Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13544
Karar No: 2017/2646
Karar Tarihi: 30.03.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/13544 Esas 2017/2646 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/13544 E.  ,  2017/2646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ...köyü 162 ada 996 parsel sayılı 4643.05 m² yüzölçümündeki taşınmaz ile aynı ada 995 parsel sayılı 23237.10 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde zilyedinin belirlenememesi nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazların murislerine ait tarım alanı iken ölümü ile kendisi ve paydaşlarına kaldığı iddiası ile dava açmıştır.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 162 ada 996 sayılı parselin tespitinin iptali ile 1/3"er payla davacı ve dahili davalılar adına, 162 ada 995 sayılı parselin tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından 996 parselle ilgili olarak temyiz edilmesi üzerine Dairenin 13/04/2010 tarih 2010/985 E. - 4924 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...Mahkemece taşınmazların ... olup olmadıkları konusunda herhangi bir araştırma yapılmamış, taşınmazlara komşu bulunan tüm parsellere ait tutanaklar ve dayanakları getirtilip denetlenmemiş, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince ... içi açıklığı niteliğinde olup olmadıkları üzerinde durulmamıştır..." Dosya içeriğinden, çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede daha önce ... kadastrosu yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, bu hususta araştırma yapılmamıştır. Bu yerde ... kadastrosu yapılmışsa, kural olarak: bir yerin ... olup olmadığı, kesinleşmiş tahdit harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenir ise de, o yerde köy ya da belde sınırlarının tümünü kapsayan ve 4785 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak ... kadastrosunun yapılması halinde sağlıklı çözüme ulaştırır. Çünkü, 3116 sayılı Kanun sadece Devlet ormanlarının kadastrosunun yapılması öngörülmüştür. Bu nedenle; 4785 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu kesinleşen tahdit harita ve tutanakları sınır dışında kalan taşınmazların ... niteliğini ve hukukî durumu saptanamayacağından, çekişmeli taşınmazların ... olup olmadığının 4785, 5658 sayılı kanunlar ile 05.11.2003 gün 4999 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 7. maddesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar hiçbir işleme lüzum olmaksızın devletleştirilmiştir. Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanunla iadeye tabi tutulmuş ve iade koşulları yasada gösterilmiştir.
    Bu nedenle; mahkemece çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce yapılıp kesinleşen bir ... kadastrosunun bulunup bulunmadığı ... Yönetiminden araştırılarak, bulunması halinde ... tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri ... tahdit sınır noktalarıyla
    birlikte gösterir onaylı ... tahdit harita örneğinin dosyaya getirtilmesi; önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı (... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek ... mühendisleri arasından seçilecek bir ... mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 ... tahdit sınır (...) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazların tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Yapılacak araştırma sonucunda kesinleşen ... kadastrosunun bulunmadığının anlaşılması halinde ise yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ile tespit tarihi olan 2006 yılından 20 yıl öncesine ait memleket haritası ve topografik haritası getirtilerek ve ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek ... mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi ... olan bir yerin üzerindeki ... bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt ... toprağının ... sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş ... kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman ... bilirkişiler marifetiyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve taşınmazların ... içi açıklık olup olmadığı belirlenmelidir.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların ... sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde dava konusu taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacak diğer yerlerden olup olmadığı da belirlenmeli, davalı, kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle zilyetliğe dayandığından zilyetlik koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalıdır. Zilyetlik maddi bir olgu olup, bunun tanık dahil her türlü delille kanıtlanması gerekir. Salt yerel bilirkişi anlatımı hükme dayanak alınamaz. Mahkemece, taraflardan tanıkları sorulup, HUMK’nın 259. ve 265. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; tesbit tarihine kadar davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca tapu ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Değinilen yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır. ” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 162 ada 996 sayılı parselin 4.643,05 m² yüzölçümü ile 1/3"er payla davacı ve dahili davalılar adına tesbit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından esasa ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1979 yılında seri bazda yapılıp 25/06/1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen ... kadastrosu ile 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 30/03/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi