Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/26853
Karar No: 2018/14505
Karar Tarihi: 06.06.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/26853 Esas 2018/14505 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/26853 E.  ,  2018/14505 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı işyerinde çalışırken iş sözleşmesini fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi sebebi ile haklı nedenle feshettiğini beyan ederek ödenmeyen ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının devamsızlık yaptığını bu nedenle davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışmasının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.
    Somut olayda, davalı tarafça dosyaya, imzalı aylık puantaj cetvelleri ile fazla mesai tahakkuku bulunan imzasız ücret bordrolarının sunulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece davacının fazla mesai alacağına yönelik talebi reddedilmiştir. Davalı tarafça dosyaya sunulan ve davacı tarafça imza inkarında bulunulmayan aylık puantaj cetvelleri ile fazla mesai tahakkuku bulunan imzasız ücret bordroları hakkında herhangi bir değerlendirilme yapılmamıştır.
    Mahkemece, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu gözetilerek; puantaj kayıtlarının bulunduğu dönemlerde aylık imzalı puantaj kayıtlarından, aylık puantaj kayıtlarının olmadığı dönemlerde ise tanık beyanlarından her hafta için ayrı ayrı çalışma süresi ve yapılan fazla çalışma saati belirlenmeli, banka hesap hareketleri incelenip imzasız bordrolar ile tahakkuk ettirilen fazla çalışma ücretlerinin ödenip ödenmediği tespit edilerek, ödeme yapıldığının anlaşılması halinde ödenen tutarlar hesaplanan alacaklardan mahsup edilerek fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmalıdır. Belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Taraflar arasında uyuşmazlık, davacının iş akdini feshinde haklı olup olmadığı ve buna bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Somut olayda, davacı davalı işyerinde 03.10.2007 – 06.04.2015 tarihleri arasında mağaza sorumlusu olarak çalıştığı, davalıya hitaben 06.04.2015 tarihli fesih bildirimi ile fazla çalışma yaptırılması ve işveren tarafından psikolojik paskı yapılması nedeni ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini bildirdiği, davalı ise davacının 01.04.2015-09.04.2015 tarihleri arasında devamsızlık yapması nedeni ile iş akdinin haklı nedenle sonlandırıldığını beyan etmiştir.
    Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından ihbar öneline uyulmaksızın haksız olarak feshedildiğinden, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı değerlendirilerek kıdem tazminatı hüküm altına alınmıştır. Ancak dava dilekçesinde, davacının, iş sözleşmesini davalı tarafça sürekli fazla mesai yaptırıldığı ve fazla mesai alacaklarının ödenmediği ayrıca mobbing uygulandığı gerekçesi ile feshettiğine dair beyanı bulunmakla, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip etmediği değerlendirilmeden davacının iş akdinin, davalı tarafça haksız feshedildiği kabul edilerek kıdem tazminatının hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi