12. Ceza Dairesi 2018/8327 E. , 2019/8315 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Tehdit, hakaret, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler : 1- Tehdit suçundan dolayı TCK’nın 106/1-1, 43/2. maddesi yollamasıyla 43/1, 62, 53/1-a-b-c-d-e maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Hakaret suçundan dolayı TCK’nın 125/2. maddesi yollamasıyla
125/1, 43/2. maddesi yollamasıyla 43/1, 62, 53/1-a-b-c-d-e maddeleri
gereğince mahkumiyet
3- Görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini
ihlal suçundan dolayı TCK’nın 134/2-1, 62, 53/1-a-b-c-d-e maddeleri
gereğince mahkumiyet
Tehdit, hakaret ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sübuta ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık ...’un, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde açtığı sahte hesapta; eski kız arkadaşı olan mağdur ...’in özel görüntülerini ve adı geçen mağdurun erkek arkadaşı olan diğer mağdur ...’nin kişisel veri niteliğindeki cep telefonu numarasını rızalarına aykırı şekilde yayımlaması biçiminde iddianamede tarif edilen eylemlerinden dolayı sanığa, mağdur ...’e yönelik eylemi nedeniyle TCK’nın 134/2. madde ve fıkrasındaki görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal, mağdur ...’ye yönelik eylemi nedeniyle TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasındaki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanındıktan sonra, sanık hakkında her iki suçtan ayrı ayrı mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, sanığın sübut bulan eylemleri yalnızca mağdur ... açısından ve TCK"nın 134/2. madde ve fıkrası kapsamında değerlendirilip, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Sanık ...’un, arkadaşlık ilişkisini sona erdiren ve tekrar görüşme isteğini kabul etmeyen mağdur ...’e tepkisinden dolayı adı geçen mağdurun erkek arkadaşı olan diğer mağdur ...’ye cep telefonu ve facebook üzerinden 16.11.2013-17.12.2013 tarihleri arasında ayrıntıları 24.03.2015 tarihli iddianame metninde yazılı çok sayıda mesajı göndermek ve 16.12.2013 tarihinde mağdur ...’yi telefonla aramak suretiyle mağdurlar ... ve Ali’ye karşı TCK’nın 43/2. madde ve fıkrası kapsamında zincirleme şekilde tehdit ve hakaret suçlarını işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda;
Mağdur ...’in yokluğunda gerçekleşen mağdur ...’ye yönelik farklı tarihlerdeki eylemlerin, sanık tarafından gönderilen mesajlardan ve telefonda söylenen sözlerden hangisi ya da hangilerinden dolayı tek bir fiil olarak kabul edildiğine ve hangi nedenle suçların yalnızca mağdur ...’ye değil, her iki mağdura karşı işlendiğine dair yasal, yeterli, geçerli bir gerekçeye dayanılmaksızın, mağdur ...’in gıyabındaki hakaretler bakımından “en az üç kişi ile ihtilat” ögesinin gerçekleşip gerçekleşmediği ve mağdur ...’in gıyabındaki tehditler bakımından da tehdit içeren mesajların mağdur ...’e iletilmesi kastıyla ya da adı geçen mağdura iletileceği bilinerek söylenip söylenmediği irdelenmeksizin; ayrıca, soruşturma evresinde Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin edilip dosyaya konulan Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığının 19.03.2014 tarihli iddianamesi ile sanığın mağdur ...’e yönelik 16.12.2013 tarihinde tehdit ve 21.12.2013-22.12.2013 tarihleri arasında zincirleme şekilde hakaret ile zincirleme şekilde tehdit suçlarını işlediğinin iddia edilmesi, yapılan yargılama sonunda Ağrı (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 22.05.2014 tarihli, 2014/161 esas, 2014/246 karar sayılı ilamı ile yüklenen suçlardan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, temyiz incelemesi esnasında UYAP’ta yapılan araştırma sonunda, anılan ilamla verilen 22.05.2014 tarihli mahkumiyet hükümlerinin Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 30.10.2017 tarihli, 2015/28300 esas, 2017/23543 karar sayılı ilamı ile bozulması ve bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Ağrı 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.10.2018 tarihli, 2018/3 esas, 2018/332 karar sayılı ilamı ile kurulan mahkumiyet hükümlerinin sanık tarafından temyiz edilmiş olması karşısında, her iki dosyanın iddianame ve suç tarihleri dikkate alınarak, mağdur ...’e yönelik eylemlerin hukuki kesintiden önce ya da sonra işlenip işlenmediği, mükerrer dava açılıp açılmadığı, eylemlerin bütününün TCK"nın 43. maddesine konu olup olmayacağı tartışılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği de gözetilmeksizin, tehdit ve hakaret suçlarından yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
3- Kabul ve uygulamaya göre de:
a) TCK"nın 61/1. madde ve fıkrasında yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanunun 3/1. madde ve fıkrası uyarınca işlenen fiillerin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddelerde öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tehdit, hakaret ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından dolayı temel cezaların asgari hadden tayin edilmesi,
b) Sanığa yüklenen suçların işleniş biçimine, zamanına, gerçekleşme şekillerine göre; karar tarihinden sonra 02.12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve TCK"nın 106/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan tehdit suçunun uzlaşma kapsamına alınması, tehdit suçuyla birlikte işlenmesi nedeniyle CMK"nın 253/3. madde ve fıkrasına 26.06.2009 tarihli 5918 sayılı Kanunun 8. maddesiyle eklenen ve 09.07.2009 tarihinde yürürlüğe giren “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” hükmü gereğince suç tarihi itibariyle uzlaşma hükümleri uygulanamayan hakaret suçu açısından da 6763 sayılı Kanun"la yapılan değişiklik uyarınca uzlaştırma önerisinde bulunulmasının gerektiğinin anlaşılmış olması karşısında, TCK"nın 7/2. madde ve fıkrası uyarınca; “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip, sonucuna göre tehdit ve hakaret suçlarından dolayı sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
c) T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarları yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 10.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.