Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2309
Karar No: 2018/10031
Karar Tarihi: 15.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/2309 Esas 2018/10031 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/2309 E.  ,  2018/10031 K.

    "İçtihat Metni"

    .....
    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili, davalı...... vekili, Davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Asıl ve birleşen davada davacılar,.........bayrak direğine tırmanarak okulun çatısına çıkmak istemesi sırasında elektrik akımına kapılarak öldüğünü ileri sürerek, davacılardan anne ...... için 25.000 TL,baba ....... için 20.000TL;kardeşler..... için 10.000’er TL olmak üzere toplam 115.000 TL manevi tazminat ile ,fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere davacı anne ve baba için eşit oranda olmak üzere 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile defin,cenaze gideri olarak da 1.000 TL olmak üzere toplam 117.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile (dava dışı kusur izafe edilebilecek tüm kişi,kurum ve kuruluşlara ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere) davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş;25.08.2016 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davacılardan anne .......için destekten yoksun kalma tazminatını 11.773,00 TL’ye,davacılardan baba ..... için destekten yoksun kalma tazminatını 9.203,00 TL’ye yükseltmiştir.

    ....
    Asıl davada davalı....... kusurlarının bulunmadığını, elektrik tesisinin mevzuata uygun olduğunu, kusursuz sorumluluk halinin de söz konusu olmadığını, diğer davalının sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davalı ...,cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece,davanın reddine yönelik olarak verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde ise,Dairemizin 27.01.2014 tarih ve 2013/15721 E.- 2014/961 K. sayılı ilamı ile ‘’... kusursuz sorumluluk ve pasif husumet ile ilgili bulunan ilkeler, olayın meydana geldiği yer ve durum birlikte değerlendirilerek , davalı ... şirketini sorumluluktan kurtaracak illiyet bağının kesilip kesilmediğini belirlemek suretiyle karar verilmesi gerektiği...’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ise,maddi tazminat yönünden davanın kabulü ile,davacı ... için destekten yoksun kalma tazminatından 500,00 TL"nin haksız fiil tarihi olan 06/09/2011 tarihinden itibaren, geriye kalan 11.273,00 TL"nin ise ıslah tarihi olan 25/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, defin gideri olarak ise 500,00 TL"nin olay tarihi olan 06/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..... müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."ya verilmesine;davacı ... için destekten yoksun kalma tazminatından 500,00 TL"nin haksız fiil tarihi olan 06/09/2011 tarihinden itibaren, geriye kalan 8.703,00 TL"nin ise ıslah tarihi olan 25/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, defin gideri olarak ise 500,00 TL"nin olay tarihi olan 06/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıla....... müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ..."ya verilmesine;davacıların maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına;manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile,davacı ... için 13.000,00 TL,davacı ... için 10.000,00 TL,davacı ..., ..., ...,...,..., ...,... için 5.000,00 TL’er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 06/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar...... müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş,hüküm davacılar vekili,davalı .....vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ..... vekilinin tüm, davacılar vekili ile davalı ...’nın sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Islah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur. HMK" nun 176. Maddesinde ıslah; “taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir" olarak tanımlanmıştır.

    ....

    Aynı Kanun"un müteakip 177.maddesinde ise, ıslahın tahkikata tabi olan davalarda tahkikat bitinceye kadar yapılabileceği öngörülmüş olduğundan ve temyiz faslında da, bozmadan sonra dahi ıslahın olanaklı bulunduğuna dair açık veya örtülü bir hüküm yer almadığından, Kanunun bu olanağı bir devre ve zaman ile sınırlandırdığı kabul edilme ve bu nedenle bozmadan sonra ıslahın mümkün olmadığı sonucuna varılması zorunludur.
    Nitekim, 04.02.1948 gün ve 1948-3 Esas, 1944-10 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "ıslah" ın; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177. maddesinin açık hükmü dairesinde tahkikat ve yargılama bitinceye kadar yapılabileceği Yargıtay"ca hüküm bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmanın mümkün olamayacağı açıklanmış, 06.05.2016 gün ve 2005/1 Esas 2006/1 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile de; "bozma kararı sonrası ıslah yapılamayacağı ve 04.02.1948 gün ve 04.02.1948 gün ve 1944/10 Esas 1948/3 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının değiştirilmesinin gerekmediğine” karar verilmiştir.
    Yine, Hukuk Genel Kurulunun 15.3.2006 tarih ve 2006/9-21E-2006/72K sayılı kararı ile; Mahkemece tüm deliller toplanıp, bilirkişi incelemesi yaptırılıp ve dosya esas yönünden de karar vermeye hazır hale getirildikten sonra yerel mahkemece verilen karar Yargıtay Dairesince bozulmuş ve bozmadan sonra da herhangi bir tahkikat yapılmamışsa artık ıslahın açıklanan nedenlerle kabulünün mümkün olmayacağı belirtilmiştir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise,Dairemizin 27.01.2014 tarihli bozma ilamı sonrasında mahkemece yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporları sonrasında davacılar vekilince 25.08.2016 havale tarihli ıslah dilekçesinin sunulduğu,mahkemece de davacılar vekilinin söz konusu ıslah dilekçesi dikkate alınmak suretiyle hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.Ne var ki,yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da nazara alındığında bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    3-Yine, mahkemece gerekçeli kararda davalı olarak gösterilen ...’ne yönelik açılan bir dava olmadığı, 6100 sayılı HMK"da dahili dava diye adlandırılan bir müessese de bulunmadığı, davalı olarak gösterilen ..."nin eldeki davada taraf sıfatını da taşımadığı nazara alınmadan bu kurumun eldeki davada davalı olarak gösterilmiş olması da doğru görülmemiştir.
    4-Bundan ayrı olarak,birleşen davada davalı olarak gösterilen ... bir kamu tüzel kişisidir. Kamusal kurallar çerçevesinde faaliyet göstermekte olup eylem ve işlemleri de kamusal niteliktedir ve kamu hizmeti kavramı çerçevesindedir. Davada ileri sürülüş ve olayın gerçekleşme biçimine göre, davanın anılan davalıya yöneltilmesinin nedeni de hizmet kusurudur. Kamu hizmetinin görülmesi sırasında ve hizmet kusurundan doğan zararların gideriminde idari yargı görevlidir. (2577 sayılı İYUK 2.md )
    Mahkemece; birleşen dosya davalısı ... yönünden yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    .....
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı..... vekilinin tüm, davacılar vekili ile davalı ...’nın sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci,üçüncü ve dördüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    .....



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi