16. Hukuk Dairesi 2018/3590 E. , 2018/6622 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ... TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 13.11.2018 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... mirasçıları vd. vekili Avukat ..., ... vekili Avukat ..., ... mirasçıları vekili Avukat ..., ... vekili Avukat ... ve ... vekili Avukat ... ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1969 yılında yapılan ... sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 140, 149 ve 159 parsel sayılı, 15.797.50, 15.052,50 ve 15.282,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kamu orta malı niteliğinde mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ... mirasçıları 29.12.2014 tarihli dava dilekçesiyle; murisleri tarafından sınırları belirtilen taşınmazlar hakkında 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1966/433 Esas sayılı dosyası ile tescil davası açıldığını, yargılama devam ederken çekişmeli taşınmazlar hakkında ... tespit tutanaklarının düzenlendiğini açılan tescil davasının 01.07.1986 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verildiğini, tespit günü itibariyle genel mahkemede dava görülen taşınmazların davalı olarak tespitlerinin yapılıp gerçek malikinin belirlenmesi için ... Mahkemesine gönderilmesi gerekirken kesinleştirilmesinin hukuken bir değer taşımadığı öne sürülerek, tespitlerinin iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında ... ve arkadaşları tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 149 parsel sayılı taşınmaz yönünden ..., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 140 parsel sayılı taşınmaz yönünden ayrı ayrı davaya katılmışlardır. Mahkemece, taraf teşkilinin sağlanması gereğine değinilen usule ilişkin Yargıtay Bozma ilamına uyularak davaya devam olunduğu sırada...ı taşınmazlar hakkında ... Mahkemesinde tapu kaydına ve zilyetliğe dayalı olarak açtığı dava ve ... tarafından benzer nedenlerle Asliye Hukuk Mahkemesinde açılıp görevsizlik kararı ile ... Mahkemesine aktarılan davalar da dosya arasına birleştirilmiştir. ... mirasçıları ile ... da benzer nedenlerle davaya katılmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, ... vekili, ... vekili, ..."ın bir kısım mirasçıları vekili, müdahil ... vekili, müdahil ... mirasçıları ve diğerleri vekili, müdahil ... mirasçıları vekili ve Zihni Ersoy ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bir kısım davacıların murisi ... tarafından 1966 yılında açılan tescil davası ile ilgili olarak Yargıtay 14.Hukuk Dairesi tarafından görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmekle görev hususunun çözümlenmiş olduğu, bu nedenle ... Mahkemesinde davanın görülmesinin mümkün bulunmadığı, 16.Hukuk Dairesinin 2016 tarihli taraf teşkili yönüyle yapılan bozma ilamının görev yönüyle usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, görev hususunun her zaman mahkemece re"sen gözetilmesi gerektiği belirtilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Bir kısım davacıların murisi Sinan oğlu ... tarafından sınırları belirtilen 2 parça taşınmaz hakkında ... ve Köy Tüzel Kişiliği taraf olarak gösterilmek suretiyle Asliye Hukuk Mahkemesinin 1966/433 Esas sayılı dosyasıyla tescil davası açılmış, bu dosyada yapılan keşif sonucunda fen bilirkişisi tarafından, dava dilekçesinde belirtilen sınırların çok büyük bir alanı kapsadığı, ancak bu sınırlar içinde davacı tarafından tarla olarak kullanılan 10 parça yer olduğu belirtilerek bu yönde rapor düzenlenmiştir. 06.10.1970 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesince taşınmazların bulunduğu bölgede tapulama çalışmalarının başladığı gerekçesiyle (taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmiş ise hangi ada parsellere tekabül ettiği yönünde bir araştırma yapılmaksızın) görevsizlik kararı verilerek dava Tapulama Mahkemesine aktarılmıştır. Tapulama Mahkemesinin 1971/157 Esasına kaydolunarak yapılan yargılama sırasında davacıdan davasının hangi ada parsellere yönelik olduğunun bildirilmesi istenmiş, davacı taraf 10.06.1974 tarihli celsede kendilerinin bunu bilemediklerini belirterek, mahkemece keşif yapılarak yerinde bu durumun tespit edilmesini istemiştir. Tapulama Mahkemesince keşif yapılmaksızın, Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan keşif üzerine düzenlenen rapor ... Müdürlüğüne gönderilerek ada parsellerin tespiti istenilmiş, Müdürlükçe verilen cevapta bu rapora göre ada-parsellerin belirlenmesinin mümkün olmadığı bildirilmiştir. Tapulama Mahkemesince bunun üzerine karşı görevsizlik verilmiş, dosyanın öncelikle merci tayini için Yargıtay"a gönderilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak Asliye Hukuk Mahkemesinin esasına kaydedilmiş ve yargılama sırasında durumun fark edilmesi üzerine yargılamanın durdurulmasına karar verilmiş ve merci tayini için gönderilen Yargıtay 14.Hukuk Dairesince "dava konusu taşınmazlar hakkında tutanak düzenlendiği belirlenemediğine göre" görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu bildirilmiştir. Dosya yeniden Asliye Hukuk Mahkemesinin esasına kaydedilmiş ve 1986 yılında da açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
... mirasçıları tarafından 41 ve 42 parseller hakkında ... Mahkemesinde açılan 2008/11 Esas sayılı dava dosyasında yapılan keşif sonucunda yukarıda anılan tescil davasının kapsamında kalan yerler 140, 149 ve 159 parsel sayılı taşınmazların içinde kalan yerler olarak belirlenmiş, davacılar bu nedenle davanın konusunun 41 ve 42 parseller olmayıp 140, 149, 150 parseller olduğunu belirterek ıslah talebinde bulunmuşlar ise de; söz konusu dosyada, önceki günlü tutanakların kesinleşmesi nedeniyle davanın reddine dair verilen kararın Dairemizce 2009 tarihinde, "tescil davasına konu taşınmazların hangi ada parsellere tekabül ettiğinin belirlenmesi, 41 ve 42 parsel sayılı taşınmazların kapsamında kalması halinde işin esasına girilerek bir karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulması üzerine yapılan keşif ve keşif sonucunda düzenlenen fen bilirkişisi raporu ile 140, 149, ve 159 parsellerin kapsamında kaldığı belirlendiğinden, Mahkemece; bozmadan sonra ıslah yapılamayacağından ıslah talepleri reddedilmiş ve dava açarken dava konusu gösterilen 41 ve 42 parseller yönüyle de görevsizlik kararı verilmiş ve Dairemizce bu hüküm de 2014 yılında onanmıştır,
Davacı ... mirasçıları tarafından bu kez tescil davasının konusu olduğu gerekçesiyle 140, 149, 159 parsel sayılı taşınmazlar hakkında 2010 yılında ... Mahkemesinde yeniden açılan davada Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar ilk paragrafta belirtildiği üzere Hazinenin yanında ... Büyükşehir ve Kayapınar Belediyesi"nin de davaya dahil edilmesi gerektiği bildirilerek taraf teşkili yönüyle bozulmuş ve bozma üzerine yerel mahkemece eldeki temyize konu görevsizlik kararı verilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; 3402 sayılı ... Kanunu"nun 26.maddesinin C bendinde mahalli hukuk Mahkemelerinden 27"nci madde uyarınca ... Mahkemesine devredilen dava ve dosyalarına ... Mahkemelerinde bakılacağı düzenlenmiş olup aynı Kanunun 27.maddesinde ise mahalli Hukuk Mahkemelerinde görülmekte olan ... ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için ... tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve davalara ait dosyaların mahkemesine re"sen devrolunacağı düzenlenmiştir. Somut olayda ise; 140, 149, 159 parsellerin tespitlerinin 1969 yılında yapıldığı ve bu tarihte Asliye Hukuk Mahkemesinin 1966/433 Esas sayılı dava dosyasıyla açılan tescil davasının derdest olduğu tartışmasızdır. Asliye Hukuk Mahkemece taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenip düzenlenmediği belirlenmeksizin (tespiti yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 766 sayılı tapulama Kanunu uyarınca görevsizlik kararı verilebilmesi için bölgede tapulama çalışmalarının başlamış olması yeterli olduğundan) görevsizlik kararı verilmiş, Tapulama Mahkemesince de bu hususun re"sen araştırılması gerekirken gerekli araştırma ve inceleme yapılmaksızın ve davacı tarafın keşif yapılarak ada parsel numaralarının belirlenmesi talebi de