3. Hukuk Dairesi 2018/5702 E. , 2018/10145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıya ait iş yerini davalı ile aralarında imzalanan yazılı kira sözleşmesine dayanarak kullandığını, kira sözleşmesinin devamı sırasında davalının sahte kira sözleşmesi düzenleyerek 160,00 TL olan aylık kira bedelini 1.400,00 TL olarak gösterdiğini ve kira bedellerinin ödenmediği gerekçesi ile ... İcra Müdürlüğü"nün 2008/3119 sayılı takip dosyası ile sahte kira sözleşmesine dayanarak icra takibi başlattığını, takip neticesinde kiralananın icra yoluyla tahliye edildiğini, icra takibi sırasında işyerine ait yazar kasasının dahi haczedilerek ticari hayatına son verildiğini, yine haksız tahliye nedeniyle manevi zarara uğradığını ayrıca tarafından kiralanana faydalı masraflar yapıldığını belirterek şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; taşınmazın tahliyesinin hukuka uygun olduğunu, takibe yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini, sahte olduğu iddia edilen ve ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2008/531 esas sayılı dava dosyasında yargılamaya konu olan kira sözleşmesinin icra takibinde kullanılmadığını, davacı tarafça taşınmazın haksız olarak tahliye edildiğinin belirtilmesine rağmen haciz tarihi itibari ile davacının işlerinin kötü gitmesi nedeniyle iş yerini zaten kapatmış olduğunu, davacı tarafından talep edilen faydalı ve zaruri masrafların ise tespitinin mümkün olmadığını, zira davacıdan sonra taşınmazın birçok kez el değiştirdiğini, bu nedenle alacağın tespitinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı maddi tazminat talebini ıslah dilekçesiyle 45.000 TL"ye çıkarmıştır.Mahkemece; maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 8.394,00 TL faydalı masrafa ilişkin tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, diğer maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı kiraya veren tarafından davacı aleyhine 10.06.2008 tarihinde başlatılan, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2008/3119 E. sayılı icra dosyasında aylık 1.400,00 TL den ödenmeyen 2008 yılı Mayıs ve Haziran ayları kira alacağının tahsili istenmiş, kiracı borçlunun itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiş ve kiraya veren tarafından İcra İflas Kanununun 269/a maddesine dayanılarak icra mahkemesinde açılan tahliye davası sonucunda kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine, 11.11.2008 tarihinde ilgili kararın icra müdürlüğünce infazı gerçekleştirilmek suretiyle kiralanan tahliye edilmiştir. Bu arada kiracının, sahte kira sözleşmesi düzenlenerek aleyhinde takip başlatıldığını bildirerek 11.08.2008 tarihinde şikayette bulunması üzerine;... 2. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde takip dosyasına konu kira sözleşmesindeki imzanın kiracıya ait olmadığı belirlenmek suretiyle sanık kiraya verenin özel belgede sahtecilik yapma suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve ilgili kararın Yargıtay 11. Ceza dairesinin 15.01.2014 tarihli ve 2013/20650 esas, 2014/704 karar sayılı ilamı ile onanarak 15.01.2014 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Her ne kadar Mahkemece; davalının sahte kira sözleşmesi düzenlediği ve bunu icra takibinde kullandığının ilgili icra dosyası ile ceza dosyasından anlaşıldığı ancak tahliyenin, yargı kararı neticesinde gerçekleşmiş olduğundan bu kararın hukuken geçerli bir karar olması nedeniyle haksız olduğunun sabit olmadığı ayrıca tahliyenin haksızlığı, tahliye davasına bakmakla görevli hukuk mahkemesinde dava konusu edilmediğinden, meselenin esastan incelenmediği belirtilerek tahliyenin haksız olduğunun ispatlanamadığına karar verilmek suretiyle manevi tazminat ve faydalı ve zaruri masraflar dışındaki maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere 10.06.2008 tarihinde başlatılan ilgili takip dosyasında sahte olarak düzenlendiği anlaşılan kira sözleşmesine dayanılmış ve kesinleşen takip nedeniyle icra mahkemesinde açılan tahliye davasında verilen tahliye kararı infaz edilmek suretiyle kiralanan icra marifetiyle tahliye edilmiştir. Bilindiği üzere icra hukuk mahkemesi kararları, bazı davalarda verilen kararlar (istihkak, ihalenin feshi davaları gibi) hariç, maddi anlamda kesin hüküm oluşturmazlar. Kiraya verenin haksız olarak sahte belgeye dayanarak takip başlattığı tespit edildiğine göre, tahliyenin haksız olduğunun kabulü gerekir. Buna göre davacının yoksun kaldığı kazanç kaybı ile manevi tazminat talep etmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak, kazanç kaybı hesabı yapılırken kiralananın fiilen tahliye edildiği tarihten itibaren davacı kiracının dava konusu kiralanan ile aynı vasıf ve özelliklere sahip bir taşınmazı aynı şartlarda ne kadar sürede kiralayabileceği tespit edilerek bu süre kadar davacının mahrum kaldığı kazanç kaybının denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporu alınarak tespit edilip sonucuna göre davacının yoksun kaldığı kazanç kaybına hükmedilmesi, ayrıca davacının davalı tarafından yapılan haksız icra takibine maruz kalarak tahliye edildiği hususu da gözetilerek manevi tazminata ilişkin talebi ile ilgili uygun miktarda manevi tazminata da hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde bu taleplerinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince davalı yönünden karar düzeltme yolu kapalı, davacı yönünden ise kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.