3. Hukuk Dairesi 2018/5553 E. , 2018/10052 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonucunda, dairemiz bozma ilamına direnilmesine dair verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; 6763 sayılı Kanun"un 43 üncü maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK"nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca dosyadaki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; maliki olduğu ...... nolu) konuta su aboneliğini yaptırmak üzere başvurduğu davalı kurum tarafından 12/08/2010 tarihinde kanal katılım payı ve şebeke hisse bedeli adı altında toplamda 5.612,38 TL’nin haksız olarak tahsil edildiğini, zira konutun iskan ruhsatının alındığı gibi bulunduğu alanın da toplu konut alanı olarak ilan edilmiş olması nedeniyle bedel talep edilemeyeceğini ileri sürerek; tahsil edilen bedelin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı; davacının su şebekesi ve kanal hizmetinden ilk kez yararlandığını, bu nedenle kanal katılım ve şebeke bedelinin başvuru sahibi olarak davacıdan tahsilinin zorunlu olduğunu, katılım payının sunulan hizmet karşılığı 2464 sayılı yasaya uygun olarak bir kez alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; ...... Tarifeler Yönetmeliğinin 39 uncu maddesinin "Kurumun bu konuda yönetmelik çıkarma yetkisi olmadığı" gerekçesi ile ...... tarafından iptal edilmiş olması karşısında yönetmelik hükümlerinin iptal edilinceye kadarki dönemde dahi hukuk düzeni içerisinde sonuç doğuramayacağının kabulünün gerektiği, belediyelerin katılma payı gelirlerinin ......Kanununda düzenlendiği, talep edilen tutarın bu düzenlemeye uygun olup olmadığının tespiti açısından dava konusu aboneliğin kapsamında bulunduğu kanalizasyon ve su şebekesi hatlarından bugüne kadar tahsil edilen katılım payı miktarının ve hatların belediyeye maliyetinin ne olduğu, yine hatların faaliyete geçirildiği tarih itibariyle yükümlü gayrimenkullerin tespit edilerek sahipleri
.....
adına katılım payı tahakkuku yapılıp, cetvelin ilan edilip ilgilisine tebligat yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılması gerektiği, bu yönde davalıdan bilgi ve belgeler istenmiş ise de herhangi bir cevap verilmediği, kanuna uygun miktarda katılım payı talep edildiğini ispat yükünün davalıda olduğu, giderinden fazla tahsilat yapamayacak olan idarenin bu hususun tespitine yarar verileri bildirmemesinin yargısal denetimi imkânsız hâle getirdiği, dava konusu yerin bulunduğu .....ada 1 parseldeki binalardan katılım bedeli alınmayacağına dair ..... Yönetim Kurulu kararının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 20/03/2017 günlü ve 2016/8237 Esas 2017/3396 Karar sayılı ilamı ile;
(...Dava konusu uyuşmazlık, maliki bulunduğu bağımsız bölüme ilişkin ferdi su aboneliğinin tesisi nedeniyle, davacının; davalı idareye kanal katılım ve şebeke tesis bedeli ödemekle yükümlü olup olmadığı konusundadır.
01/07/1981 tarihinde yürürlüğe giren 2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı başlığı altında 87 nci maddesi “Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden, kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır:
a) Kanalizasyon tesisi yapılması,
b) Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır.” düzenlemesi getirmiştir. Aynı yasanın 88.maddesi ile de su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörülmüştür.
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa dayalı olarak çıkarılan .....Tarifeler Yönetmeliğinin 39 uncu maddesi ise “2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunun 87. ve 88.maddeleri gereği bir programa göre yapılacak yani; içme, kullanma, endüstri suyu ve kanalizasyon yatırımları ile mevcutların genişletilmesi (tevzi), iyileştirilmesi (ıslahı) amacıyla yapılan harcamalar ve istek üzerine ....... yapılacak işlerin toplam yatırım giderleri tesislerin hizmet edeceği saha dâhilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden su ve kanalizasyon tesisleri harcamalarına katılma payı alınır.
Su ve kanalizasyon şebekelerine katılma paylarının binasız arsanın vergi değeri payına isabet eden kısmı, inşaat ruhsatının alınması aşamasında avans olarak tahsil edilir.
Bina tamamlandıktan sonra bağımsız bölümlere veya binanın tamamına tahsis aboneliği verilmesi sırasında arsa değeri üzerinden alınan avans düşülerek, yapı değerinin emlak vergi beyanı üzerinden ayrıca %2 oranından fazla olmamak üzere katılım payı tahsil edilir” düzenlemesini içermektedir.
Yine 3194 sayılı İmar Kanununun “Yapı Kullanma İzni” başlıklı 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında “Bu maddeye göre verilen izin yapı sahibini kanuna, ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi, resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz.” hükmü yer almaktadır.
.....
Yukarıda belirtilen yasa ve tarifeler yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davalı idarece yasanın yürürlük tarihinden sonra yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış olması veya mevcutların iyileştirilmesinin yapılması halinde, tesislerin hizmet edeceği saha dâhilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payı talebe hakkı vardır. Ancak bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bu durumda hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması halinde davacı katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Ayrıca İmar Kanunu"nun 30uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca iskân ruhsatının alınmış olması davalı idarenin kanal katılım payı istemesine engel teşkil etmez.
O halde, mahkemece; davalı idarece, davacıya ait taşınmazın bulunduğu bölgede kanalizasyon ve içme suyu tesislerinin yapıldığı ve davacının bu hizmetten yararlandığı ispat edildiğinden; bilirkişi marifetiyle bu hizmetten yararlanan bağımsız bölümün ilk maliki olan davacının ödemekle yükümlü bulunduğu kanal katılım ve şebeke tesis bedelinin, abonelik başvuru tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi ve sonucu dairesinde bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir...)
Gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece; aynı gerekçelerle, bozma ilamına karşı direnilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel Mahkeme, .....arifeler Yönetmeliğinin açıklanan 39 uncu maddesinin vergi mahkemesi kararı ile iptal edilmiş olması nedeniyle, idarenin ancak Belediye Gelirleri Kanunu çerçevesinde yapılacak hesaplama ile belirlenecek katılım payını, bu Kanunda düzenlenen sınırlamaları aşmamak ve kanuni prosedürü uygulamak kaydıyla tahakkuk ve tahsil edebileceğini kararına gerekçe kılmıştır.
.......tarihli ve 2011/543 Esas 2012/963 Karar sayılı kararı ile “... ..... maddesinde belirtildiği üzere, ...... Müdürlüğünün; su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurlarının boşaltılması ile bu işlemlere ilişkin hizmetlerle ilgili tarifelerin hangi esaslara göre saptanacağını ve uygulanacağını belirtmek amacıyla yayınlandığı ve Yönetmeliğin yayınlanmasına dayanak gösterilen 2560 sayılı Yasanın 23 üncü maddesinde de Belediye Gelirleri Kanunu ile getirilen su tesisleri harcamalarına katılma payı ile ilgili olarak Yönetmelik yayınlayarak tarife belirleme yetkisi tanımadığı açık olduğundan,...... Müdürlüğünce yayınlanan .......39 uncu maddesinde su tesisleri harcamalarına katılma payı ile ilgili olarak tarifeye ilişkin düzenleme yapılmasında hukuka uyarlılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne ve dava konusu .....maddesinin iptaline” karar verildiği, bu kararın ......... 26/11/2015 tarihli ve 2012/6360 Esas 2015/14481 Karar sayılı kararı ile onandığı; İdare tarafından karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine aynı Dairenin 23/11/2017 tarihli ve
.....
2016/15553 Esas 2017/8514 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme başvurusunun reddine karar verilerek iptal kararının 23/11/2017 tarihi itibari ile kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Eldeki uyuşmazlıkta 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda konu ile ilgili düzenleyici idari işlem yapma yetkisi..... verilmiş ve ..... da bu doğrultuda yukarıda sözü edilen yönetmeliği yürürlüğe koymuş olup, Belediyenin yetkisi olmadığı hâlde tarifeler ile ilgili düzenleyici işlem yapması nedeniyle.....Yönetmeliğinin 39 uncu maddesi mahkeme kararı ile iptal edilmiş, yargılama sürecinde bu karar kesinleşmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; düzenleyici işlem yapma yetkisine sahip olmadığı açık olan idarenin uygulamaya koyduğu........Yönetmeliğinin 39 uncu maddesinin eldeki uyuşmazlıkta uygulanması mümkün olmayıp, yerel mahkemenin 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile belediyelere tanınan yol, su, kanalizasyon hizmetler giderlerini hizmetten yararlananlardan tahsil etme yetkisinin ancak iptal edilen bu düzenleme dışında kalan yasal düzenlemeler çerçevesinde kullanılabileceği; bu doğrultuda katılım paylarının hizmetten istifade eden taşınmazların maliki olan kişilerden Belediye Gelirleri Kanunu"nun belirlediği usul ve sınırlar dâhilinde tahsil edilmesi gerektiği yönündeki kabulünde hukuka aykırılık bulunmamaktadır (HGK"nun 06/12/2017 tarihli ve 2017/3-2120 Esas 2017/1544 Karar sayılı ilamı da aynı yöndedir).
Hal böyle olunca, mahkemenin aynı gerekçeye dayalı, davanın kısmen kabulüne dair direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
.....