Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/9548
Karar No: 2018/3604

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/9548 Esas 2018/3604 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, sanıklardan birinin denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle mahkumiyet hükmünün incelenmesinde, kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle 2013 tarihli kararın yok hükmünde olduğunu, diğer sanık için ise yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun yapıldığını ancak çağrı davetiyesi tebliğlerinin usulsüz olduğunu belirterek hükmü bozmuştur. İlgili kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesi (kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçu)
- 6217 sayılı Kanun'un 20. maddesi (itiraz kanun yoluna tabi olan kararlar)
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi (tebligatın bilinen en son adrese yapılması gerektiği)
- 6099 sayılı Kanun'un 3. ve 5. maddeleri (adres kayıt sistemindeki adresin tebligat için kullanılması)
10. Ceza Dairesi         2013/9548 E.  ,  2018/3604 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet (her iki sanık hk.)


    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    A- Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
    28/10/2009 tarih 2008/412 esas ve 2009/758 karar sayılı denetimli serbestlik tedbirine ilişkin kararın sanığın talimatla alınan savunmasında belirttiği “... Mah. 24. Sok. No:38 D:9 ...” adresine tebliğe çıkarıldığı, çıkarılan tebligatın sanığın belirtilen adresten taşındığı gerekçesiyle iade edildiği, iade üzerine kararın bu kez aynı adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre 25.12.2009 günü tebliğ edildiği ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligatın bilinen en son adrese yapılması gerektiği, dosyada bulunan sanığın talimatla alınan savunmasına ekli 17.02.2009 tarihli dilekçesine göre sanığın bilinen en son adresinin “... Mah. 56. Sok. No:3/4 ...” olduğu anlaşıldığından, sanığa usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen kararın kesinleşmediği, bu nedenle daha sonra verilen 20/02/2013 tarihli kararın yok hükmünde olduğu, sanığın 11.03.2013 tarihli kanun yoluna başvurma dilekçesinin 28/10/2009 tarihli denetimli serbestlik tedbiri kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemiz tarafından da benimsenen 20.03.2012 tarih ve 2011/785 - 2012/101 sayılı kararında açıklandığı üzere; “kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma” suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” veya “tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 6217 sayılı Kanun"un 20. maddesi ile eklenen son cümlenin yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihinden önce ya da sonra verilip verilmediğine bakılmaksızın, temyiz değil itiraz kanun yoluna tabi olması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE,
    B- Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Mahkemenin 05/07/2011 tarihli yazısı ile sanığa usulsüz çağrı davetiyesi tebligatı yapılması nedeniyle ilamat dosyasının yeniden ilamat ve infaz bürosuna gönderilmesi üzerine; Bakırköy Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü’nce “... Mah. ... Cad. ... Sok. No:2 ...” adresine çağrı davetiyesi yeniden tebliğe çıkarılmış, tebligat parçası üzerine önce 02/11/2011 tarihli şerh ile merciine iade edildiği, ancak sonra bu şerh çizilerek 05/11/2011 tarihli şerh ile Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre muhtara tebliğ edildiği şerhi düşülmüş, daha sonra Şube Müdürlüğü’nce yine aynı adrese davetiye çıkarılarak bu sefer Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre 22/12/2011 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Ancak 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen 2. fıkrasına göre bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek aynı Kanunun tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina başlıklı 21. maddesine 6099 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasına uygun olarak adres kayıt sistemindeki adresine tebligat yapılması gerektiği, bu itibarla sanığın adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet hükmü kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA,
    18/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi