3. Hukuk Dairesi 2018/1162 E. , 2018/9944 K.
"İçtihat Metni"........
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kullandığı taşınmazların üzerinden davalı kuruma ait elektrik hattının geçtiğini, hattın bakımsız olduğunu, tellerin yere yakın olduğunu, kıvılcım oluştuğunu, yangın çıktığını, ürünün tamamının yandığını, müvekkili davacının zarara uğradığını ileri sürerek; 10.000.00 TL"nin dava tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; hattın sadece davacıya enerji sağladığını, yakında bulunan anız yangınından kıvılcım sıçramış olabileceğini belirterek; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, 8.501.50 TL"nin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 08/02/2016 tarih ve 2015/3618 E- 2016/1165 K sayılı ilamı ile “...Mahkemece, hükme dayanak alınan, elektrik mühendisi ile ziraat mühendisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda; arpa ekili ve hasat edilmemiş taşınmazlarda oluşan yangının birbirine yakın tesis edilen iki enerji nakil hattının bulunduğu alanda alçak gerilim hattının ahşap direklerinin yana yatmasından,salınımı artan tellerin rüzgar ile birbirlerine teması ile kıvılcım oluşmasından çıktığı, zarar gören alan ve tarih itibari ile zararın 8.501.50 TL olduğu belirtilmiştir.
Aynı olay ile ilgili olan ve dava dışı yüklenici firma çalışanlarının taksirle yangına neden olma suçundan yargılandığı kamu davası dosyasına sunulan ve elektrik mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda ise; elektrik dağıtım şirketinin tali, aralarında davacının da bulunduğu müştekilerin tarımsal sulama kuyularına çektikleri özel hatlar ve direkler nedeni ile asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi aracılığı ile yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasında çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Mahkemece; davalı kurum açısından, yapı malikinin sorumluluğuna ilişkin; davacı açısından ise, yangın olayındaki bölüşük kusuruna ilişkin değerlendirmeler içeren, taraf ve
.......-
Yargıtay denetimine elverişli, tarafların kusur oranlarının da gerekçeleriyle açıklandığı, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna rapor hazırlatılarak, varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken; eksik araştırma, inceleme ve yetersiz rapor doğrultusunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir” gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda meydana gelen yangın olayında .......dava konusu olayda %70 oranında kusurlu olduğu, davacı ..."nın %30 oranında kusurlu olduğu, dolayısı ile davalının yaşanan yangın olayında kusurunun olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Temyize konu uyuşmazlık; dava dışı kişiye ait olduğu belirlenen hattan çıkan yangından doğan zararın, davalı ... şirketinden talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69)
Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu" dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.
Elektrik tesisleri de yapı eseri niteliğindedir. ...........maddesinde; kuvvetli akım tesislerinin, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır.
Bu bağlamda elektrik dağıtım şirketleri, elektrik verdiği ve abonelik tesis ettiği hatları denetlemek ve kontrol etmekle yükümlüdür. Şayet özel hat, olması gereken gibi tesis edilmemişse bunu düzelttirmek; gerektiğinde elektriğini kesmek durumundadır. Elektrik dağıtım şirketi, kontrol ve denetim görevini zamanında ve etkin biçimde yapmazsa, doğan zarardan müteselsil olarak sorumlu olacaktır.
O halde Mahkemece; davalı ... şirketinin, özel hat projesinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığını denetlemek, elektrik verdiği ve abonelik tesis ettiği hatlarını kontrol etmekle yükümlü olduğu konusu düşünülerek ve önceki bozma ilamında belirtildiği şekilde davacının da olaydaki kusuru, zararın doğmasını ve artmasını önleyecek tedbirleri alıp almadığı (bölüşük kusuru) değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
.........