Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9615
Karar No: 2021/2309
Karar Tarihi: 02.06.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9615 Esas 2021/2309 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/9615 E.  ,  2021/2309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Davacı ... (velayeten ... ve ...) vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20.10.2016 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.05.2018 günlü karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 19.02.2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, bölge adliye mahkemesinin başvuruyu esastan reddetmesi üzerine karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, olay tarihinde müvekkilinin davadışı sürücü Metin Tez"in sevk ve idaresindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi Ego otobüsünde yolcu olduğunu, otobüsün tek taraflı yaptığı trafik kazası neticesinde müvekkilinin yaralandığını, iş göremez hale geldiğini, davalı ... şirketinin davaya konu otobüse ferdi kaza sigortası poliçesi tanzim eden şirket olduğunu ve müvekkilinin uğramış olduğu bedensel zararları karşılaması gerektiğini belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının yüzde 30,2 oranında çalışma gücü kaybına uğradığı, ferdi kaza sigortası genel şartları A.3.2 maddesi çerçevesinde ise %30 oranında vücut genel çalışma gücünden kaybettiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Verilen karara karşı davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerekçeye ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2) Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarının “Sigortalıların veya Hak Sahiplerinin Başvuru Hakkı ve Başvuru Süresi” başlıklı B.1. bendinde; sigortalıların veya hak sahiplerinin poliçede öngörülen teminat sınırları içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği, tazminata yol açan olayın, sigortalı veya hak sahibi tarafından öğrenildiği tarihten itibaren otuz iş günü içinde, olay yurt dışında meydana gelmişse altmış iş günü içinde, sigorta ettiren tarafından ise en kısa sürede sigortacıya bildirileceği, ayrıca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1427. maddesinin 2. fıkrasına göre sigorta tazminatı veya bedelinin, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446. maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olacağı, can sigortaları için bu sürenin onbeş gün olduğu hüküm altına alınmıştır. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Yine ıslah durumunda da, ıslah ile istenilen tazminat için de davadan önce başvuru yapılmamış ise dava tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanması gerekir.
    Somut olayda, davacı taraf, dava dilekçesinde davaya konu ettiği maddi tazminat için dava tarihinden itibaren, ıslah dilekçesinde ise toplam talep ettiği tazminat için davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren faize karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, dava dilekçesinde istenen miktara dava tarihinden itibaren, ıslahla artırılan miktara ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
    Davalı ... vekili; 08/12/2016 tarihli cevap dilekçesinde, davacı tarafından sigortaya yapılmış herhangi bir başvurunun bulunmadığını bildirmiş olup, davacı vekili tarafından da davalı ... şirketine davadan önce başvuruda bulunulduğuna dair belge sunulmamıştır.
    Şu durumda mahkemece, davalı ... şirketinin dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen tazminat yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK"nun 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının üçüncü bendi yerinden çıkartılarak yerine “Hükmedilen 30.000,00 TL"ye dava tarihinden itibaren değişen oranlı avans faizi yürütülmesine” ibarelerinin yazılmasına, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nun 370/2. maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 02/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi