Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/144
Karar No: 2018/3644
Karar Tarihi: 19.04.2018

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/144 Esas 2018/3644 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2018/144 E.  ,  2018/3644 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığı"nın, 19/01/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının düşürülmesine dair ... Anadolu 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/12/2016 tarihli ve 1999/1269 esas, 2000/1427 sayılı ek kararının kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 31/01/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla ...:
    1- Sanığın 20/09/1999 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda, Üsküdar 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/12/2000 tarihli ve 1999/1269 esas, 2000/1427 sayılı kararı ile 765 sayılı TCK"nın 404/2, 59/2 ve 81/1. maddeleri gereğince 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
    2- 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK hükümlerine göre yapılan uyarlama sonucunda, Üsküdar 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/06/2005 tarihli ve 1999/1269 esas, 2000/1427 sayılı ek kararı ile TCK"nın 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, hapis cezasının tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması hâlinde infaz edilmesine karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
    3- Hükümlünün, 23/11/2016 tarihli dilekçesi ile adli sicil kaydının silinmesini talep etmesi üzerine, mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda, “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı yönünden herhangi bir işlem yapılmadığı, ancak denetimli serbestlik kararı ile öngörülen sürenin tamamlandığı” gerekçesiyle, ... Anadolu 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2016 tarihli ve 1999/1269 esas, 2000/1427 sayılı ek kararı ile TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca «kamu davasının düşmesine» karar verildiği ve kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1- Sanık hakkında verilen 16/12/2016 tarihli düşme kararından önce, 19/12/2006 tarihli ve 26381 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 5560 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun"un 7. maddesiyle ve daha sonra 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı ve anılan maddenin uygulanmasıyla alâkalı olarak 6545 sayılı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a geçici 7. maddesi eklendiği cihetle, sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde;
    2- Sanık hakkında 765 sayılı Kanun’un 404/2, 59/2 ve 81/1. maddeleri gereğince 11 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve daha sonra 6545 ve 5560 sayılı Kanunlarla değişmeden önceki haliyle 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına karar verildiği dikkate alındığında, her ne kadar sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın infaz edilmemiş olması sebebiyle hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığından söz edilemeyeceğinin kabul edilmesi gerektiği düşünülebilir ise de, sanık hakkında 10 ay hapis cezasına hükmolunması sebebiyle artık düşme kararı verilemeyeceği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığının kabul edilmesi hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı yönünden herhangi bir işlem yapılmadığından bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir." denilerek, ... Anadolu 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/12/2016 tarihli ve 1999/1269 esas, 2000/1427 sayılı ek kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair 10/06/2005 tarihli uyarlama kararının verildiği tarihte yürürlükte olan TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında yer alan “Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı hükmolunan ceza, ancak tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmaması hâlinde infaz edilir.” şeklindeki hüküm gereğince, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan hükümlünün, mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılması yerine davanın düşmesine karar verilmesi yasaya aykırı ise de, mahkumiyet hükmünden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrası ve 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası hükümlü lehine hükümler içermekte olup, mahkemece 16/12/2016 tarihli karar ile yapılan değerlendirme esnasında öncelikle hükümlü lehine uyarlama yapılması gerekmekte olup, hükümlünün kanun yararına bozma talebine konu olan suçu, aynı nitelikte başka bir suç nedeniyle daha önce verilmiş bir tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
    a) Hükümlü bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
    b) Hükümlü bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle daha önce tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan hükümlü hakkında, karardan önce 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
    Karar verilmesi gerektiğinden, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
    D) Karar :
    Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma talebi yerinde görüldüğünden; kamu davasının düşmesine ilişkin ... Anadolu 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/12/2016 tarihli ve 1999/1269 esas, 2000/1427 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 19.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi