4. Hukuk Dairesi 2015/9575 E. , 2016/9976 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/07/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 25 yıldır avukatlık mesleğini icra ettiğini, aynı zamanda ... Barosu Disiplin Kurulu Başkanlığını da yürüttüğünü, ayrıca uzun yıllar ...... Derneği üyeliği de yaptığını, olay tarihinde anılan spor kulübü derneği üyesi ve aynı zamanda Balotaj Kurulu üyeliği yapan davalının kendi kullandığı facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde, davacı hakkında "Geçen sene ....ın denetim kurulu listesini nasıl sahtekarca değiştirdiklerini gördük, yaptıkları kalpazanlıktı, bu sefer aynı tezgaha düşmedik, ağızlarından salya akarak saldırmaları bundandır" şeklinde hakaret ettiğini, davalının ... 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/04/2015 tarih ve 2014/728 esas 2015/287 karar sayılı ilamı ile eylemi sabit görülerek adli para cezası ile cezalandırıldığını ve kararın 16/04/2015 tarihinde kesinleştiğini, davalının kendisine yönelik hakaret eylemi nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi zararının tazminini istemiştir.
Davalı, davacıya hakaret etmediğini, davaya konu mesajın yazılma sebebinin 29 Haziran 2013 tarihinde.... Genel Kurulunda yapılan seçim neticesinde denetçi olarak seçilen davacının, yine aynı kurul toplantısında Denetim Kurulu listesinde yer alan ve seçimi kazanan ....ın isminin silinerek yerine.....’in yazılması olayında yer alımış olması nedeniyle, 9 Haziran 2014 tarihinde yapılan seçimde aynı olayın tekrar edilmemiş olması, bir önceki yıl seçimde yapılan usulsüzlüğün hatırlatılmasından ibaret olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Türk Borçlar Kanunu’nun 58. Maddesi ( 818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde
belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar ve orantılı olmalıdır.
Somut olaya gelince; tarafların aynı spor kulübünde üye olmaları, olayın oluş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı çok fazladır. Davacı yararına daha alt seviyede manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine, ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 13/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.