20. Hukuk Dairesi 2015/11925 E. , 2017/2676 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ile davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., ... Yönetimi tarafından davalılar ... ve ..."e ... köyü, 443 parsel sayılı 28.720 m2 yüzölçümlü taşınmazda 1999/12 numaralı taş ocağı ruhsatı gereğince, 04.11.1999 tarih ve 2064 sayılı olurla, 27.05.2002 tarihine kadar stabilize ocak işletme izni verildiğini, yine ... Yönetimince istek üzerine davalılara ocak sahasına ulaşım için 08.11.1999 tarih 720 sayılı olurla 13473 m2 yüzölçümündeki ormanlık alanda 3 yıl süreli yol izni verildiğini, ancak, ... Yönetimince yol izni verilen ormanlık alandaki izin sahasının yıllık kontrolü sırasında, izin sahasının dışına taşma olduğunun belirlendiğini ve bu nedenle 05.06.2001 tarih 352 sayılı olurla yol izninin iptal edildiğini, 14.05.2001 tarihinde davalı ... işletmeciği adına davalılar ... ve ..."nın ... köyü Erenkaya mevkiindeki 26.000 m2"lik ormanlık alanda stabilize ocağı açarak işletme isteminde bulunduğunu, yapılan araştırmalarda davalıların izinsiz olarak mülkiyeti ...ye ait olan ormanlık alanda ocak işlettiklerinin tespit edildiğini, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 26.01.2004 tarih 2001/229 Esas 2004/44 Karar sayılı kararıyla Devlet ormanında izinsiz olarak ocak açıldığı ve ormanlık alana tecavüz olduğunun belirlendiğini, yine 79 sayılı bölmede yer alan Devlet ormanında açma yaparak stabilize malzeme almaktan dolayı davalılar hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2003/581 Esas sayılı dosyasıyla kamu davası açıldığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/22 D.İş. dosyasıyla yapılan tespitteki teknik bilirkişi raporuna göre 471, 472 ve 632 sayılı parsellerin tamamında yani 41880 m2"lik alanda izinsiz olarak ocak açıldığının ve 25.031 m2"lik kısımdan stabilize malzeme alındığının saptandığını,inşaat bilirkişi raporuna göre ise, 371.358 m3 rezerv olduğu, bunun % 40 düşüm yapılmak suretiyle 223.000 m3"ünün ekonomik değerinin olacağı ve alınan malzeme bedelinin 133.800.000.000.- TL olduğunun belirtildiğini, tespit dolayısıyla 219.000.000.- TL masraf yapıldığını, davalıların el atmasının artarak devam ettiğini ve zarar miktarının da arttığını, bu nedenle ihtiyati tedbir yoluyla dava sonuna kadar taş ocağı faaliyetinin durdurulması, davalıların taşınmaza el atmalarının önlenmesi ile, fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak üzere, 133.800.000.000.- TL zararın tazmini ile tespit için yapılan 219.00.000.- TL masraf ile birlikte toplam 134.019.000.000.- TL"nin yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ve dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yoluyla taş ocağı faaliyetinin durdurulması istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne; ... köyü, Pafta No:16, 471,472 ve 632 parsel sayılı taşınmazlara davalıların elatmasının önlenmesine; 133.800.00.- YTL."nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hükmün davacı ... vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 26/10/2010 tarih ve 2010/11722 E.– 13125 K. sayılı kararı ile hükmün oyçokluğu ile onanmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine Dairenin 11.12.2012 tarih ve 2012/13255 -2012/14323 sayılı kararı ile 632 parsel yönünden karar düzeltme talebinin reddine,471 ve 472 sayılı parsel yönünden karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairenin 26.10.2010 gün 11722 - 13125 sayılı kararının kaldırılarak 18.03.2008 gün ve 2006/71 - 2008/110 sayılı mahkeme kararının 471 ve 472 parseller yönünden Bozulmasına karar verilmiştir.
Karar düzeltme ilamında özetle; “...1) 632 parsel yönünden, karar düzeltme aşamasında değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür. Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, taşınmazın kesinleşen ... sınırı içinde kaldığı, tutanak aslı ve eklerinin kadastro mahkemesince ..."ya gönderilmesi nedeniyle bu belgelere ulaşılamamışsa da 632 parsele ilişkin tapu kaydında halen "davalı" şerhi bulunduğu, yani davalılar adına kesinleşmiş bir tapu kaydı olmadığı, bu nedenle de taşınmazı kullanma haklarının olmadığı belirlenerek el atmanın önlenmesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle 632 parsele yönelik karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
2) 471 ve 472 parsellere yönelik talebe gelince; Dairenin 26.10.2010 gün 11722 - 13125 sayılı kararıyla taşınmazların kesinleşen ... sınırı içinde kalmaları nedeniyle davanın kabulüne dair karar onanmışsa da; bu taşınmazlar hakkında ... Yönetimince davalılar aleyhine mahkemenin 2012/180 sayılı dosyasında açılan tapu iptali ve tescili davasının halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalılar adına kayıtlı tapuların henüz iptal edilmediği, bu nedenle taşınmazı kullanma haklarının bulunduğu, bu dava sonucunda tapular iptal edilirse ve halen müdahale devam ediyorsa ancak o zaman el atmanın önlenmesine karar verilebileceği açıktır. O halde, mahkemece; 2012/180 sayılı tapu iptali ve tescili davasının sonucu beklenmeli ve bu sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece anılan yönler gözetilmeksizin yazılı biçimde hüküm kurulması ve dairece mahkeme kararının bu parseller yönünden bozulması gerekirken, onanmasına karar verilmesi isabetsizdir. Bu nedenle daire kararının düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece Yargıtay ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın elatmanın önlenmesi talebi yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,tazminata ilişkin talep yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından esasa yönelik olarak ve davalı vekili tarafından ise vekalet ücreti ve iadesine karar verilmeyen harç nedeni ile temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce yapılıp 22/09/1995 tarihinde ilan edilerek kesinleşen ... kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1) Davalı ...nin 471 ve 472 parseller yönelik temyiz itirazları bakımından; mahkemece dava konusu 471 ve 472 sayılı taşınmazların tapusunun mahkemenin 2012/80 Esas sayılı dosyası iptaline karar verildiği, tapu iptal edildikten sonra davalıarın taşınmazlara müdahalesinin olmadığı gerekçesi ile davacının müdalesinin önlenmesine ilişkin talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesinde ve tapu iptal kararı öncesinde davalılar adına kayıtlı olan taşınmazlardan elde edilen gelir sebebi ile tazminat isteminin reddine bir isabetsizlik bulunmadığından davalı ...nin 471 ve 472 parselle yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 471 ve 472 parseller açısından onanması gerekmiştir.
2-Davalı ...nin 632 parsele yönelik, davalıların yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları bakımından;
Mahkemenin 18/03/2008 tarih, 2006/71 E.-2008/110 K. sayılı ilamı ile davanın kabulüne; ... köyü, Pafta No:16, 471, 472 sayılı ve 632 parsel sayılı taşınmazlara davalıların elatmasının önlenmesine; 133.800.00.- YTL."nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 26/10/2010 tarih ve 2010/11722 – 13125 sayılı kararı ile önce onanmasına karar verilmiş, davalıların karar düzeltme talebinde bulunmaları üzerine Dairenin 11.12.2012 tarih ve 2012/13255 -2012/14323 sayılı kararı ile 632 parsel yönünden karar düzeltme talebinin reddine, 471 ve 472 sayılı parseller açısından bozulmasına karar verilmiştir.
Karar düzeltme ilamında 632 parsel açısından elatmanın önlenmesinin kabulüne dair verilen karar, taşınmazın kesinleşen ... sınırı içinde kaldığı, tutanak aslı ve eklerinin kadastro mahkemesince ..."ya gönderilmesi nedeniyle bu belgelere ulaşılamamışsa da 632 sayılı parsele ilişkin tapu kaydında halen "davalı" şerhi bulunduğu, yani davalılar adına kesinleşmiş bir tapu kaydı olmadığı, bu nedenle de taşınmazı kullanma haklarının olmadığı belirlenerek el atmanın önlenmesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı açıklanarak onandığına göre, davalıların kendilerine ait olmayan ve kesinleşen ... sınırı içinde kalan taşınmazdan izinsiz olarak açılan ocak nedeni ile elde ettikleri gelir dikkate alınarak, davacı ...nin bu parsel açısından tazminat istemi ile ilgili karar verilmesi gerekirken 632 sayılı parsel için açılan tazminat istemi ile ilgili değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Bu sebeple hükmün 632 parsel açısından talep edilen tazminat ile ilgili hüküm kurulmak üzere bozulmasına karar verilmiştir.
Kabule göre de; tazminat davasının konusu para ile değerlendirilebilen nitelikte bulunduğundan ve kanunen getirilen bir istisna da bulunmadığından nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, dava reddedildiğine göre davalıların yaptığı masrafların iadesine karar verilmesi gerekirken bu hususta hüküm kurulmamış olması doğru değildir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle; davalı ...nin 471 ve 472 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu parseller açısından hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ...nin 632 parsele yönelik temyiz itirazları ile davalıların yargılama giderleri ile vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hukmun 632 parsel ve vekalet ücretleri ile yargılama giderleri açısından BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/03/2017 günü oy birliği ile karar verildi.