Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19541
Karar No: 2017/820
Karar Tarihi: 13.02.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/19541 Esas 2017/820 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/19541 E.  ,  2017/820 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ESKİ HALE
    İADE-ECRİMİSİL-TAZMİNAT


    Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, eski hale iade, ecrimisil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, elatmanın önlenmesi, eski hale iade, ecrimisil ve tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı, maliki olduğu 157 ada 17 parselde kayıtlı bulunan 2153 m² tarla vasfındaki taşınmazın davalı HES şirketinin bu bölgede elektrik santrali yapması nedeniyle yol olarak kullandığını ve kullanılamaz hale getirdiğini, ayrıca taşınmazın orta kısmına hafriyat dökmek suretiyle ürün alınmasını engellediğini, 2008 yılında tarafına bir yıllık bedelin ödendiğini ancak 2009 ve 2010 yıllarında taşınmazdan ürün alamadığını, zarar ve tahribat konusunda da herhangi bir bedel ödenmediğini ileri sürerek haksız müdahalenin önlenmesine, taşınmazın eski hale getirilmesine, ecrimisil ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazın kullanımının davacının bilgisi ve rızası dahilinde olduğunu, ödeme yapılmasına rağmen müdahalenin men"inin istenemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve eski hale iade isteklerinin konusu kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne ve tazminat isteğinin reddine ilişkin verilen karar Dairemizce, "...Davacının kayden paydaşı olduğu çekişme konusu 157 ada 17 sayılı parselde , 19.07.2011 havale tarihli uzman bilirkişi rapor ve krokisinde ""A"" harfi ile gösterilen yol yeri ile "" taşlık yer"" olarak ifade edilen ve hafriyat dökmek suretiyle meydana getirilen bölümün, davalı şirket tarafından ihya edilerek temizlendiği ve böylece müdahalenin son bulduğu belirlenmek ve davacı tarafından inşa edilen duvarın kadastro paftasında yol olarak bırakılan yerde kaldığı saptanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının öteki temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ne var ki,davacı kadastro paftasında yol olarak gösterilen kısmın kapatıldığını ileri sürerek, yol bakımından da elatmanın önlenmesi ve eski hale iade isteklerinde bulunmuştur.Genel yoldan, davacının da yararlanma hakkı olduğu gözetildiğinde böyle bir dava açmakta davacının da ./..




    hukuki yararı bulunduğu kuşkusuzdur. Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 19.07.2011 ve 13.02.2012 havale tarihli bilirkişi raporu ve krokilerinde, yol bakımından dava edilen bölüm taralı olarak gösterilmiştir. Taralı bölümün 103 ada 93 sayılı parsel kapsamında kalan kısmı yönünden davacının talep hakkı bulunmamaktadır. Öte yandan, paftasında yol olarak gösterilen taralı kısımların ""kapanmış yol"" olduğu, tamamen yol özelliğini kaybederek hafriyatla kaplandığı ve eğimli bir hale getirildiği dosya kapsamındaki 19.07.2011, 13.02.2012, 04.10.2012, 04.01.2013 havale tarihli bilirkişi raporlarıyla sabittir. Hal böyle olunca,kadastro paftasında yol olarak gösterilen kısımda sözü edilen eylemlerin davalı tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, bu konuda tüm taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre, bu bölüm yönünden elatmanın önlenmesi ve eski hale iade istekleri bakımından bir karar verilmesi gerektiği..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda kadastro paftasında yol olarak gösterilen yere denk gelen 179,89 m2"lik yüzölçüme sahip alan yönünden davalının el atmasının önlenmesine, eski hale iade bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Her ne kadar bozmaya uyularak karar verilmiş ise de; bozma ile kadastro paftasında yol olarak gösterilen kısım ile ilgili olarak uyuşmazlık halen devam etmektedir. Yol olarak gösterilen bu kısımda davacının da yararlanma hakkı bulunduğu ve hukuki yararı olduğu, genel yola denk gelen kısmın 179,89 m2 olduğu kuşkusuzdur.
    Eldeki dava elatmanın önlenmesi, eski hale iade, ecrimisil ve tazminat istemli olarak 10.000,00 TL istemli olarak açılmış, yargılama sırasında 6100 sy HMK’nın 31. maddesi gereğince dava konusu edilen her bir talebin dava değeri açıklattırılmadan, dava konusu edilen yerlerin değeri tespit edilmeden ve harç tamamlanmaksızın sonuca gidilmiştir.
    Bozmadan sonra yapılan yargılama sırasında ise dava değeri 17.095,84.-TL üzerinden ıslah edilmiştir.
    Bilindiği üzere, Yargıtayın 4.2.1948 tarih ve 10/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ıslah, soruşturma ve yargılama bitinceye kadar yapılabilir, Yargıtay"ca karar bozulduktan sonra hüküm mahkemesince yeni tahkikat sırasında ıslah yapılmasına olanak yoktur. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177/1. maddesi de aynı doğrultuda ıslahın, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği hükmünü içermektedir. Bozmadan sonra ıslahın olanaklı olduğuna dair açık ya da örtülü bir hüküm de yasada yer almamaktadır.
    Bozma kararından sonra ileri sürülen ıslah isteğinin reddedilmesi ve dava dilekçesindeki istekle bağlı kalınarak karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı biçimde karar verilmiş olması isabetsizdir.
    Öte yandan hukukumuzda dahili dava yoluyla davada taraf olma hususunda yasal bir düzenleme yoktur.
    Somut olayda ... ile Musa Odacı 23/05/2014 tarihli dilekçeleri ile davacı yanında dahili davacı olarak davada yer almak üzere vekil aracılığı ile davayı takip etmişler, mahkemece dahili davacılar lehine de hüküm kurulmuştur. Mahkemece usulünce açılan bir dava bulunmayan dahili davacılar lehine hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
    Hâl böyle olunca kadastro paftasında yol olarak gösterilen yere denk gelen 179,89 m2"lik yüz ölçüme sahip olan alanın bozma öncesi talep doğrultusunda, HMK"nun 31.maddesi gereğince, her bir istem konusunun değerinin ayrı ayrı açıklattırılması, anılan alanın değerinin ve eski hale iade bedelinin tespiti, davalı savunması doğrultusunda bu kısmın eski hale getirilip getirilmediğinin belirlenmesi, ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
    ../...





    Taraf vekillerinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi