Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10597
Karar No: 2016/3162
Karar Tarihi: 01.03.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/10597 Esas 2016/3162 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/10597 E.  ,  2016/3162 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi





    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde Kuruma eksik bildirilen çalışma sürelerinin ve pirime esas gerçek kazancının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Davacı, davalı işyerinde 2006 yılının başından itibaren çalışmaya başladığını, ancak sigortasının ........2006 tarihinden itibaren yapıldığını, aylık kazancının satış primleri ile ...000,00 – ...500,00 TL olmasına rağmen eksik yatırıldığını beyanla hizmet süresinin ve prime esas kazancının tespitini istemiştir.
    Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ........2006 – 01.05.2007 tarihleri arasında dava dışı Fatih Akyürek ve Ortakları unvanlı fırın işyerinden, 05.06.2007 – ....02.2008 tarihleri arasında davalı işyeri ile organik bağı bulunan ...unvanlı işyerinden ve ....02.2008 – ....05.2008 tarihleri arasında da davalı işyerinden hizmet bildirimlerinin bulunduğu, dinlenilen bordro tanıklarının davacının çalışmalarını doğruladıkları ancak bu tanıkların davacı tarafından talep edilen sürenin başından itibaren bordrolarda kayıtlı çalışan olarak görünmedikleri, komşu işyeri tanıklarının araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/.... ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurum"ca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasa"da yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
    İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kurum"a vermesi gerektiği Yasa"nın 79/1. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde ...), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde ...) vs.dir. Yönetmelik"te sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Yasa"nın 79/... (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurum"un işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
    Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği açıktır. Bir sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerini askerliğe müteakip girmesi durumunda hizmet akdi mecburi hizmet nedeniyle kesilmiş olduğundan artık hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez. Davacıya ödenen ücretten sigorta primi kesilen hallerde, davacının iş ve sosyal sigorta mevzuatının öngördüğü sigorta hak ve yükümlülüklerini yerine getirmesi nedeniyle Kurum"un Yasa"dan kaynaklanan denetim ve inceleme görevini yapmaması karşısında hak düşürücü sürenin işlemeyeceği kabul edilmelidir.
    Davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulu"nun ....06.2004 gün ve 2004/...-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )
    Halen yürürlükte olduğu şekliyle dava açma süresi beş yıl olup hak düşürücü süredir. 506 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği tarihte beş yıl olan hak düşürücü süre ....06.1987 tarih ve 3395 sayılı Kanun"un beşinci maddesiyle on yıla çıkarılmışken, 01.06.1994 tarih ve 3995 sayılı Kanun"un 3. maddesiyle tekrar beş yıla indirilmiştir.
    Uyuşmazlık, davacının hizmet tespitine yönelik talebinin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı, çalışma ve prime esas kazanç olgularının yöntemince araştırılıp araştırılmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Somut olayda; her ne kadar mahkemece, davacının ........2006 – 01.05.2007 tarihleri arasında hizmet bildirimi bulunan işyerinin dava dışı işyeri olduğu ve ilerleyen dönemlerde de dava dışı başka işyerlerinde çalışmasının bulunduğu, davacının çalışmalarının blok çalışma olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmişse de; davacının dava dışı fırın işyerinden bildirilen çalışmalarının 01.05.2007 tarihinde sona erdiği, daha sonra ise 05.06.2007 tarihinden itibaren davalı şirket ve davalı şirket ile aralarında bağlantı olan Avrasya Kuyumculuk unvanlı işyerinden bildirimlerinin bulunduğu, bordro tanıklarının bir kısmının da Avrasya Kuyumculuk işyerinden bildirimleri bulunmasına rağmen davacının ve kendilerinin davalı işyerinde çalıştıklarını beyan ettikleri anlaşılmaktadır. Öte yandan; yukarıda açıklandığı üzere hak düşürücü süre, çalışmaların geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl sonunda dolmaktadır. Bu itibarla; davacının davalı işyerince en son bildirilen çalışması ....05.2008 tarihinde sona erdiğinden, davacının çalışması sürekli ise 5 yıllık hak düşürücü süre ........2013 tarihinde sona erecektir.
    Mahkemece yapılacak iş; öncelikle dönem bordrolarında talep edilen dönemin başından itibaren isimleri bulunan ve daha önce dinlenilmeyen bordro tanıklarını ve bordro tanıkları tespit edilemez ya da beyanları yeterli bulunmaz ise; davalı Kurum"dan sorarak ya da zabıta marifeti ile talep edilen dönemde davalı işyerine komşu işyeri sahipleri ve bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş çalışanları tespit ederek dinlemek, böylece; davacının, dava dışı işyerinden 01.05.2007 tarihinde ayrıldıktan sonra davalı işyerindeki çalışmalarının sürekli olup olmadığını tespit etmek, prime esas kazançlar yönünden ise; davacının yaptığı iş açısından nitelikli bir işçi olmadığı anlaşıldığından ve asgari ücretin üstündeki ücret iddialarının yazılı belge ile ispatlanması gerektiği göz önünde bulundurularak değerlendirip varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
    01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi