarını güvence altına almıştır. Buna bağlı olarak kovuşturma aşamasında;
A-) Genel kural sanığın duruşmada hazır bulundurulmasıdır. Bu hak, ciddi nedenlere dayalı olarak mahkeme kararı ile sınırlandırılabilir.
B-) İlk ve son savunmanın yapıldığı, esasa ilişkin delillerin toplandığı oturumlara sanığın SEGBİS yolu ile katılması, açık kabulüne dayalı olmalıdır.
Tüm bu açıklamalar karşısında; Yargıtaydan verilen bozma kararı üzerine davaya yeniden bakan mahkeme tarafından yapılan duruşmadan önce Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu olarak bulunan sanık ..."ın 22.09.2014 tarihli oturumda duruşmaya bizzat gelip savunma yapmak istediğini belirtmesine rağmen, SEGBİS sistemi aracılığı beyanının alınmasıyla yetinilerek bozma ilamına uyulup, yine sonraki oturumda da bizzat savunma yapmak istediğini belirtmesi karşısında, yine aynı yöntemle savunmasının alınarak mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-) Mahkemenin bozma öncesindeki 23.01.2012 tarihli kararında sanıklar ... ve ..."in doğum tarihlerinin ay ve gün baki kalmak kaydıyla 1991 ve 1992 olarak düzeltilmesine karar verilerek haklarında maktül ...’i öldürme suçundan mahkumiyetlerine hükmedildiği, anılan Kararların Dairemizin 29.04.2014 tarihli ilamıyla bozulduğu ve mahkemenin 23.01.2012 tarihli kararının yok hükmünde olduğu dikkate alınmaksızın, yaş tashihine ilişkin hükmün kesinleştiği gereçesiyle CMK.nun 218. maddesindeki usule uygun bir şekilde yeniden bir hüküm kurulmaksızın sanıklar hakkında uygulamalar yapılması,
3-) Gerekçeli karar başlığında maktüle ait kimlik bilgilerinin açıkça gösterilmemesi,
4-) Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 günlü, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında, sanıkların hukuki durumununun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Usule aykırı olup katılan vekili, sanık ... ve müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemedeki itirazları ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin
öncelikle bu nedenlerle, sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmünün ise bağlantı nedeniyle tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenine, ceza miktarına, temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen sürelere göre sanık ... müdafiinin tahliye isteminin reddine, 21/12/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
21/12/2016 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Serdar Kütahya"nın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar ...,... müdafileri Avukatlar ... ve ..."nun yokluklarında 22/12/2016 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.