22. Hukuk Dairesi 2015/33857 E. , 2018/14658 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 2006-2013 yılları arası personel sorumlusu olarak çalıştığını, davacının çalışma süresi boyunca yapmış olduğu fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini beyanla fazla çalışma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının yaptığı işin niteliği gereği fazla çalışması olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı işçinin fazla mesai ücreti alacağı davacı tanık beyanlarına göre sezon olarak adlandırılan yılın sekiz aylık döneminde haftanın beş günü 08:00-21:00 saatleri arası bir günü ise 08:00-16:00 saatleri arası ara dinlenme dikkate alınarak haftada on dokuz buçuk saat fazla çalıştığı kabulü ile hesaplanmıştır.
Fazla mesai alacaklarının ispatı konusunda, dosya içerisinde, işyerindeki çalışma düzenini gösterir kayıt bulunmadığı, davacının fazla mesaisinin davacı tanığı ...’un beyanlarına göre tespit edildiği, davacı tanığı ...’un işyerinde çalıştığını beyan ettiği süreye göre fazla çalışma hesaplanan dönemin tamamında çalışma koşullarını bilemeyeceği gibi dava dilekçesinde davacının sezonda saat 20:00’ye kadar çalıştığına ilişkin talebinin de dikkate alınmadığı anlaşılmış olup davacı tanığı ...’un davacıyla birlikte çalıştıkları dönem yönünden davacının talebine göre haftalık on dört buçuk saat, bu dönem dışında ise diğer tanığın beyanları ve davacının talebine göre haftalık on iki saat fazla çalışmanın ispatlandığı gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
3-Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
Zamanaşımı definin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesi de mümkündür (Yargıtay HGK. 04.06.2011 gün 2010/ 9-629 E. 2011/ 70. K.).
Somut uyuşmazlıkta davalı tarafça cevap dilekçesi ıslah edilerek davaya karşı zamanaşımı defi ileri sürülmüştür. Mahkemece söz konusu defi ile zamanaşımına uğrayan alacak miktarının belirlenmesi için ek bilirkişi raporu alınmıştır. Hükme esas alınan bu raporda zamanaşımının cevap dilekçesinin ıslah edildiği 03.03.2015 tarihi esas alınarak değerlendirildiğinin anlaşılmasına göre davalının zamanaşımı definin davanın açıldığı 25.01.2015 tarihi itibari ile değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.