Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/17484
Karar No: 2018/7418

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/17484 Esas 2018/7418 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümler temyiz edilmiş ve yapılan görüşmeler sonucunda aşağıdaki sonuçlara varılmıştır:
1. Malın değerinin az olmasının hırsızlık suçunda temel cezanın belirlenmesinde bir kriter olduğu belirtilmiş, mahkemece bu kriterin göz ardı edildiği sonucuna varılmıştır.
2. Etken pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği halde göz ardı edildiği, müştekinin zararının kabul edilemeyeceği belirtilmiştir.
3. CMK'nın 231. maddesinde sayılan nesnel ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
4. Suç adının yanlış belirtilmesi sorunu konuşulmuştur.
5. Yasal süreye uyulmadığı belirtilerek hükümler açıklanmıştır.
6. Denetim sürelerinin eksik belirlendiği belirtilerek hükümler ele alınmıştır.
7. Yargılama giderlerinin paylaşılması konusu tartışılmıştır.
Kanunlar:
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu (61/1, 145, 168/1, 51/3)
- 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (231, 185, 326/2)
17. Ceza Dairesi         2016/17484 E.  ,  2018/7418 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Dosya kapsamına göre, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır.
    TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olayda ise; temyiz dışı suç ortağı ile birlikte 41,50 TL para çalan suça sürüklenen çocuk hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-27.02.2012 tarihli olay, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağına göre, devriye görevini ifa eden kolluk görevlilerince durumlarından şüphelenilerek durdurulan suça sürüklenen çocuk ... ve temyiz dışı suç ortağı ..."in kolluk görevlilerine şifahen üzerilerinden çıkan toplam 41,50 TL parayı ... adresinde faaliyet gösteren ... Manav isimli iş yerinden çaldıklarını belirttikleri, bunun üzerine kolluk görevlilerince suça konu paraların muhafaza altına alındığı ve suça sürüklenen çocukların beyanları doğrultusunda müştekiye ait iş yerinden hırsızlık yapıldığını tespit ettikleri olayda; kolluk görevlilerince henüz müştekiye ait iş yerinden hırsızlık olayının gerçekleştiği tespit edilmeden, suça sürüklenen çocukların müştekiye ait iş yerinden hırsızlık yaptıklarını belirtmeleri ve üzerilerinden çıkan paraların suça konu paralar olduğunu belirtip kolluk görevlilerine teslim etmeleri neticesinden olayın aydınlığa kavuşturulduğu, söz konusu paraların kolluk görevlilerince müştekiye teslim edilmemesinin ise suça sürüklenen çocukların iradeleri dışında bir durum olduğu göz önüne alındığında, soruşturma aşamasında suça konu parayı eksiksiz olarak kolluk görevlilerine teslim eden suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-Suça sürüklenen çocuk hakkında, atılı suçlardan verilen hapis cezaları hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde sayılan nesnel ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmadığı, adli sicil kaydındaki bilginin hükmün açıklanmasına ilişkin olduğu ve atılı suçun 18/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 231/8. maddesinin yürürlüğe girmesinden önce işlendiği, dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilmek için aranan 5271 sayılı CMK"nın 231/6-a maddesinde gösterilen "Kasıtlı suçtan mahkum olmama" nesnel koşulunun bulunduğu, suça sürüklenen çocukların üzerilerindeki suça konu paraları kolluk görevlilerine eksiksiz olarak kolluk görevlilerine teslim ettikleri, fakat kolluk görevlilerince suça konu paraların müştekiye teslim etmemelerinin suça sürüklenen çocuğun iradesi dışında olduğu, bu nedenle hırsızlık suçundan müştekinin zararının olduğunun kabul edilemeyeceği, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun ise niteliği itibarıyla zarar doğurmayan suçlardan olduğu, öznel koşullar yönünden olaya bakıldığında, suça sürüklenen çocuğun aşamalarda suçunu ikrar ettiği ve duruşma tutanaklarına yansıyan olumsuz bir davranışının da bulunmadığının anlaşılması karşısında; hakkında hükmolunan hapis cezası "" kişiliği, suç işleme eğilimi ve olay sonrasında gösterdiği pişmanlık nazara alınarak"" 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilen suça sürüklenen çocuk hakkında, ""... daha önce işlemiş olduğu bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ve denetim süresi öngörüldüğü ancak suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde suç işlediği anlaşıldığından..."" şeklinde yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    4-Suç adı işyeri dokunulmazlığının ihlali olmasına karşın, gerekçeli karar başlığında suç adının nitelikli olarak konut dokunulmazlığının ihlali olarak gösterilmesi,
    5-Suça sürüklenen çocuk ile birlikte yargılanan temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ..."in 18 yaşını ikmal etmemesine karşın 03.07.2012, 11.12.2012, 05.02.2013, 12.03.2013, 09.04.2013, 14.05.2013, 21.05.2013, 10.09.2013, 26.11.2013, 01.01.2014, 04.02.2014, 15.04.2014, 17.06.2014 tarihli celselerin kapalı yerine açık yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 185. maddesine aykırı davranılması,
    6-5237 sayılı TCK"nun 51/3. maddesi uyarınca; cezası ertelenen suça sürüklenen çocuk hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere bir denetim süresinin belirleneceği ve belirlenecek sürenin alt sınırının mahkûm olunan ceza süresinden az olamayacağı ve denetim süresinin eksik olarak belirlenmesinin kazanılmış hakka konu olamayacağı gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçundan 1 yıl 5 ay 23 gün hapis cezası; iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan ise 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği halde, denetim sürelerinin "1"er yıl" olarak belirlenmesi,
    7-İştirak halinde suç işleyen suça sürüklenen çocuklardan sarfına sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin ayrı ayrı, ortak yapılan yargılama giderlerinin ise payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin eşit olarak alınmasına karar verilmek sureti ile 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 22/05/2018 günü oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi