1. Hukuk Dairesi 2015/3935 E. , 2017/518 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin isteğin reddine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacılar, maliki oldukları 607 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı ...’nın yaptığı hizmet binasının bir kısmını taşırarak müdahalede bulunduğunu, müdahale nedeniyle çekişmeli taşınmazın tamamını kullanamadıklarını ileri sürerek 2006 yılı temmuz ayından dava tarihine kadar toplam 163.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemişlerdir.
Davalı vekili, Altınoluk Belediye Başkanlığı’nın tüzel kişiliğinin son bulduğunu, dava konusu taşınmazın ... ile Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın müşterek kullanımına tahsis edildiğini, bu nedenle dava dilekçesinin Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na tebliğ edilmesi gerektiğini belirterekdavanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 126.000,00 TL ecrimisilin davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin isteğin reddine ilişkin verilen karar, Dairece; ‘’ Davacılar, davalının yaptırdığı belediye hizmet binasının 607 ada 1 parsel sayılı taşınmaza taşkın olduğunu, taşınmazın tamamının kullanımının engellendiğini ileri sürerek Temmuz 2006 tarihinden itibaren toplam 163.000,00 TL ecrimisilin davalı belediyeden tahsili isteği ile eldeki davayı Altınoluk Belediye Başkanlığı"na karşı açmışlardır. Ne var ki; 12.11.2012 tarihinde kabul edilen 6360 Sayılı 13 İlde Büyükşehir Belediyesi ve 26 İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında, katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü
./..
aynı kanunun 36. maddesi uyarınca 30.3.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Öte yandan; yukarıda anılan yasa gereğince, Balıkesir Valiliği Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonunun 4.2.2014 tarihli ve 2014/25 sayılı kararı ile Altınoluk Belediyesinden Edremit Belediyesine devir işlemlerinin yapıldığıda dosyaya ibraz edilen belgeler ile sabittir. Bilindiği üzere; taraf teşkilinin sağlanması 2709 sayılı T.C. Anayasasının 90/son maddesi delaletiyle AİHS"nin 6. maddesi hükmü uyarınca adil yargılanma hakkının da bir gereğidir. O hâlde; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında Edremit Belediyesine usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması için karar bozulmalıdır. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile 126.000,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, 12/11/2012 tarihinde kabul edilen 6360 sayılı 13 İlde Büyükşehir Belediyesi ve 26 İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince ‘’ 1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında, katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur ‘’ hükmü aynı kanunun 36. maddesi uyarınca 30/03/2014 tarihinde yürürlüğe girdiği ve davalı Altınoluk Belediye Başkanlığı’nın, ...’na katıldığı, ayrıca davanın ecrimisil isteğine ilişkin olup el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri de bulunmadığı gözetilerek ... aleyhine ecrimisil hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz isteği yerinde değildir, Reddine.
Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince,
Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı) 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay"ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Öte yandan, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
../...
Bu nedenle, eğer arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
lke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olaya gelince, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ecrimisilin hangi esasa göre tespit edildiği belirtilmemiş ve dayanakları gösterilmeden soyut belirleme ile yetinilmiştir. Ayrıca ecrimisil hesabı yapılırken dava tarihinin 27/10/2011 olmasına rağmen 27/11/2011 olarak alınması da hatalıdır. Mahkemece, hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporunun esas alınarak karar verilmiş olması doğru değildir.
Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca, denetime uygun, somut ve bilimsel veriler içeren, konusunda uzman bilirkişilerce hesaplanacak ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, soyut belirlemelere dayanan 10/01/2013 havale tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.