21. Hukuk Dairesi 2016/1983 E. , 2016/3425 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaliyle ödediği pirim karşılıklarının hizmet süresi olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacının, muafiyet belgesine istinaden 03.07.2009 tarihinden itibaren iptal edilen Tarım Bağ-kur sigortalılığının iptaline ilişkin davalı Kurum işleminin iptali ile ödediği prim karşılıklarının hizmet süresi olarak tespitini istemiştir.
Mahkemece Davanın KISMEN KABULÜNE , KISMEN REDDİNE,2-Davacının 05/11/2010 tarihinden itibaren tarım bağkur sigortalısı olduğunun TESPİTİNE,3-Bu tarihten itibaren yaptığı prim ödemelerinin geçerliliğine,4-Ödeme tutarı kadar hizmet süresi bulunduğuna, karar verilmiştir.
5510 Sayılı Yasa"nın 6/1-ı maddesinde; kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenlerin 4 üncü maddeye göre sigortalı sayılmayacağı ve 5510 Sayılı Yasanın 6/2. maddesinde; Birinci fıkranın (ı) bendinin uygulanmasında, Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin görüşünün alınacağı bildirilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan, 6111 sayılı Yasa"nın 39.maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasa"nın 82.maddesine göre ise, “Bu Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırı, sigortalıların yaşlarına uygun asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise 16 yaşından büyük sigortalıların günlük kazanç alt sınırının 6,5 katıdır."
Dosyadaki kayıt ve belgelerden Ziraat Odası kaydı esas alınarak 27.12.2006 tarihi itibariyle tescil edildiği, muafiyet belgesi aldığı 03.07.2009 tarihine kadar sigortalı sayıldığı, davacının Ziraat Odasından aldığı muafiyet belgesini hiçbir zaman Kuruma vermediğini iddia ettiği, davalı Kurumca sigortalılığının 03.07.2009 tarihinden itibaren durdurulduğu ve ödenen primlerin fazla ödeme olarak kaydedildiği, davacının 20.01.2014 tarihli muafiyet kalktı belgesi ile sigortalılığının geçerli sayılmasını talep ettiği, davalı kurumca talebinin reddedilmesi üzerine bu davayı açtığı, anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasanın 6/1-(ı) bendinde tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenlerin bu kanunun 4. maddesine göre sigortalı sayılmayacakları bu hükmün uygulanmasında Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin görüşünün alınacağı bildirilmiştir.
Bu düzenlemeye göre zirai gelirleri düşük olan kişilerin sigortalı sayılıp sayılmama olgusunun kendi insiyatiflerine bırakıldığının kabulü gerekir. Sosyal güvenlik hakkından feragat mümkün olmadığından davacının verdiği 03.07.2009 tarihli dilekçe sonuca etkili olmadığı gibi 5510 sayılı Yasanın 6/1-(ı) bendinde Türkiye Ziraat Odaları Birliğinden görüş alınacağı bildirildiği halde davalı Kurumca iptal işleminin Karakoçan Ziraat Odasının bildirimine göre yapmış olması da usulsüzdür. Kaldı ki davalı Kurumca davacının zirai gelirinin de 5510 sayılı Yasanın 6/1(ı) bendi kapsamında düşük olduğu da ispat edilememiştir.
Bu durumda yapılacak iş ;ilgili Ziraat Odasından muafiyet belgesinin verilme ve kaldırılma nedenini araştırmak, Köy muhtar ve azalarının bilgilerine başvurarak, zabıta tahkikatı ile de araştırarak, davacının nizalı dönemdeki tapulu veya tapusuz arazilerini, kiraladığı arazi bulunup bulunmadığını, hayvan varlığını, tarımsal alet ve edevatını belirlemek, bu deliller toplandıktan sonra ziraat mühendisi bilirkişi raporu ile yıllık net gelirlerini saptayarak davacının zirai gelirine esas olabilecek tüm delil ve belgeler eklenmek suretiyle 5510 sayılı Yasa"nın 82.maddesi uyarınca T.Ziraat Odaları Birliğinden görüş alınarak, zirai gelirinin 2009,2010,2011,2012,2013,2014 yılları yönünden 5510 sayılı Kanun"un 6/l-(l) ve Geçici 16.maddesi gözetilerek belirlenmesini istemek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
C.C