10. Ceza Dairesi 2018/510 E. , 2018/3636 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, 27/02/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/12/2016 tarihli ve 2016/380 esas, 2016/559 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 07/03/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla ...:
1- Şüpheli hakkında, 21/02/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği,
2- Denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazı aşamasında, şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesi ile kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda, Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/12/2016 tarihli ve 2016/380 esas, 2016/559 sayılı kararı ile kovuşturma şartı olan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle “hüküm kurulmasına yer olmadığına” ve “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin devamına” karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, anılan Kanun"da düzenlenmeyen hüküm kurulmasına yer olmadığı şeklinde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/12/2016 tarihli ve 2016/380 esas, 2016/559 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada, "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulunun" gerçekleşmediğinin anlaşılması durumunda, Mahkeme tarafından CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi gereğince bu şartın gerçekleşmesini beklemek üzere “davanın durmasına” ve denetimli serbestlik dosyasının infazına devam edilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, CMK’nın 223. maddesinde karar ve hüküm türleri arasında sayılmayan “hüküm kurulmasına yer olmadığına” dair karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu, bununla birlikte mahkemece “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin devamına” karar verilmiş olması karşısında, mahkemece verilen kararın esasen “durma kararı” niteliğinde olduğu ve bu şekildeki bir yasaya aykırılığın 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin kıyasen uygulanması ile Dairemizce düzeltilmesinin mümkün olduğu değerlendirilerek kanun yararına bozma talebi bu yönü ile ve değişik gerekçe ile yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin Düzce 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/12/2016 tarihli ve 2016/380 esas, 2016/559 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak, gerekçe bölümünde ve hüküm fıkrasında yer alan “hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklindeki ibarenin ÇIKARILMASINA, çıkarılan bu ibarenin yerine “kamu davasının durmasına” ibaresinin YAZILMASINA, hükmün gereklerinin bu şekilde yerine getirilmesine, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 19.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.