göz önünde bulundurulmaksızın karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Buna göre söz konusu görevsizlik kararları üzerine 14.Hukuk Dairesinin vermiş olduğu merci tayini kararı, tescil davasına konu edilen taşınmazların ... tespitinin yapılıp yapılmadığı ve taşınmazlar hakkında tespit tutanağı düzenlenip düzenlendiği kanıtlanamadığı gerekçesine dayalı olup, mercii tayininden sonra tescil davasına konu taşınmazlar hakkında ... tespiti yapıldığı ve bu taşınmazların hangi parseller olduğu ... Mahkemesinin 2010/3 Esas sayılı dava dosyası ile yapılan keşif sonucunda belirlendiğine göre artık 14.Hukuk Dairesince verilen kararın taraflar açısından kesin hüküm niteliğinde olduğundan söz edilemez. Diğer yandan tespitten önce açılan tescil davasına konu taşınmazlar hakkında düzenlenen tespit tutanaklarının sehven kesinleştirilmesinin hukukça bir değer taşımayacağı ve kesinleşmeyen tutanaklar hakkındaki davalar da ... Mahkemesinin görevli olduğu da açıktır.
Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilerek aktarılan tescil davasının davacısı ... ve yargılama sırasında davaya katılan ya da dosya arasına birleştirilen diğer davacıların taşınmazların tespitlerinin yapıldığı 1969 tarihi itibariyle lehlerine tapu kaydı ya da zilyetlik nedeniyle taşınmazların tamamında ya da bir bölümü üzerinde taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, bunun için öncelikle bir kısım tarafın dayandığı tapu kayıtları ilk oluşum tarihinden itibaren tedavülleriyle birlikte Tapu ... Arşiv Dairesi Genel Müdürlüğünden ve Tapu Müdürlüğünden, taşınmazların bulunduğu bölgeye ait stereoskopik hava fotoğraflarının tamamı Harita Genel Komutanlığından istenilerek dosya arasına getirtilmesi; dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mümkün olduğunca yaşlı yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiler ile keşif yapılmalıdır. Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın tespit tarihi ve öncesinde ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği,
kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, özellikle tespitin yapıldığı 1969 tarihinden önce kullanım durumunun nasıl olduğu etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, dayanılan tapu kayıtları yöntemince uygulanmalı, bilinemeyen sınırlar olması halinde tanıklardan sorulması, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde aykırılık giderilmeye çalışılması, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan taşınmazların niteliği, tespit tarihi itibariyle ekonomik amaca uygun kullanım için gerekli zilyetlik koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği rapor alınması, rapor ekinde taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğrafları eklenmesi, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kuruludan tapu kayıt uygulamalarını gösterir ve keşifte alınan beyanların takibine elverişli renkli uydu fotoğrafı ile çekişmeli taşınmaz bölümlerinin haritasının çakıştırılmış şekilde gösterir rapor ve harita düzenlenmesi ayrıca davacılar ve katılanların talep ettikleri taşınmaz bölümlerinin en eski tarihli olanından başlayarak stereoskopik hava fotoğrafları stereoskop aletiyle incelenmesi, ... paftası ile hava fotoğraflarının çakıştırılarak renkli harita düzenlenerek hava fotoğraflarının düzenlendikleri tarihler itibariyle taşınmazın nasıl kullanıldığı, sınırlarının oluşup oluşmadığı, boş, hali arazi olarak görünüp görünmediği hususlarında ayrıntılı ve denetime elverir şekilde rapor düzenlenmesi istenilmesi, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle, tespit tarihi itibariyle taşınmazların tamamının yada bir bölümünün dayanılan tapu kayıtlarında kalması halinde 3402 sayılı ... Kanunu"nun 13.maddesinde öngörülen şartların, tapu kaydı kapsamı dışında kalan taşınmaz bölümleri yönüyle ise aynı Kanunun 14.maddesinde öngörülen ekonomik amaca uygun zilyetlik koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tereddütsüz belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine,13.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.