Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4970
Karar No: 2018/10344
Karar Tarihi: 22.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/4970 Esas 2018/10344 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/4970 E.  ,  2018/10344 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı , davalının abonelik sözleşmesi yapmadan sayaca müdahale edip, gizli hat çekerek usulsüz kaçak elektrik kullandığını, elektrik tutarı ve gecikme faizi için ... 6. İcra Dairesi’nin 2014/22166 E. sayılı dosyasında takip yaptıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve lehine %20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı,söz konusu olayın 2006 yılından önce gerçekleştiğini, kaçak elektrik kullanmadığını, iş yerine kurduğu makineler için elektrik sözleşmesi yapıp sayacı değiştirdiğini, ... Elektriğin gelip sayacı mühürlemesi gerekirken mühürlemediğini,buna ilişkin iki defa dilekçe verdiğini,ancak muhatap bulamadığını, aynı abonelik ile ilgili ceza davasının açıldığını ve bu davanın beraat ile sonuçlandığını savunarak,davanın reddini istemiştir.Mahkemece; ... 6 Asliye Ceza Mahkemesi kararında açıklandığı üzere, davalının tekstil dükkanında kullandığı elektrik tüketim miktarının zabıtların öncesinde ve sonrasında bir değişiklik olmadığı,davalının sayaca müdahale etmediği, idarenin tespitini engelleyecek sayaç harici bir kullanımının da bulunmadığının saptandığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava;kaçak elektrik kullanımından kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
    4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, sayaca müdahale edilerek mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15.madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
    Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.Ayrıca, ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen Borçlar Kanunu"nun 53.maddesi hükmünde, "Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile de bağlı değildir.
    Bundan başka ceza mahkemesinin kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez." denilmektedir. Aynı düzenleme yeni Türk Borçlar Kanununun 74.maddesi hükmünde de “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” şeklinde önceki kanuna paralel şekilde düzenlenmiştir. Yukarıda geçen açık hüküm karşısında, ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir. Öğreti ve uygulamada hukuk hakimi, maddi olaylara ve özellikle fiilin hukuka aykırılığına ilişkin olarak ceza hakimi tarafından yapılan tespitlerle bağlıdır. Hukuk hakiminin ceza mahkemesi kararındaki maddi olgularla bağlılığının ölçüsü; beraat kararında suçun sanık tarafından işlenip işlenmediğinin kesin olarak, delilleriyle tespit edilip edilmediğidir.Ceza mahkemesinin, kusurun ve zarar miktarının takdiri hususundaki kararı, yani, fiilin işlendiği sabit olduğu halde, kusurluluğa ya da kusursuzluğa ilişkin saptaması, hukuk hakimini bağlamaz. Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin kusura ilişkin değerlendirmesiyle ve buna etkili tespit edilen olgularla bağlı kalmaksızın, taraflarca ileri sürülen delilleri toplayıp, tümünü birlikte değerlendirerek bir sonuca varmalıdır. Başka bir deyişle maddi olayları ve yasak eylemleri saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır.Görülmektedir ki, ceza mahkemesinin “delil yetersizliğine dayanan beraat kararının” hukuk hakimini bağlamayacağı ancak beraat kararı bir maddi olguyu tespit ediyorsa bu kararın hukuk hakimini bağlayacağı, beraat kararı suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayanıyorsa, bu kararın hukuk hakimini de bağlayacağı, bundan başka kusurun takdiri ve zararın miktarını tayini hususundaki kararın hukuk hakimini bağlamayacağı hüküm altına alınmıştır. (Turgut Uygur, Borçlar Kanunu Şerhi, C. 1, s. 844).
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise,davacı elektrik şirketi tarafından davalı adına 03.08.2005 ve 07.03.2006 tarihli kaçak tutanaklarının tutulduğu,her iki tutanakta da zati sayaçtan elektrik kullanımı olduğunun belirlendiği,söz konusu kaçak tutanaklarından 03.08.2005 tarihli tutanağa ilişkin olarak davalı hakkında ... 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/860 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde ‘’sanığın kaçak elektrik kullandığına dair yeterli delilin bulunmadığı gerekçesiyle’’ beraat kararı verildiği,bu kararın Yargıtay 2. C.D.’nin onaması neticesinde 09.12.2014 tarihinde kesinleştiği,davaya dayanak diğer kaçak tutanağı olan 07.03.2006 tarihli tutanağa ilişkin olarak da davalının ... 1 Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2007/359 E. sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde mahkemece ‘’sanığın elektriği sayaçtan geçirerek kullandığı,kaçak elektrik kullanma kastı olmadığından ‘’ bahisle sanık hakkında beraat kararı verildiği ve bu kararın da Yargıtay 2. C.D.’nin onaması ile 19.12.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla,mahkemece her ne kadar hatalı değerlendirme ile ceza mahkemesince verilen beraat kararları nazara alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş ise de,yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere, ceza mahkemesi kararı hukuk hakimini bağlamayacağından davaya konu edilen kaçak tahakkukları yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bundan ayrı olarak,HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.Somut olayda;dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, yapılan hesaplamanın kaçak tutanak tarihlerinde yürürlükte olan yukarıda ifade edilen yönetmelik hükümlerine uygun olmadığı anlaşılmakla, söz konusu bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı da kuşkusuzdur.
    Bu itibarla mahkemece,ceza mahkemesince yukarıdaki gerekçeler ile verilen beraat kararlarının eldeki davada hukuk hakimini bağlamayacağı dikkate alınmak suretiyle,davalının sorumlu olduğu kaçak elektrik tüketim bedelinin belirlenmesi yönünden önceki bilirkişi dışında alanında uzman 3’lü bilirkişi heyetinden kaçak tutanak tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre yapılan hesaplamayı içerir,Yargıtay ve taraf denetimine elverişli,aşamalarda taraflarca ileri sürülen itirazları da karşılar nicelik ve nitelikte rapor alınması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı vekili yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi