Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/22390
Karar No: 2018/10011
Karar Tarihi: 15.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/22390 Esas 2018/10011 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/22390 E.  ,  2018/10011 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; davalılardan ..."nin maliki olduğu aracın 10/04/2005 tarihinde dava dışı ... yönetiminde iken davacıların murisi........... çarparak ölümüne sebep olduğunu, olay tarihinde 18 yaşından küçük ve ehliyetsiz olan ..."un % 100 kusurlu olduğunu, davalı ..."in ....... babası, davalı ..."in ............. ağabeyi olduğunu, genç yaşta annelerini ve eşini kaybeden davacıların maddi ve manevi zarar gördüklerini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere; davacı eş için 22.000.00.- TL, çocuklardan ......için 4.000.00.-TL ve..... için 6.000.00.-TL olmak üzere 32.000.00.- TL destek tazminatı ile davacı eş için 30.000.00.- TL, her bir çocuk için 20,000.00.- TL olmak üzere 70.000.00.- TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar , 16/12/2008 tarihli ıslah dilekçeleri ile talep sonucunu maddi tazminat yönünden ....... için 4.617.92.- TL ye, .......için 7.694.42.-TL ye yükseltmişlerdir .
    Davalı ..., aracın yalnızca trafik kaydında maliki olduğunu, fiilen işleten olmadığını, sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... ve.......dava tarihi itibari ile reşit olduğunu belirterek davanın husumet yokluğundan ve esastan reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden davanın husumet sebebiyle reddine, davacı ... için 4.617,92 TL., davacı ... için 7.694,42 TL. maddi tazminatın kaza tarihi olan 10.4.2005 tarihinden yürüyen yasal faizi ile davalı ...’den tahsiline, davacı ... yönünden istenen maddi tazminatın
    .....
    reddine, manevi tazminat bakımından ... için 15.000 TL.......... için 15.000 TL. ve ... için 15.000 TL. nin kaza tarihi olan 10.4.2005 tarihinden yürüyen yasal faizi ile davalı ... .... tahsiline fazlanın reddine karar verilmiş, anılan kararı davalı ... fiilen işleten olmadığı, davacılar ise husumet nedeni ile red kararının doğru olmadığı yönlerinden temyiz etmiştir.
    Anılan karar Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2011/11045 Esas – 2012/14726 Karar sayılı ve 10/10/2012 tarihli kararı ile; " ... 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4/1. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Üçüncü Kısım hariç olmak üzere İkinci Kitabı (TMK md. 118-395, 5133 sayılı K. md. 2) ile 3/12/2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işlere aile mahkemesinde bakılacağını, geçici 1. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Dava, TMK’nun ikinci kitabında yer almaktadır. Bu haliyle uyuşmazlığın aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Şu durumda dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine işin esasının incelenerek karara bağlanması usul ve yasaya aykırı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. " gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyulmuş, dosyanın görevsizlik gerekçesi ile Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yargılama Aile Mahkemesinde yapılmıştır.
    Mahkemece, davacılar tarafından davalı ... aleyhine açılan davaların ayrı ayrı pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
    Davacı ... tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminataına ilişkin davanın kabulü ile, 22.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 10/04/2005 tarihinden itiraben işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin dava haklarının saklı tutulmasına,
    Davacı ... tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın kısmen kabulü ile, 9.102,99 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 10/04/2005 tarihinden itiraben işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
    Davacı ... tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın kabulü ile, 6.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 10/04/2005 tarihinden itiraben işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin dava haklarının saklı tutulmasına,
    Davacı ... tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/04/2005 tarihinden itiraben işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
    Davacı ............ tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/04/2005 tarihinden itiraben işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, .....
    Davacı ... tarafından açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/04/2005 tarihinden itiraben işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir .
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-)TBK 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre, kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
    Somut olaya gelince; olay tarihi, olayların gelişim şekli, tarafların konumu ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında, davacılar ...... yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı azdır. Küçük yaşta davaya konu olay nedeni ile annelerini kaybeden davacılar lehine daha yüksek miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir.
    3-) HMK"nun 26/1.maddesi gereğince "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir".
    Somut olayda davacı ... yönünden maddi tazminat miktarı 4.617.92.- TL ye ıslah edilmiştir . Mahkemece, bu madde hükmüne aykırı olarak talebin aşılması suretiyle anılan davacı yararına 9.102.99.- TL ye hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    4-)"Taraflardan yalnız birinin temyizi halinde,Yargıtay, hükmü temyiz edenin aleyhine bozamaz. (Aleyhe bozma yasağı). Bundan başka,taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde, Yargıtay"ın (temyiz eden tarafın lehine olarak) verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme de artık,temyiz eden tarafın,önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir. Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm vermemesi ilkesi, usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi ile de yakından ilgilidir.".......
    Somut olayda, Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği ilk kararda davacı ..."ın maddi zararının sigorta şirketi tarafından karşılandığı gerekçesi ile anılan davacı yönünden
    .....

    maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, anılan bu karar davacı tarafından yalnızca davalılar ......yönünden verilen husumet yokluğundan red kararının bozulması amacı ile temyiz edilmiş, hüküm de mahkemenin görevli olmadığı yönünden bozulmuştur. Bozmaya uyulmuş ve bozma gerekleri yerine getirilmiştir . Aile Mahkemesi tarafından ise davacı ... yararına 22.000.00.-TL maddi tazminat ödenmesine karar verilmiştir. Oysa, önceki karar davacı tarafından temyiz edilmemiş olduğundan davacı ..."ın maddi tazminat talep edemeyeceği yönünden davalılar yararına kazanılmış bir hak oluşmuştur. O halde, mahkemenin davalılar yararına kazanılmış hakkı ihlal ederek aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olacak şekilde karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar..... yararına , üçüncü ve dördüncü bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davalılar .....yararına HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    ......



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi